"Kiraz, sevgilim Kadir ve abisi Necati abi." Sevgilisi ve Necati'ye dönmüş ve tekrar konuşmuştu Gizem. "Hayatım, Necati abi, bu da en yakın arkadaşım, kardeşim Kiraz."
"Gizem sen beni pavyona falan satmayı planlamıyorsun değil mi?"
Bütün düşünceleri...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Necati ♥
Saçlarının yeterince düz olduğuna kanaat getirdiğinde elindeki tarağı bırakmış ve önündeki makyaj çantasını hışımla çekip alan Gizem’e gözlerini devirmişti. Dünden beri Kiraz Gizem’le konuşuyor ve yaptığı aptalca davranışı fark etmesi için çabalıyordu ama olay tersine dönmüş bir şekilde Gizem ona trip atmaya başlamıştı.
“Gizem gittikçe sinirlerimi bozmaya başlıyorsun artık, hem suçlusun hem güçlü!”
Sinirle elindeki çantayla kendi katlarında bulunan banyoya ilerleyen Gizem’in peşinden giderken az kalmıştı düzleştirdiği saçlarını yolmasına.
“Kiraz düzleştiriciyi ne yaptın?!”
Arkasından bağıran yatakhane arkadaşı Beste’ye elini sallayarak hızla konuşmuş ve yatakhaneden çıkmıştı Kiraz.
“Senin dolabına koydum!”
Hızlı adımlarla Gizem’in peşinden tuvalete girdiğinde diğer üç aynanın önünde makyaj yapan kızlara göz ucuyla bakmış ve oflayarak konuşmuştu.
“Kime diyorum?!”
“Kulağımın dibinde bağırma!”
Elindeki maskarayla hışımla ona dönen Gizem’e aynı sinirle bakmıştı Kiraz.
“O zaman sende bana adam akıllı cevap ver! Özür dilemek yerine girdiğin bu tavır ne?”
“Neden özür dileyecekmişim pardon? Ben sana o arabada 3 saat diye söz verdim ve 3 saat sonra da geldik yanınıza. Ortada sorun yokken sorun çıkaran sensin!”
“Bende bundan bahsediyorum işte!”
Aynaya geri dönüp makyajını yapmaya devam eden Gizem’le sinirle oflamıştı. Bu kızın bu rahat halleri onu hep çileden çıkarıyordu.
“Beni hiç tanımadığım bir adamla baş başa bıraktın! Adam beni inşaata götürdü ya!”
“Çüş!”
Diğer üç kız da merakla ona döndüğünde Gizem hayretle konuşmuştu.
“Kız inşaatta ne işiniz vardı?”
“Orada çalışıyormuş, sizde hemen magazin haberi gibi bakmayın bana öyle!”
“Ha…”
Kızlar derin bir nefes çekip tekrar aynaya yöneldiğinde kolunu dürten Gizem’e dönmüş ve saman alevi gibi sönen siniriyle anlatmaya başlamıştı.
“Yarım saat çalışmasını bekledim oradan çıkıp sanayi lokantasına gittik! İnanabiliyor musun? Adam kuru fasulye pilav ısmarladı bana!”
“Ne!”
Elindeki maskarayı kapatıp lavabonun içine bıraktıktan sonra kendini tutamayıp gür bir kahkaha atmıştı Gizem.
