4

156 21 7
                                    

Medyada ki video; Hayat💎

Hayatım hangi ara buraya gelmişti anlamıyorum. Daha düne kadar şarkı söyleyip şirkete geçiyor ve patronumla uğraşıyordum. Evet, şarkı söylemek benim hayatımın en önemli parçası diyebilirim. Bu konuda Caner'in bana büyük desteği oldu. Caner benim şirketten arkadaşım. Sesimin güzel olduğunu keşfetmesiyle bana arkadaşının mekanında bir yer ayarladı. Ama öyle pis insanların geldiği bi mekan değil. Aksine aşırı ferah, çocukların geldiği ufak tefek güzel bir kafeydi.

Orada ilk şarkı söylediğim günden beri beni çok beğenmişler ve sürekli çağırmışlardı. Bende haftada iki defa çıkmaya devam ettim. Bunu sadece hobi olarak yapıyordum ve sanırım şu dünyada aşırı keyif alarak yaptığım tek şey şarkı söylemekti. Şimdi ise tanımadığım bir adamın nefretiyle buraya tıkılmıştım.

Giray ile o konuşmamızdan sonra odaya çıkmış camın kenarında gökyüzünü izliyordum. Bir yanım bizimle olan meselesini öğrenmek istiyordu ama onu buradan kurtulduktan sonra düşünecektim. Giray çok korkutucu bi insandı. Her an bana zarar verecekmiş gibi hissediyordum. Bunları düşünürken şarkı mırıldanmaya başladım;

"Açıldı kapılar dışarda ben varım,

İçimde adım adım yanlızlıklar...

Yarımda kalsa yanına kalmaz pişmanlıklar."

Birinin alkışlamasıyla kendime geldim ve arkama döndüm. Ne zaman odaya gelmişti bilmiyorum ama Giray karşımda beni alkışlıyordu. Ama daha çok alay eder gibi...

"Sesin güzelmiş yalan yok. Karım olduğunda bana da böyle şarkılar söylersin." gözlerimi kocaman açıp dediklerini idrak etmeye çalıştım.

"Sen ne saçmalıyorsun gerizekalı!" dememle beni itmesi bir oldu.

"Bana bak kızım! Kadınlara el kaldırmıyorum diye benim sabrımı zorlama bir daha ağzından bana hakaret çıkarsa o dilini keserim!" gözlerimi kısıp ona baktım.

"Benimle evleneceksin hatta belki annenle babanı da çağırırız." deyip mutluluktan yoksun bi şekilde gülümsedi.

"Ben bunu asla yapmam otur da avucunu yala!" dememle bileğimi tutup sıkmaya başladı ve dişlerinin arasından tısladı;

"Hele bir yapma o zaman olacakları izle ve gör." dedi ve odadan çıktı. Bu akşam buradan kaçıp gitmem gerekiyordu. Yoksa istemediğim biriyle evlenmek zorunda kalıcaktım. Giray'ın kadınlara dokunma gibi bi hassasiyeti vardı sanırım. Yoksa o kadar dediklerimle beni bir güzel pataklardı.

Ortalıktan ses soluk kesilince yavaşça odanın kapısını açtım ve etrafa baktım. Sanırım uyumuştu. Onun odasının önüne geldiğimde kapıyı araladım. Yatakta yüz üstü yatıyordu. Yüzünü göremiyordum ama uyuduğunu düşünüp odadan çıktım.
Gülerek odama geçtim. Şimdi kim kimi karı yapacak göreceğiz Giray.

Kapıdan çıkamazdım. Korumalar hala orada olmalıydı. Camdan aşağı baktım. İkinci katta olduğum için biraz yüksekti. Alt kattaki camlarda da demirlik vardı. Başka şansım yoktu. Ayağımdaki pijamayı çıkartıp dolaptan siyah tayt giydim. Üzerine de siyah bir kazak giyip belki üşürüm diye siyah bir montuda üzerime geçirdim.

Camdan önce çantayı aşağı fırlattım. Sonrasında kendimi yavaşça aşağı sarkıttım ve alt kattaki camın demirliklerine ayağımı koydum. Yavaşça aşağı kayarak demirliklerin arasına ayağımı geçirdim ve aşağı atladım.

Hemen toparlanıp çantayı aldım ve boyumdan yüksek bahçenin demirliklerine önce çantamı koydum sonra tırmanmaya başladım. Biraz zorlansamda sonunda başarıyla gülümsedim. Allah tan bir yerimi takıp yırtmamıştım. Aşağı atladım ve çantayı alıp koşmaya başladım.

Etrafımda bir sürü ağaçtan başka bişey yoktu ama koşmaya devam etmek zorundaydım. Ne kadar uzaklaşırsam benim için o kadar iyi olacaktı.

En sonunda yoruldum ve yavaşlayıp etrafıma baktım. Hala ağaçlar vardı ama ilerideki ana yolu görmemle sevinç dansı yapıp yürüyerek yola devam ettim.

Yola çıktığımda geçen bi araba yoktu ama ileride durmuş arkası açık bir kamyon vardı. Adamda kamyonun tekerlerini kontrol ediyordu. O kamyona binersem buradan uzaklaşabilirdim ama evimden daha uzağa gitme ihtimali de vardı. Sıkıntıyla nefesimi üfleyip yolda yürümeye başladım. Amca beni görünce kafasını kaldırdı.

"Kızım bu saatte burada ne işin var?"

"Amca ben kaçırıldım. Şimdi de kayboldum. Ne yapacağımı bilmiyorum."

"Nereye gitmek istiyorsun sen söyle bakalım." gitmek istediğim yeri söyleyince amcanında oralarda bir yere gittiğini öğrendim. Dört ayağımın üzerine düşmüştüm resmen.

Amca beni evimin önüne bıraktığında minnettar bir şekilde gülümsedim.

"Gerçekten çok teşekkür ederim beni evinin önüne kadar getirdiniz."

"Ne demek kızım. Aman dikkat et kendine polise git şikayet et." bunu zaten yapacaktım. Amcaya tekrar teşekkür edip kapıyı çaldım. Minel kapıyı açtığında şaşkınlıkla suratıma baktı sonra sarıldı.

"Hayat çok korktum seni o kadar aradım ki!"

Bende ona sarıldım. Evimi o kadar çok özlemiştim ki. 1 gün bile olsa bana 1 yıl gibi gelmişti. Minel'e olanları anlattım. Oda şaşkınlıkla ve telaşla beni dinledi.

"Giray beyden böyle bişeyi asla beklemezdim."

"Neyse olan oldu." deyip odama çıkıp benim olmayan kıyafetleri üzerimden çıkartıp çöpe attım. Güzel bir duşun ardından siyah şortumu ve gri yarım atletimi üzerime geçirdim. Ev fazlasıyla sıcaktı ya da ben yanıyordum. Giray denilen o aşağılık heriften tam olarak kurtulmuş sayılmazdım ve bu beni geriyordu. Acaba kaçtığımı fark etmiş miydi? Telefonumda orada kalmıştı zaten. Sinirle dişlerimi sıktım ve yatağa girdim.

Aklıma sürekli Giray'ın dedikleri geliyordu. Onunla evlenmeyi kabul edeceğimi nasıl düşünmüştü acaba? Tamam yakışıklıydı. Normal bi insan olsa ve benden nefret etmese ondan etkilenirdim. Ama o aptalın tekiydi!

Gözlerimi kapattım ve uyumaya çalıştım. Bi türlü uyuyamazken camdan yine tıkırdılar geldi. Bu sefer gözlerimi açmaya zorladığımda karşımda Giray'ı görmemle tam çığlık atacakken elini dudaklarımın üzerine koydu ve beni engelledi.

Benden kaçabileceğini mi sandın?" iyice yaklaşıp nefesini ensemde hissederek söylediği sözler ile gözlerimi kapattım. Dudaklarını yanaklarımda gezdirdi.

"Merak etme sana zarar vermeyeceğim benim derdim seninle değil. Sadece yanımda olucaksın ve benimle evleneceksin." Onunla evlenmek...Onun gibi biriyle...

VAVELYAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin