-"Ne yani artık bununla mı kalacağım? Koca 1 sene?! Hayatta olmaz!"
Jungkook hocasına yakınırken Yoongi kulaklığını taktı. Gerizekalıya benzeyen çocuğun bağırmalarını duymak istemiyordu.
O, tüm dünyayı duymak istemiyordu. Yalnızca müzik duymak istiyordu.
-"Ben bu hayaletle aynı odada kalmam!" Jungkook sinirle saçlarını elinden geçirdi.
Kavga ettikleri için ikisini aynı odaya koymuşlardı. Anlaşmaları için.
-"Biraz daha sesini yükseltirsen disiplin geliyor." Bay Kang elindeki sopayı Jungkook'a uzatarak konuştu.
-"Hadi şimdi odanıza!"
Yoongi ikiletmeden kendi odasına doğru ilerledi. Yoongi her zaman söz dinleyen biriydi. Yalnızca yaşadığı travma yüzünden insanları sevmiyordu.
-"Bari kendi odamda kalsaydım! Benim odam en azından temiz."
Jungkook hala söylenmeye devam ederken Yoongi odasına yaklaşmıştı bile.
Yoongi odasının kilidini açıp içeri girdi.
Ardından Jungkook da girince Jungkook burnuna dolan çilek kokusuyla şaşırdı.
Tertemiz ve hiçbir şekilde dağınık olmayan odada şaşkın gözlerini gezdirdi.
Tamam, pis ve ter kokan bir oda bekliyordu.
Beyaz tenlinin bu kadar temiz olması onu şaşırtmıştı.
Yoongi kulaklıklarını çıkarmadan müziği durdurdu dolabının önüne geçip giymek için kıyafet aradı.
-"Ben neden bu gerizekalı hayaletle aynı odada kalmak zorundayım ki? Soğuk yabani."
Yoongi sinirli bakışlarını Jungkook'un bakışları ile buluşturdu.
Tamam, Jungkook bu bakışlardan biraz korkmuş olabilirdi ama altta kalamazdı. Kalmamalıydı.
-"Sen müziğini dinlemiyor muydun? Müziğini dinle sen. Daha az sinirime dokunuyorsun. Benimle tek bir etkileşimin bile yok. Harika!"
Jungkook ayak ucunda yorgan olmayan yatağa zıpladı. Büyük ihtimal diğeri Yoongi'nindi.
Yoongi dolaptan eşofman takımını çıkartıp yatağının üzerine koydu. Kulaklıklarını çıkarttı.
Jungkook ise merakla Yoongi'nin ne yapacağına bakıyordu. Önünde soyunacak mıydı?
Yoongi üzerindeki okul tişörtünü çıkarırken Jungkook şok ifadeyle onu izliyordu.
Bu çocukta utanma yoktu.
Jungkook Yoongi'nin çıplak süt beyazı üst bedenini süzüyordu.
Yoongi beyaz tişörtünü giyip elini okul pantolonuna götürdü.
Pantolon bacaklarından sıyrılırken üzerindeki bakışlardan rahatsız olmuştu.
Jungkook'un bakışları bu sefer de Yoongi'nin pürüzsüz ince bacaklarına kaymıştı. Yutkunmasına engel olamadı.
Yoongi hızla eşofmanını giyip hırkasını da giydi. Telefonunu ve kulaklığını da alıp odadan çıktı.
Jungkook'un aklına bir hainlik gelmişti. Yoongi cezasını çekmeliydi.
-----
Yoongi üşüdüğünü anladığında çatıdan çıktı ve odasına ilerledi.
Elini kapının kulbuna attığında açılmayan kapıyla sesli bir küfür bıraktı ortaya.
Kapı içeriden kitlenmişti.
Jungkook'un bilerek yaptığını anlamamak zor değildi.
Telefonunun kilidini açtı ve saate baktı.
Siktir, görevliler şuan katları geziyor olmalıydı.
Yoongi şüphelerini doğrulayan ayak seslerini duyduğunda çatıya doğru koşmaya başladı.
Görürlerse 1 haftalık yemeğini kesiyor, dışarı çıkma izini gidiyordu.
Çatıya vardığında kapıyı kapatıp soluklandı.
Kısa süre sonra ayak sesleri çatıya gelince brandanın arkasındaki kutunun arkasına saklandı Yoongi.
Kapı sesini, daha sonra da kilit sesini duyunca telaşla bulunduğu yerden kalktı.
Kapıyı açmaya çalıştığında açılmayan kapıyla omuzlarını düşürdü.
Jungkook'tan nefret ediyordu.
ehe:)
eridim
ŞİMDİ OKUDUĞUN
roommate | yoonkook ✔
Fanfiction-"Ben bu hayalet ile aynı odada kalmam!" #1|yoonkook #1|kookyoon