Sezen Aksu-Yalnızca Sitem
6 yıl sonra
Ekin'den
"Buraya gelmeyeli çok uzun zaman oldu. Nerden başlasam ne anlatsam bilmiyorum. Öncelikle sana kızgın değilim." Derin bir nefes alıp mezar taşının kenarına oturdum.
Getirdiğim çiçekleri mezarın üstüne koyarken gülümsedim.
"En sevdiğin çiçekler kasımpatı. Sahi papatyayla aynı görünürken arada ki farkı nasıl anlıyordun?"
Bakışlarımı etrafta gezdirdim. Aras yaklaşık 5 dakika sonra burada olurdu.
"Fazla zamanım yok. Aras birazdan gelir. Yıllar sonra gelmeye cesaretim oldu. Daha önce gelmeliydim belki de bilmiyorum. Ama her şey için teşekkür etmek istedim." Yüzüme sıcak bir gülümseme yayılırken "Ekin?" diyen Aras'ın sesi duyuldu.
"Geldi benim ki ben gidiyorum. Bundan sonra sık sık geleceğim merak etme." Mezardan kalkıp Aras'a doğru yürümeye başladım.
"Bitti mi dedikodunuz?" dediğinde kafamla onayladım.
"Hadi oğlum ya Selin ve küçük paşa sabırsızlanıyor." Hızla arabaya doğru giderken arka kapıyı açıp junior Aras'ın yanına oturdum.
"Ekin nasılsın?" diye soran Selin'e bakıp "İyiyim. Asıl sen nasılsın? Sonuçta Aras'la evlisin." dedim. Kahkaha atıp Aras'a baktığında, Aras dikiz aynasından kötü kötü bana bakıyordu.
"Nerede lan senin araban? Kendi arabanla git." Dudağını büzdüm.
"Ama Aras oluyor mu? İnsan küçücük çocuğun yanında lan der mi?" Gözlerim gülerek bize bakan Çağrı'ya döndü. 5 yaşında tatlı mı tatlı bir çocuktu.
"Duymadın değil mi babacım?" diyen Aras'la dudaklarımı birbirine bastırıp yüzüne baktım.
"Duymadım baba."
"Aras hadi atışmayı bırakın. Geç kalacağız." Selin emiri verince Aras susup arabayı çalıştırmıştı.
"Allah çocuklarına sabır vermeli." Aras'a bakıp gözlerimi devirdim.
"Evli değilim."
"Ama nişanlısın ve evleneceksin." Dudaklarımı büzüp kötü kötü bakarken gülen taraf o olmuştu.
Araba yavaşlarken etrafa baktım. Oldukça kalabalıktı. Çağrı'nın kemerini söküp kucağıma aldıktan sonra arabadan indim. Aras ve Selin arkadan gelirken köşede ki Gökhan amca ve Nermin teyzeyi görüp gülerek yanlarına gittim.
"Oo kimler gelmiş?" diyen Gökhan amca, Çağrı'yı kucağımdan aldı.
"Ben geldim ya Gökhan dede." diyen Çağrı herkesi güldürmüştü.
"Birazdan mezuniyet törenimiz başlayacaktır. Misafirlerimizin yerlerini almasını rica ediyoruz." Duyuruyu duyunca köşede ki tribünlere yöneldik.
Kısa süre içinde mezuniyet başladığında gözlerim sadece bir kişiyi arıyordu. Uzun kahverengi saçlarını sallayarak yürürken hayranlıkla ona bakıyordum. Konuşmayı onun yapmasını isteyen hocaları için diplomasını aldıktan sonra kürsüye yönelmişti.
"Merhabalar. Öncelikle hoşgeldiniz. Bugün konuşma yapmak için sayfalarca yazı yazıp sildim. Bir türlü karar veremedim. En son bu gördüğünüz konuşmayı yapmaya karar verdim." dedikten sonra elinde ki kağıtları havaya kaldırdı ve salladı.
Ardından diplomasını kürsüye koydu ve kağıtları yırtıp köşeye attı.
"Ya da boşverin ben size yazdığım cümleleri okumaktansa kendi hikayesi anlatmak istiyorum. Bazılarınız belki bizi ilgilendirmez diyecek..
Bazılarınız ise girdiğim savaşı kazandığım için mutlu olacak." Derin bir nefes aldı ve gözlerimi tribünde gezdirdi. Gözleri beni bulunca gülümsedi ve gözlerime bakmaya devam etti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SAUDADE | Texting
Nouvelles053********: Geçen gün saudade diye bir kelime gördüm. Anlamı tam olarak şuan ki durumumu anlatıyor 053********: Aşık olunan kimsenin yokluğuna duyulan derin özlem 053********: Ve.. 053********: En çok bu kısmı üzüyor beni 053********: Özenilen ki...