8. Bölüm

6.4K 326 344
                                    

Emre'nin ağzından

Hastaneye vardıktan sonra danışmaya cemre yi sorduk ve olduğu yere gittik daha ameliyattan çıkmamıştı. Komiser bize olanları anlatınca hiç şaşırmadık. Zaten birazdan çıkar.

4 saat sonra

4 saattir çıkmadı ameliyattan. Çoktan çıkması gerekirdi. Ameliyat hanenin kapısı açılıp doktor çıkınca bir tek komiser onun yanına gitti. Hala buradaydı çünkü eğer uyanırsa ki uyanacağı belli ona neler olduğunu soracaktı.

D: Hastayı çok geç getirmişşiniz. Maalesef hastayı kurtaramadık dedi. İşte o anda her şey kafama dank etti. Pişmanlık tüm vücudumu kapladı. Doğum gününde ikizimin ölümüne sebep olmuştum. Annemi kaybettiğim gün ikizimi de kaybetmiştim. Abilerimde benimle aynı durumdaydı. Bir tek babam gülüyordu. Nasıl bir baba kendi öz kızının ölümüyle mutlu olur ki. Onun yüzünden ölmüştü Cemre. Onun yüzünden.

E: OLMAZ ÖLEMEZ BENİM İKİZİM ÖLMEZ diye bağırarak onun yanına gitmeye çalıştım ama izin vermediler tuttular. Babam hala gülüyordu.

E: NEYE GÜLÜYORSUN YA NEYE. SENİN YÜZÜNDEN GİTTİ SENİN YÜZÜNDEN BURADA YANIMIZDA DEĞİL. Babam benim aksine sakince

F: Şimdi suçlu ben mi oldum. Ben yıllarca ona bu şekilde davrandım. Asıl suçlu sizsiniz. Siz ona ilk defa böyle davrandınız. Eğer onu seviyorsan beni değil kendini suçla. Söyledikleri doğruydu diyecek bir şeyim yoktu ikizinin ölümüne sebep olmuştum,olmuştuk.

Ben hala deli gibi ağlıyor bağırıyorken boynunda hisstetiğim acı ile gözlerim kapandı...

Deniz'in ağzından

Cemrem gitmişmiydi şimdi. Bırakmışmıydı bizi. Ondan özür bile dileyemeden gitmişmiydi. Ondan geçmişin özrünü dileyemeden. Son iki gündür çok kötü davranmıştık ona hiç davranmadığımız gibi. Abimlerin söyledikleri o zaman mantıklı gelmişti ama şimdi hiç mantıklı gelmiyor.

Emre odaya alınırken içeriden o güzel görlerini kapamış bir cemre çıktı. Onu morga doğru götürürlerken hepimiz ağlamaya başladık. Tabiki babam dışında. Ne olursa olsun biz babamı çok seviyorduk ve asla onu suçlamayız çünkü o bizi çok güzel yetiştirdi annemin yokluğunu aratmadı...

Uzay'ın ağzından

Prensesin benim saklama bizden o tapılası gözlerini. Kapatma onları hep açık tut. Senin gözlerin kapalıyken ben mutlu olamam ki. Yapma bunu bize. Prensesin Cemrem şuan morga doğru götürülüyor ben hiç ağlamayan ben şu an ağlıyorum. Annemin öldüğü gün kardeşim de öldü. O da bıraktı bizi. Ama annemden farklı olarak öldü. Annem bize cemre yi bıraktı ama cemre bize hiç bir şey bırakmadı.

Yıllardır çok kötü davrandık onun güvenini suistimal ettik. Babam gibi direk değil yavaşça canını yaktık. Önceleri küçük şeyler yaptık ama doymadık ve işleri daha büyük bir hale getirdik. O ise her özürümüzü kabul etti. Onu saf olarak niye kendimi gördün ama şimdi anladım o bizi sevdiği için yüzlerce kez affetti bizi. Ama ona son yaptıklarımız işin dozunu azıcık kaçırdı. Onun değerini yeni anladım. Keşke sana böyle yapmasaydık prensesin geri dönsende senden özür dileye bilsem...

Poyraz'ın ağzından

Meleğim şuan da morga götürülüyor. Onu her zaman en iyi anlayan. Ben olmuştum. Her acısını ben dinlemiştim hatta abilerimle söylemek istemediklerini bana söylerdi. Ama ben onun bana her dediğini abilerimle ve babama söylerdim. Bunlar nedeniyle her gün dayak yerdi ve ben hiç pişman olmazdım. Hatta bu beni mutlu bile ederdi. Ama Cemre asla beni suçlamazdı. Sadece benim bildiğim sırları yüzünden dayak yese bile başka şekilde öğrendiler derdi. Asla beni suçlamaz ya da suçlamak istemedi. Ben onun bu hali ile daha da gaza gelir ve okula yayardım her sırrını. Emre ile de paylaşırdı sırlarını ve emre ile de aynı şeyler yaşadı. Bazen ikimiz birleşip herkese yaydık sırlarını ve cidden çok kötü anlar yaşattık. Ve aşmada uslanmadık. Bir şeyin değerini kaybedince anlar mışsın. Senin değerini bilemedik be meleğim bilemedik...

Aras'ın ağzından

Miniğimi kaybetmiştik. Gitmişti yanımızdan. Küçüklüğünden beri onu asla korumadık ona çok kötü anlar yaşattık. Son günlerde olanlar ise galiba onu mahfetmişti. Onun canını çok yakmıştık.

Ona bir kez bile doğum günü kutlatmadık yüzüne bir gülümseme koyamadık. Babamın algısına göre ona mutluluk yasaktı. O bir katildi çünkü. O algı bana çok mantıklı gelmişti ama şimdi anlıyorum. Ona çok haksızlık etmişiz. Çok pişmanım meleğim çok pişmanım. Keşke yaşasaydın da senden özür dileye bilseydim. Biliyorum çok canın yandı. Yaşasaydın beni affetmen için gerekirse kendimi öldürürdüm meleğim...

Yazar ağzından

Cemre araslara gözükmeden hastaneden çıkınca derin bir oh çekti. Yaptığı planın işe taraması için dua ederken beklediği taksi geldi. Oda hızla arabaya binip havalimanına sürmesini istedi. Planını hatırlayınca sırıttı şimdiye kadar iyi işlemişti.

Sahte bir doktor tutup biraz paraylada hastaneyi ikna etmişti. Sedye ile götürülen kız ise bir mankenden ibaretti. Şimdi Amerika ya gidip orada 1-2 yıl orada mafya eğitimi görücekti. Onlardan alıcağı intikam çok büyüktü. Onlar onun ruhunu öldürmüştü onun yapacağı ise daha kötüydü. Sessizce mırıldandı

C: Sizin korkulu rüyanız olacağım Aydın ailesi. Bana yaptıklarınızın acısını tek tek çekiceksiniz. Artık roller değişti. Siz acı çeken ben çektiren olacağım.

Bölüm sonu

Evet sabısızlıkla beklediğiniz bölüm yeterli olur umarım. İki hafta boyunca yokum sınav haftam geldiği için. Arada bir bölüm atabilirim ama. Kendinize iyi bakın❤❤

Oy:30

Sahte gülüşler Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin