Medya; Hayat 🌹
Giray'ın kurulu olan düzenimi bozmasına izin vermemem gerekiyordu. Benim bir ailem, çok sevdiğim canımdan öte bir arkadaşım vardı. Şimdi gelmiş bu adam benimle evleneceksin diyordu. Üstelik benden nefret ediyorken...
Ne kadar istemesem de gözlerinin içine baktım. Gözleri o kadar güzeldi ki baktığımda değişik duygular bedenime hapsoluyordu. Derin bakışları içime işlerken bakmaya devam ettim ve sonunda ağzımı açıp mırıldandım.
"Anlamıyorsun." Gözlerimin dolmasına engel olamadım. O ise şu an da üzerimde ağırlığını vermeden bana bakmaya devam ediyordu.
"Ben böyle hayal etmedim. Sevmediğim bir insanla, zorla biriyle evlenemem."
"Senin hayallerini ben değil çevredekiler yıktı Hayat." O böyle konuştukça sinirlerim daha da bozuluyordu.
"Yalan konuşma. Çevremdeki kimse benim kötülüğümü istemiyor. Senden başka..." üzerimden kalktı. Bende doğrulup yatakta oturur pozisyona geçtim. Bileğimi tuttu ve ayağa kaldırdı.
"Hadi gidiyoruz." Sıkıntıyla nefesimi üfledim ve gelmeye hazır gözyaşlarımı geri yolladım.
"Gelmek istemiyorum!"
Suratına baktığımda yavaş yavaş çenesinin kasıldığını fark ettim. Ani bi hareketle beni omzuna almasıyla bağırmaya başladım.
"Bırak beni! Mineeeel! Yardım et!" Ne kadar bağırsamda Minel gelene kadar biz çoktan çıkıp gitmiştik.
Beni arabaya bindirip oda bindi ve kapıyı kilitledi. Arabayı çalıştırdığında telefonumu elime verdi.
"Al babanı ara!" Tedirgin bir şekilde gözlerine baktım.
"Ne diyeceğim?"
"Ne demek istiyorsan onu." Telefondan babamın numarasını bulup tuşladım. Kafam çok karışmıştı. Giray ne yapmaya çalışıyordu?
"Alo? Kızım nerdesin sen? Minel aradı kaybolmuşsun çok meraklandık kızım iyimisin?" Telefon hoparlördeyken konuşmadan önce Giray'a baktım.
"İyi değilim baba." Ağzımdan sadece bu cümle çıkabildi. Sonrasında Giray telefonu elimden aldı.
"Kızın için endişelendin mi Kenan Bektaş?"Babamın ismini söylediğinde ellerimle yüzümü kapattım. Duymak istemiyordum hiç bir şeyi.
"Giray şerefsizi! Eğer kızıma dokunursan senide öldürürüm anladın mı beni?!"
Giray'ın kolundaki şişen damarlara odaklandım. Fazlasıyla sinirlenmişti.
"Yaptıklarınızı teker teker ödeyeceksiniz." deyip telefonu kapattı ve tekrar yola odaklandı.
Benim annem ve babam birine kötülük eder miydi? Her şey Giray'ın uydurduğu bir yalandı. Bunun başka açıklaması yoktu.
"Yeter artık yalan konuşmayı kes. Benim annem ve babam kimseye kötülük etmedi. Uydurmaktan başka yaptığın bi şey yok. Derdin ne senin he? Rahat bırak bizi!" dediklerimi duymamazlıktan gelince daha çok sinirlendim.
Bir anda direksiyonu kırmamla dengemiz sarsıldı ve araba sağa sola hareket etmeye başladı. Giray kontrolü sağlamaya çalışırken kapının kilidini açtım ve o anda ne yaptığımı düşünmeden kendimi arabadan aşağı attım. Bedenimde hissettiğim acılarla savrulurken tek düşündüğüm şey bunu hak etmemiş olmamdı. Ben bu hayatı hak edicek bişe yapmamıştım ve kimse zorla bana istediğini yaptıramazdı. Kimse...
Giray'ın ağzından
Arabanın kontrolünü sağlamaya çalışırken Hayat'ın kapıyı açıp kendini aşağı atmasıyla ikinci bi şok yaşadım. Frene bastım ve arabadan indim. İleride baygın bir şekilde yatıyordu. Hemen koşarak yanına gittim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
VAVELYA
Teen Fiction"Güvenmek kolay mıdır?" "Sadece durdum ve bu soruyu defalarca kendime sordum. İçinde nefretin ateşiyle yanıp tutuşan bi kalbi fark etmeyecek kadar kör olup güvenmiştim ben o adama." Sırlarla dolu bir hayat vardı karşısında. Oda bu hayata tutunmaya ç...