sixteen 2/2

7.7K 611 492
                                    

Hepsi, aldığı mesajla odalarından çıkarken Yoongi'nin yapacağı şeyi anlamışlardı.

Şimdi ise Jungkook'un arabasıyla beraber Yoongi'yi arıyorlardı.

-"Şey, eski evimizde olmalı." Herkes Yugyeom'a dönerken Jungkook arabayı durdurdu. "Ne?"

-"Bana babamın ona t-tecavüz ettiği gün demişti ki...eğer bir gün intihar edersem, seninle olan odamızda edeceğim. O-orası her şeyi gördüğü gibi bunu da görmeli demişti."

Hepsi duyduğu ile yutkunurken Jungkook yeniden gaza bastı. "Nerede şu lanet ev?"

-------

Eve ulaştıklarında koşarak eve girmişlerdi. Alt kapıyı açabilmişlerdi. Ancak üst kapı sıkıntılıydı. Jungkook mühürlü olan evin kapısına baktı ve geri gitti. Diğerleri onun ne yapacağını anlamıştı ve bu yüzden geri çekilmişti. Jungkook bir kaç kez omzuyla vurmasıyla açılan kapıyla içeri girdiler.

Yugyeom önden odasına doğru ilerlerken diğerleri de onu takip ediyordu.

Ev, tozlanmış ve eskimişti.

Yugyeom odasının kapısını açtı ve içeri girdi. Gördüğü görüntüyle eli ağzına gitmişti.

Diğerleri de gördüğü görüntü ile şok olmuştu. "Y-yoongi..."

-"Aman Tanrım!"

Yoongi yatağın yanında, yerde oturur bir şekildeydi. Elinde bir jilet vardı. Karnına ise bir bıçak saplıydı. Bilinci az da olsa yerindeydi.

-"B-ben yapmadım. İ-izin vermedi."

Herkes onun dediklerini anlamaya çalışırken şoktan çıkan Jungkook hızla onu kucağına almış, koşarak arabasına ilerlemişti. Diğerleri de peşinden gelirken kimse bıçağa dokunmuyordu.

Arabayı süren bu sefer Taehyung'tu. Jungkook kucağındaki yaralı Yoongi'nin saçlarını okşuyordu. "Y-yoongi. Dayanmalısın, tamam mı? Uyumamalısın. Uykunun geldiğini biliyorum ama uyumamalısın."

-"Uyursam, ne olur?" Jungkook Yoongi'nin saçlarını okşamaya devam ediyordu. "Yalnızca, uyuma." Yoongi mutsuzca mırıldandı. "Ama uyumak istiyorum. Uyursam ö-ölmez miyim hem? Ah-bugün en sonunda bu olacaktı zaten." Yoongi'nin acısı artmaya devam ediyordu.

-"Sikeyim daha hızlı gidemez misin?" Taehyung biraz daha gaza basmıştı.

Kısa süre sonra hastaneye geldiklerinde Jungkook Yoongi'yi kucağına alıp hastaneye girdi. Yoongi hemen ameliyata alınırken oturup beklemeye başlamışlardı.

-----

-"Yoongi'ye ne oldu?" Jimin ve Jin Taehyung'tan zar zor haberi alıp hastaneye gelmişlerdi. "Bilmiyoruz tam olarak. İntihar edecekti ancak biri önce davranıp onu bıçaklamış. Yani görünürde böyle."

-"Ne kadardır ameliyatta?"

-"1 saat oldu." Jin ofladı.

Ameliyathaneden çıkan doktor ile hepsi doktorun yanında bitmişti. "D-durumu nasıl?" Doktor derin bir iç çekti. "Ameliyat başarılı geçti ancak durumu hâlâ kritik. Yani 24 saat içinde bir şey olmazsa kurtulur. Ama yine de, her şeye hazırlıklı olun." Doktor yanlarından ayrıldığında Jungkook yere çöktü. Ağlamasına engel olamıyordu. Onu kaybetme düşüncesi onu mahvediyordu.

------

17 saat geçmişti ve bir şey olmamıştı. Yoongi hâlâ yoğun bakımda uyuyordu.

Jimin, Taehyung'un omzunda uyuya kalmıştı. Jin ise oturduğu sandalyede uyuyordu. Hoseok Yugyeom'un bacaklarına yatmıştı. Yugyeom, Taehyung ve Jungkook ise uyumuyordu.

Bir anda Yoongi'nin odasına doluşan hemşireler ile hepsi ayaklanmıştı. Jungkook'un kalbi korkuyla sızlıyordu. Yoğun bakımın camları ise görmemeleri için kapatılmıştı. Jungkook 4.krizini geçirmek üzereyken odadan çıkan doktor ile onun yanına ilerlemiş, yakasına yapışmıştı.

-"Ne oldu ona?!" Doktor yakasındaki ellerden kurtulduğunda gülümsedi. "Kötü bir şey oluyor sandık ama... 24 saat dolmadan uyandı. Geçmiş olsun. Tek tek ve kısa süreliğine içeri girebilirsiniz. Kısa süreliğine narkoz yüzünden konuşamayacak ama merak etmeyin. 1 gün sonra taburcu olabilir."

Hepsi rahat bir nefes verirken odaya ilk giren Jungkook olmuştu. Yoongi ağzındaki hava şeyiyle tavanı izliyordu. Gözlerinin yanında ise kurumuş göz yaşları mevcuttu.

-"Yoongi." Yoongi ona bakmadı. Bakmaya yüzü olduğunu sanmıyordu. Yoongi, yaptıklarından ve kendinden utanıyordu. Jungkook bakmasını ister gibi yanına geldiğinde Yoongi kafasını diğer tarafa çevirdi. Jungkook'un gözünden yaş akarken hemen eliyle sildi ve Yoongi'nin elini tuttu.

-"Beni bırakmadığın için teşekkür ederim."

Yoongi kafasını çevirip ona baktı. Bakışlarıyla sormak istedi soracaklarını.

-"Sana kızgınım. Sana hepimiz kızgınız ama daha çok intihar etmek istediğin için kızgınız. Bizi ne kadar korkuttun haberin var mı? Ya ölseydin Yoongi? Ben sensiz yaşayamazdım. Yalnızca kendini düşünüp bu dünyadan gitmeyi nasıl düşünürsün?"

Yoongi'nin gözünden bir yaş aktığında Jungkook o gözyaşını silmişti. "Gözyaşını her gördüğümde ölüyorum Yoongi. Bu yüzden ağlama. Lütfen." Eğilip Yoongi'nin saçlarına öpücük bıraktı. "Seni seviyorum. Bir an önce iyileş ki o burnunu çekeyim."

Jungkook kıkırdadı ve odadan çıktı.

-------

Yoongi taburcu olmuştu ve şuan Jungkook'un şehirden biraz uzak olan evindelerdi. Diğerleri gitmişti. Daha doğrusu Jungkook onları kovmuştu.

Hepsinin Yoongi'ye olan kızgınlığı gitmişti. Ah, Taehyung hariç.

Hastaneden taburcu olmadan önce polisler gelip onu kimin bıçakladığını sorduğunda Yoongi'nin cevabı herkesi şok etmişti. Özellikle de Jin, Jimin ve Jungkook'u.

Yoongi'yi bıçaklayan kişi Sungjae'ydi. Sungjae 6 buçuk yıl hapis cezası almıştı.

-bölüm sonu-

Sungjae, Jungkook arkadaşlarıyla  beraber okulun yanında Yoongi'ye zorbalık yaparken Yoongi'nin karnına ve yüzüne tekme atan kişi.

roommate | yoonkook ✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin