fourteen

8.4K 653 422
                                    

bol yorumlarınızı esirgemeyin bebeklerim♡

-

-"Neden buraya geldik? Ceza almamızı mı istiyorsun? Yurda gitm-"

-"Sus da gir içeri." Yoongi göz devirip şehrin çok az uzağındakı eve girdi.

Jungkook sinirle ellerini saçlarından geçirdi.
-"Çok zevkli miydi bari? İyi zevk aldın mı?" Jungkook sinirle konuştuğunda Yoongi 'ciddi olamazsın' dercesine baktı. Yoongi sırıttı. "Evet. Çok zevkliydi. Hiç almadığım kadar zevk aldım. Göğsümde gezinen parmakları, bacaklarımı okşayan el-"

-"Sus." Yoongi Jungkook'u dinlemedi ve devam etti. "Dudaklarımı kanatan dişle-" Yoongi yediği tokatla başı yana düşmüştü. Tamam, bunu beklemiyordu. Hiç beklemiyordu. Jungkook bile kendinden bunu beklemiyordu. Ani sinirle olan bir şeydi.

Jungkook yaptığı şeyin farkına vardığında kalbi korkuyla hızlanmıştı. Yoongi başını tekrardan önüne çevirdi ve titreyen sesiyle konuştu. "Ah, beni gerçekten seviyorsun sanıyordum. Ben sana bu kadar aşıkken, beni bir kızla aldatacak, benim seni biriyle aldatacağımı düşünebilmen ve bana tokat atman...." Yoongi gözyaşlarına engel olamazken bakışlarını Jungkook'a çıkardı. "Sen yalnızca beni mahvediyorsun."

-"Y-yoongi be-" Yoongi onu durdurdu. "Susma sırası sende Jungkook. Ama acı çeken neden hep benim?" Yoongi evden çıktığında Jungkook kendini öldürmek istiyordu. Önüne ne geldiyse fırlatmaya ve yıkmaya başladı. Cam sehpaya yumruk attığında elini kesen cam parçacıkları canını acıtmıyordu.

-------

-"Kaçma. Seni öldüreceğim." Yugyeom odada nereye kaçsam diye düşünüyordu. Hoseok banyodayken şalteri indirmişti. Şimdi ise yalnızca belindeki düşmek üzere olan havluyla ona yaklaşan Hoseok, hiç iyi hissettirmiyordu. Nasıl kurtulabilirim diye düşünüyordu.

Zaten gördüğü ilk andan beri onu etkileyen Hoseok, karşısında böyle durarak onda üstüne atlama isteği uyandırıyordu. "Bu yaptıkların çok oldu."

Hoseok Yugyeom'u en sonunda iki yatak arasında sıkıştırdığında Yugyeom artık kaçamayacağını anladı. Başka bir şeyler düşünürken o an aklındaki en mantıklı ama aslında en kötü olan şeyi yaptı.

Hoseok'u göğsünden itip yatağa düşürme ve sonra da kaçma hayalleri kurarken Hoseok düşerken onun da kolundan tutmuş, beraber üst üste düşmelerine sebep olmuştu.

Hoseok ile aralarında az mesafe kalmıştı. Yugyeom kalkmak için hareketlendiğinde Hoseok onu durdurmuştu. "Sikeyim hareket etme." Yugyeom hareket etmeyi bıraktığında Hoseok rahat bir nefes verdi.

Yugyeom ani gelen şeyle Hoseok'un dudaklarına yapıştığında Hoseok'un gözleri büyümüştü. Yugyeom geri çekildi. "Ş-şey, özür dilerim. D-dayanamadım." Yugyeom bakışlarını kaçırırken Hoseok ani hareketle onu yatağa itmiş, üstüne çıkmıştı. Ancak hesaplamadığı bir şey vardı.

Havlu.

----------

2 gün sonra

-"Siz işi pişirmişsiniz ama bizim haberimiz 2 gün sonra oluyor!" Yugyeom o gün Hoseok ile işi pişirmişti ve bu yüzden garip davranıyordu. Bunu fark eden Taehyung ise sebebini sorduğunda Yugyeom ısrar edeceğini bildiği için söylemişti.

Yoongi tepkisizce bakarken Hoseok elini onun omzuna atmıştı. "Senin canın neden sıkkın?" Yoongi hiç anlamında başını iki yana sallarken Hoseok buna tabii inanmamıştı.

-"Jungkook ile kavga etmiş yine. Jungkook SungJae ile seviştiğini zannetmiş ve ona bir takım şeyler söylemiş."

-"Sen öyle demeseydin belki böyle olmayacaktı." Yugyeom konuştuğunda Hoseok onayladı. "Oh, oh sen de gel üstüme. Zaten yumruk yedim. Of! Gidiyorum ben ya! Nasıl arkadaşsınız siz?!" Taehyung odadan çıktığında Hoseok kıkırdadı. Yoongi ayağa kalktı. "Ben de gideyim. Yarın görüşürüz."

Yoongi odadan çıkıp kendi odasına ilerledi. Jungkook ile tek kelime dahi konuşmuyorlardı. Birbirlerini görmezden geliyorlardı.

Yoongi odaya girdiğinde oda boştu. Dolabındaki içkilerden iki tanesini aldı ve pencerenin kenarına oturdu. Elindeki içkisini içerken açılan kapıya bakmadı bile.

Jungkook pencerenin kenarında içki içen Yoongi'yi gördüğünde iç geçirdi. Onu affetmese bile özür dilemeliydi.

Ceketini çıkardı ve ona ilerledi. "Yoongi."
Yoongi ona baktı. Yoongi onun gözlerinde her zaman gördüğü parlaklığı görememişti. Gözleri pişmanlık ve hüzün barındırıyordu. Yoongi ise tam anlamıyla ifadesizdi.

-"Ben..gerçekten özür dilerim. Sana yaptığım her şey için özür dilerim. Bomi ile sevgili falan değilim. O gün onunla hiçbir şey yaşamadım. Sen SungJae ile yattın zannettim. İçimi öyle bir korku kapladı ki, seni kaybettim, beni sevmiyorsun sandım. O an ki korkumu anlatamam. Senin gözünden akan bir damla gözyaşı bile kalbimi acıtıyor. Sana tokat atmam, yemin ederim anlık bir sinirle oldu. O herifin sana dokunmuş olma düşüncesi ile çıldıracaktım. O seni öptüğü zaman, dudaklarının yalnızca benim için olması gerektiğini düşündüm. O hıçkırıklarını duyduğum her an sağır olmak istedim. Seni üzdüğüm gerçeği beni bitiriyordu. İki gecedir ağladığını biliyorum. O an sana sarılıp gözyaşlarından öpmek istedim. Yoongi ben cidden özür dilerim. Ve..."

Yoongi gözlerinden akan yaşları sildi ve hıçkırmasına engel olarak ayağa kalktı ve Jungkook'u izledi. Jungkook cebinden çıkarttığı şeyleri Yoongi'ye uzattı. Yoongi eline aldığı şeylere bakarken gözleri büyümüştü. Jungkook yüzünden mahvolan fotoğraf, düzeltilmişti. Ayrıca anne ve babasının başka fotoğrafları da vardı.

-"Bulmam biraz uzun sürdü. Bu yüz-"

-"Jungkook ben çok teşekkür ederim. B-ben..." Yoongi'nin ağlaması artarken Jungkook onu kendine çekti ve sarıldı.

-"Yoongi gerçekten yaptığım her şey için pişmanım."

Yoongi geri çekildi. "Jungkook...bu yaptıklarını hemen affetmem...çok zor,anlıyor musun? Biz sanırım eskisi gibi olsak daha iyi olacak. Üzgünüm."

-"N-ne?" Yoongi bakışlarını aşağı indirdi. "İkimiz yalnızca oda arkadaşı olalım. Ben eskisi gibi olacağım. İkimiz birbirimizi hiç tanımıyor olacağız ve ben de eskisi gibi hiç konuşmayacak, yalnızca müzik dinleyeceğim, tamam mı? Böylesi ikimiz için de daha iyi. Üzgünüm."

Yoongi kapıya ilerledi ve çıkmadan önce söyledi. "Seni seviyorum."

-bölüm sonu-

finale son 4 :(

roommate | yoonkook ✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin