two

12.8K 1K 593
                                    

-"Ne demek almadım?!"

Taehyung Jungkook'un yakasına yapışmıştı.

Hoseok Taehyung'un kollarından tutup onu geri çekti.

-"Sakin olun da Yoongi'yi bulalım."

Taehyung Yoongi'nin odasına geldiğinde karşısına çıkan Jungkook ile kısa çaplı bir şoka uğramıştı. Jungkook kısaca durumu iza etmişti.

Taehyung Yoongi'nin nerede olduğunu sorunca Jungkook telaşla odadan çıkmaya çalışmıştı. Onu unutmuştu!

Ancak Taehyung bir şeyler olduğunu anlamış, onun geçmesine izin vermemişti.

-"Git bul onu."

Taehyung tıslayarak konuştuğunda Jungkook kollarını birbirine doladı.

-"Öyle bir gereksinim yok. Kendi arkadaşını kendin bul."

Taehyung ve Yoongi arkadaş değildi. Taehyung onunla arkadaş olmak istiyordu ancak Yoongi'nin onu terslemesinden korkuyordu.

Hiç böyle bir şey yaşamamıştı çünkü.

Şimdi ise Yoongi'ye arkadaşlık teklif etmek için gelmişti.

Taehyung göz devirerek oradan ayrıldı.

Tüm odalara bakıyordu. Ancak hiçbirinde Yoongi yoktu.

-"Koşuşturmayı bırak artık. Ter içinde kalmışsın. Gel hava al."

Hoseok Taehyung'un koluna girmişti. Adımlarını çatıya yöneltti.

Kapıyı açıp serin havanın vücuduna işlenmesine izin verdiler.

Hoseok brandanın yanında sırtını duvara dayamış uyuyan birini gördüğünde parmağıyla gösterdi.

-"Hangi salak bu havada çatıda uy-"

İkisinin de korku dolu bakışları birbiriyle buluştu.

-"Hayır, hayır, hayır."

Koşarak o kişinin yanına gittiler. Taehyung yüzünü kendine çevirmek için koluna dokunduğunda hissettiği soğuklukla anında geri çekmişti.

Zaten bu bembeyaz tenlinin Yoongi olduğunu anlamak zor değildi.

Taehyung tekrardan buz gibi olan kola dokunup kendine çevirdi.

Yoongi soğuktan morarmış dudaklarıyla karşısındaydı.

-"Yoongi..uyan hadi."

Taehyung yine de şansını denemek istemişti. Yoongi'yi kucağına alıp çatıdan çıktı.

Onu revire götürürken o sırada karşısına çıkan ve anlamızca Yoongi'ye bakan Jungkook'u umursamamıştı.

----

Yoongi yorgun göz kapaklarını araladı.

Revirde olduğunu anlamak zor değildi. Etrafına baktığında kimsenin olmadığını gördü.

Üzerindeki battaniyeyi kenara çekti. Telefonunu da alıp revirden çıktı.

Kolundaki saate baktı.

Odasına gitmeyi tercih etti.

Odasının önüne geldiğinde bu sefer  kilitli olmamasını umdu.

Açılan kapıyla rahat bir nefes verdi ve odasına girdi.

Sıcak bir duş almanın iyi geleceğini düşünerek banyoya girdi.

-----

Jungkook revirde kimseyi göremeyince yeni odasına doğru ilerlemişti.

Kapıyı açıp içeri girmesiyle banyodan yeni çıkan bornozlu Yoongi ile karşılaşması bir olmuştu.

Jungkook onun ifadesiz bakışlarını gördü. Yoongi ona kısa bir bakış atıp gardolabına ilerlemişti.

Yoongi giyeceklerini alıp tekrardan banyoya gitmişti.

Jungkook ise mutsuzca yatağına oturmuştu. Yoongi çıkınca ondan özür dilemeliydi.

Pişman olmuştu.

Ona neden bunu yaptığını da bilmiyordu. Ancak Jungkook onun bütün geceyi o soğuk çatıda geçirdiğini duyduğundan beri ona kötü davranmamayı tercih etmişti.

Jungkook zaten öyle biri sayılmazdı. Sadece sevmediklerine karşı öyle davranırdı.

Yoongi'yi sevmemesine rağmen ona öyle davranmanın doğru olmadığını düşündü.

Yoongi altında siyah dar bir pantolon, üstünde çizgili bir tişört ile banyodan çıkmıştı.

Jungkook ayağa kalkıp karşısına geçmişti.

-"Yoongi."

Yoongi yatağını düzeltirken cevap verdi. ''Efendim?"

Masanın üzerindeki telefonunu ve kulaklığını aldı.

-"Ben özür di-"

Yoongi kulaklığını kulağına yaklaştırdığında Jungkook sinirlenmemeye çalıştı.

Bu imkansızdı.

Jungkook Yoongi'nin omzuna çarparak yanından hızla geçerken konuştu. "Neden özür diliyorsam. Az bile."

Ancak Jungkook'un bilmediği bir şey vardı.

Yoongi kulaklığı kulağına değil, boynuna takacaktı.

Jungkook arkasında usulca göz yaşlarını akıtan bir Yoongi bırakarak odanın kapısını çarparak odadan çıkmıştı.

Kimse Yoongi'nin duygularını umursamıyordu.

Ah, gerçi herkes Yoongi'nin duyguları yok diye biliyordu.

roommate | yoonkook ✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin