thirteen

8.2K 641 509
                                    

biraz kaoslu bölümle karşınızdayım. bol yorumlarınızı bekliyorum♡

-

Yoongi, Taehyung, Yugyeom ve Hoseok parti saati gelene kadar eğlenmiş, sonra da parti alanına gitmişlerdi. Yoongi içki kokan, kalabalık ve sesli ortama girdiğinde yüzünü buruşturdu.

-"Ne içmek istersin bebeğim?" Yoongi Yugyeom'un dediğine gülümsedi. "Çok ağır olmayan herhangi bir şey." Hoseok onlara kınarmışcasına bakarken bir yandan gözleri Taehyung'u arıyordu. "Taehyung nereye kayboldu anında?" Yoongi bakışlarını Hoseok'a çevirdi. "Bilmem. En son Jimin diye koşmaya başlamıştı."

Yoongi önüne gelen içkiyi içmeye başladığında müzik çalmaya başlamış, herkes dans etmeye başlamıştı. "Seninki gelmiş." Yugyeom konuştuğunda Yoongi onun işaret ettiği yere baktı. Beyaz gömleği ve siyah yırtık pantolonuyla parti alanına giriş yapıyordu. "Nereden benimki oluyormuş?!" Yugyeom kıkırdayıp ayağa kalkmış ve elini uzatmıştı. "Benimle dans etmeye var mısın güzellik?" Yoongi gülümseyip elini tutmuş ve Yugyeom'un onu dans alanına sürüklemesine izin vermişti.

Bir süre sonra Yugyeom üzerindeki bakışları görmüştü. "Yoongi sonra yine ederiz ben kaçıyorum yoksa seninki beni sikecek." Yugyeom kalktıları yere geri gittiğinde Yoongi şaşkın bir ifadeyle Yugyeom'un gözüyle işaret ettiği yere bakmıştı. Sinirle ona bakan Jungkook'u gördüğünde elinin tutulmasıyla bakışlarını tekrardan önüne çevirdi.

Namjoon ona gülümserken ellerini Yoongi'nin beline attı ve dans etmeye başladı. "Bir baktım pistin ortasında bir güzellik duruyor. Kaçırır mıyım?" Namjoon kendi dediği şeye kıkırdarken Yoongi de gülümsemişti. "Yoongi-sshi. Sevgilin var mı?" Yoongi başını iki yana sallarken Namjoon gülümsedi. "Güzel. O zaman artık var." Yoongi'nin ağzı şaşkınlıkla aralandı. Ardından kendine gelip kıkırdadı. "Benim neden haberim yok?" Namjoon bir eliyle yüzünü gösterdi. "Şu yüze bak. Yakışıklıyım, tatlıyım. Boyası akmış sarı saçlarımı saymazsak çekiciyim de. Daha ne istiyorsun? Haberinin olmasına gerek mi var? Ah, ben olsam hemen üstüme atlardım."

Yoongi kıkırdarken hissettiği dudaklarla gözleri şokla büyümüştü. "Gülüşünden öpmek her zaman hayalimdi." Namjoon kıkırdarken Yoongi utançla onu itmiş ve bar sandalyelerinden birine oturmuştu.

-"İki kişiyi birden yürütüyorsun demek ha?" Yoongi duyduğu şeyle bakışlarını soluna çevirdi. Jungkook elindeki içki dolu bardağıyla oynuyordu. "Yugyeom sevgilim değil." Jungkook alayla güldü. "Namjoon'un sevgilin olduğunu kabul ediyorsun yani?" Yoongi sinirle soludu. "Evet. Sevgilim. Ne yapacaksın?" Jungkook dilini yanağında gezdirdi. "Hiç. Benim zaten bir sevgilim var. Biliyorsun Bomi. Bu yüzden sen ve sevgililerinle ilgilenmiyorum."

Yoongi bir şey demeyip önündeki ne zaman geldiğini bilmediği içkiyi içti. Boğazını yakan sıvıyla yüzünü buruştururken Jungkook ayaklandı. "Sevgilimi çok beklettim. Odada beni bekliyor da. Sonra görüşürüz."

Yoongi kalbindeki acıyla yüzünü buruşturmuş, oflamıştı.

Jungkook ise mekanın diğer köşesine gitmişti. Bomi ile sevgili değildi ve Bomi şuan onu odada beklemiyordu. Yalan söylemişti. Neden bilmiyordu.

Yoongi'yi izlerken bir kaç dakika sonra onun yanına gelen Namjoon ile sinirlenmesine engel olamadı.

Namjoon elini Yoongi'nin omzuna attı. "Dans? Sıkıldım." Yoongi gülümseyerek ayağa kalktı ve Namjoon ile birlikte tekrardan dans pistine ilerledi.

Namjoon elini Yoongi'nin beline koydu. Bu sefer aralarındaki mesafe daha azdı. Namjoon Yoongi'nin dudaklarına yaklaştığında Yoongi geri çekilmedi. Dudakları birleştiğinde Jungkook sinirden yanına gelen Bomi'yi bile fark etmemişti.

Namjoon ve Yoongi sanki etrafta kimse yokmuş gibi öpüşürken Jungkook ayağa kalkıp Namjoon'u dövmemek için kendini zor tutuyordu.

Namjoon Yoongi'nin kolundan tutup odaların olduğu yere ilerlemeye başladı.

Jungkook onların peşinden gidecekken bacağına değen elle kafasını çevirdi. "Bir rahat dur Bomi." Jungkook tekrar başını çevirdiğinde onları görememişti. Bar sandalyesinde oturan Taehyung'un yanına gitti. "Taehyung. Yoongi'yi gördün mü?" Taehyung başını aşağı yukarı salladı. "Gördüm. Namjoon ile birlikte dışarı çıktılar. Yurda geri dönüyorlar herhalde."

Jungkook rahat bir nefes verdi ve yurda doğru ilerlemeye başladı.

Taehyung ise söylediği yalan ile kıs kıs gülüyordu.

------

-"Sikeyim! Nerede o?!"

Jungkook odadan çıkarken Jackson onu tutamamıştı. Taehyung'un odasına bir hışımla girerken Taehyung şaşırmıştı.

Hızla Taehyung'un boğazına yapıştı. "Neden yalan söyledin pislik herif?!" Taehyung alayla güldü. "Ona o kadar acı çektirirken neredeydi aklın? Ah, sen yurda geri giderken onlar sevişiyordu." Taehyung yüzüne gelen yumrukla sendeledi. Jackson en sonunda Jungkook'u kolundan tutup odadan çıkardı.

Jungkook odası yerine tekrardan parti alanına gitmeye karar verdi.

------

Jungkook arabasını gelişi güzel park edip parti alanına ilerledi. O sırada Namjoon ile birlikte çıkan Yoongi'yi görmesiyle sinirleri kat ve kat arttı ve hızla Namjoon'a ilerleyip suratına yumruk attı. Yoongi sanki bunun olacağını biliyormuşcasına ofladı ve Namjoon'u çekip onun önüne geçti.

-"Ne yaptığını sanıyorsun?" Jungkook histerik bir gülüş attı. "Asıl sen ne yaptığını sanıyorsun?" Jungkook Yoongi'nin kolundan tutup arabasına bindirdi. Ardından kendisi de binip kapıyı kitledi. "Aç şu kapıyı." Jungkook umursamayıp arabayı çalıştırdı ve sürmeye başladı.

Yoongi başını yana yatırıp dışarıyı izlemeye başladı. Yurdu geçtiklerinde Yoongi telaşla Jungkook'a döndü. "Yurdu geçtik Jungkook." Jungkook omuz silkti. "Biliyorum." Yoongi ofladı. "Nereye götürüyorsun beni? Yurda gideceğim ben. Geri dön." Jungkook Yoongi'ye döndü. "Kes sesini." Yoongi'nin ağzı 'o' şeklini almıştı. Koltuğa yaslanıp tekrardan dışarıyı izlemeye başladı.

-bölüm sonu-

roommate | yoonkook ✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin