Merhaba millet. Çok bekletmeden finalden önceki bölümü yayınlıyorum. Herkese iyi okumalar. Mutlulukla kalın. Hikâyenin Nasıl bitmesini istediğinizi yazın lütfen.
🍀🍀🍀
“Kadir ben ne diyeceğimi bilmiyorum. Haklısın ikimiz de birbirimize zarar verdik. Ağır geliyor yaşadıklarımız. Yüz yüze bakamıyoruz bile. Acı hatıralar canlanıyor . Boşanmak doğru olur belki de. Ama artık hiçbir şeyden emin değilim. Üç aydır çok fazla tükendin sen de. Ben zaten tanıştığımız o geceden beri kötüyüm. Durmadan zarar görüyoruz. Acılar tukenmiyor. Bebeklerimiz doğdu ama sevinemedik bile. “
“Sana hediye olarak senin adını taşıyan bir Yetimhane yaptırdım. En ileri teknoloji var , her malzemenin en iyisini kullandım. Bir sürü çocuğa ev sahipliği yapacak. Daha sonra seni oraya götüreyim. Çocukları seviyorsun. Canın sıkıldıkça oraya gidip onlarla vakit geçirip mutlu olursun diye. “
“ Gerçekten mi? Çok teşekkür ederim Kadir. Bu inanılmaz bir şey. Bir sürü çocuğa yuva olacak.”
“En azından seni sevindirecek bir şeyler yapmalıydım. Elimden gelen sadece bu. Biliyorum ne yapsam affedilemem. Ne senin tarafından ne annemin. Ne de Allah affeder beni. En kötü şey kul hakkına girmekse ben buna sebep olduğum için cehennemden hiç çıkmamayı hak ediyorum o zaman. “
Bir süre ikimiz de sessiz kaldık. Diyecek bir şeyler yoktu. Kelimeler yetmiyordu gerçekten.
“Hazan bundan sonra sen ne istersen o. Okulunu bitir güzel bir yerde işe girmene yardımcı olayım. Sonra iyi bir adamla tanış ve aşık ol. Bebeklerimizle güzel bir hayat sür. Ben de sizi izleyim uzaktan. Günahımın kefareti senden ve bebeklerimden ayrı kalmak olsun en azindan bu hayattaki kefaretim. “
“Uzun zaman evden gittikten sonra beni bu gece affet diyerek geldiydin ya. O gece bana söz vermiştin. Babam gibi olmayacağım. Evlatlarıma gerçek sevgiyle yaklaşacağım diye. Birlikte olup çocuklarımızı beraber büyüteceğiz diye söz verdiydin. Unuttun mu sözünü? Başka bir adama aşık olmamı ve evlenmemi nasıl beklersin? Yapamam ki. Başka birisine güvenemem. Sana da güvenemedim uzun süre. Ama senin davranışlarına bakınca bana isteyerek zarar vermeyeceğini anladım. O gece çok kuvvetli bir ilaç içtin. Cafer yüzünden başımıza bunlar geldi. Bana saldıran beden sen olsan da aklın senin değildi o anda. İsteyerek zarar vermiş olsan bunca zaman bana yine zarar verirdin illaki ya da başka kadınlarla adın çıkardı. Ama sen önceden hep Nazlı'ya sadık oldun. Ona tecavüz edilip öldürülünce de bir daha kadınlara yaklaşmadın. Sonra benimle yolun kesişti. Evliliğimiz boyunca bana hiç istemediğim bir şeyi yapmadın. Artık evliyiz sana dokunmama izin ver demedin hiç. “
“Hazan o geceki akıl benim değildi doğru ama yine de annem benim ilaç zoruyla olsa bile tecavüzcü olduğumu bilerek öldü. Ben kardeşimin yüzüne de bakamıyorum. Annemi hayal kırıklığına da uğrattım. Ben asla böyle olmasını istemedim ama bu hayata mecburum. Seni üzmek istemiyorum. Artık yanımda durma. Yanımda oldukça daha çok zarar veririm diye korkuyorum. Verdiğim sözü biliyorum ama yapamam. Her şeyi düşündüm Hazan. Çok düşündüm. 3 aydır kendimi suçladım her an. Hep benim yüzümden oldu bunlar. “
“Kadir nolur bırakma kendini. Ağlama artık. Annene olanlar senin suçun değil. Baban ve Cafer yüzünden oldu. Geçmişi düşünme artık. Hayat akıp gidiyor. Başımıza gelenleri kabullenmeliyiz. “
“Hazan nasıl bu kadar pozitif olabiliyorsun? Sana ikimizin de istemediği o lanet şeyi yaptım ve okuluna ara vermene sebep oldum. Benim yüzümden hamile kaldın. Iğrenç bir ortamda doğurmak zorunda kaldın. Annem öldü. Kardeşim bana suçlayarak bakıyor. Ben berbat biriyim. Ben bebeklerimi sevmeyi hak etmiyorum. Seninle evli kalmayı da hak etmiyorum. Allah beni kahretsin.!”
“Deme öyle Kadir. Kendini suçlaman doğal ama bu kadar yüklenme kendine. Hasta olacaksın. Üzme kendini bu kadar.”
Birden ayağa kalktı beni duvara yasladı bağırmaya başladı.
“Yeter Hazan. Bırak beni artık. Niyr benimle evli kalmak istiyorsun? Benim gibi adamı napacaksın? Böyle birinden baba olmaz. Baba sevgisi görmemiş adam babalık yapamaz. Yapamam. Yapamam. “
Ben de ağlamaya başladım artık. Kadir başını omzuma koyup ağlamaya devam etti.
“Ne yapacağım ben? Nasıl yaşayacağım artık. Çok iğrenç biriyim. Seni bırakmam gerek. Seni bana mecbur edemem. Ağlamana göz yumamam. Evlendiğimiz ilk zamanlarda her gece kabuslarla uyandığını ve o kabusların benim yüzümden olduğunu bilirken nasıl seninle evli kalmaya devam ederim? Normal çiftler gibi olamayız. “
Ellerimi sırtına koydum. Sarıldım ona. Ailesi olduğu halde sevgisiz büyümüş bir adamdı o. Anne sevgisini yeterince almasına bile izin vermemişti babası. Herkese ve her şeye karşı soğuk yetişmişti. Hayatta bir kadını sevmişti, evlendikleri gün o kadın feci şekilde öldürülmüştü. Sonraysa hiç istemediği bir şeyi yapmak zorunda kalmıştı ve benimle birlikte hayatı iyice mahvolmuştu. Evliydik bebeklerimiz vardı ama yine de huzurlu olamıyorduk. Hayat çok yorucuydu bu aralar. Ikimiz de tükendik iyice. Nereye kadar gideceğiz bu şekilde bilemiyorum.
“Kadir ağlama artık. Zayıfladın iyice. Göz altların mosmor. Sesin güçsüz çıkıyor. Yapma böyle. Topla kendini. Sen böyle olursan bize ne olacak? Senden ayrılmayacağım. Ne kadar bunun için diretsen de evli kalacağız aynı evde yaşayacağız. Elbet zamanla birbirimize alışıp normal ciftler gibi oluruz. Affetme meselesini düşünme fazla. Zamanla yaralar sarılır. Senin bana davranışına göre belki birkaç yıla kadar seni tamamen affedip hakkımı helal edebilirim. Sen iyi bir adamsın sadece birisi yüzünden buna mecbur kaldın. O ilaçtan sonra istesen de kendini kontrol etmen mümkün değilmiş zaten. Polis de söyledi ya ürettikleri o uyuşturucunun ne kadar kuvvetli olduğunu. Unutalım artık kötü şeyleri. Bebeklerimizi büyütmeye odaklanalım. Hayatta herkes ikinci şansı hak eder. “
“Senin bana baktığın o iyi gözlerle ben kendime bakamıyorum. Sen beni kolayca affedemezsin. Sen affetsen de ben kendimi affetmem. Benim yüzümden oldu Hazan. Anneme olanlar da benim suçum. Koruyamadım onu. Koruyamadım sizleri. O adamı kendim öldürmeliydim. Hapisten çıkıp karşıma dikildiğinde onu öldürseydim katil olurdum sadece. En azından tecavüz gibi ağır bir suçu işlemek zorunda olmazdım. “
Geri çekilip yüzünü ellerimin arasına aldım. Gözyaşlarını sildim parmak uçlarımla.
“Uyuyalım artık Kadir. Çok yorulduk. Biraz bu şehirden uzaklaşıp tatile gidelim mi? Temiz hava, deniz , orman iyi gelir ruhumuza. Bebekler de artık 3 aylıklar nasıl olsa. Bir şey olmaz galiba. “
“Beni bırakmamakta niye bu kadar kararlısın anlamıyorum. “
“Seni hâlâ affedemesem de çocuklarımın babasısın ve evlatlarımızın anne babasıyla aynı evde huzurla yaşamasını her şeyden çok istiyorum. “
“Hayır Hazan. Sana bunu yapamam. Geleceğine engel olamam. Sana kaçırıldığın gün söz verdiğim gibi özel üniversitede okutacağım seni. Eğitim masraflarını ful karşılayacağım. Sonra da sana iş de ayarlarım. Güzel bir ev alırım. İstediğin şehirde yaşarsın. Bazen bebekleri görmeye gelirim. Daha da senden bir talebim yok. Allah senden razı olsun. Hayatta bana halâ masum ve iyi insanların olduğunu gösterdin. Yarın avukatımla konuşacağım. Anlaşmalı boşanırız. Nafakayı da sorun etme bebeklerim için çok iyi nafaka vereceğim. “
Kadir'den biraz uzaklaştım. İster istemez üzüldüm. Hiçbir şey hayal ettiğim gibi olmadı. Bebeklerim için evli kalmak istedim ama adam kabul etmiyordu inatla.
“Peki o zaman. Dediğin gibi olsun. Her şey geçmişte kalsın. Herkes kendi yoluna gitsin. Tekrar birini sevip evlenmemi bekliyorsun ama bunu yapacağımı sanmıyorum. Üstelik çocuklarımız varken başka bir adam bunu kolayca kabul etmez. Sen de yabancı birinin evlatlarınla aynı evde yaşamasına izin verecek misin de rahatça?”
“Yapmak zorundayım. Sen ne istersen o benim için emirdir Kuğu. “
“Ah Kadir! İşler ikimiz için de nasıl bu hâle geldi? Başka şartlarda tanışsaydık, sana delice aşık olurdum. Kitapları seviyorsun, naziksin, centilmensin, çocukları seviyorsun, ince ruhlusun. Ama hayat işte böyle karşılaştık. Böyle de bitecek demek ki.”
“Başka şartlarda karşılaşsaydık seni ömrüm boyunca severdim ve yanımdan ayırmazdım. Gözlerine pişmanlık duymadan bakardım . Sana acaba benden tiksinir mi veya benden korkar mı diye düşünmeden rahatça sarılırdım. Kokunu içime çekerdim. Seninle bir sürü mutlu anı yaşamak isterdim. Keşke böyle olmasaydı. Ömrün ömrüme kilitlenseydi...”
Gözlerim doldu. Bu adam nasıldı? Sözleri davranışları çok başkaydı. Kimseyi incitmek istemezdi ki. Onu tanıyordum artık. Güvenmeye başlamıştım hatta kendime itiraf etmekten çekinsem de galiba ben ona aşıktım. Ama doğru diyordu yollarımızı ayırmamız iyi olacak. Kötü başlayan bir evlilik iyiliği getirir mi ? Getirmezdi galiba.
🍁🍁🍁
Duygu dolu konuşmamızdan sonra çok süre geçmeden boşanma kağıtlarını imzaladık. Bu süre içinde Kadir okuluma yakin bir yerde bize ev aldı içini döşedi. Sözlerini tuttu. Çocukların odası muhteşem olmuştu gerçekten. Hepsini kendisi düzenledi. Onlara bir sürü oyuncak aldı şimdiden.
Beni yeni yapılan yetimhaneye de götürdü. O kadar muhteşemdi ki. Yüzme havuzundan spor odalarına sonra müzik odasına kadar her şey vardı. Kütüphanesi kocamandı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MUKADDERAT🍁
Spiritualİsimlerimizin hayatımıza etki ettiği söylenir. Annesinin en sevdiği mevsim sonbaharmış. Kızını eylülde doğuracağını anladığı vakit eşine ısrar etmiş "Adı Hazan olsun!" diye. Kızının hayatının büyük kısmında bol hüzün ve yalnızlıkla karşılaşacağını...