-"Taehyung?"
Bodrum katına geldiğinde görünürde kimse yoktu. Biraz ilerideki odaya girmeyi tercih etti.
Odaya girer girmez gördüğü toplulukla içini korku sarmıştı.
Geri dönüp çıkacakken gördüğü aynı çocukla durdu. Çocuk kapıyı kilitleyip kilidini karşıdaki çocuklara attı. Kilit hemen tutulup bir yere konulurken Yoongi korkmaya başlamıştı. Çok kalabalıklardı ve sağ çıkabilirse şanslıydı.
Bıkmıştı.
Ancak önünde kocaman 1 sene daha vardı ve 1 sene boyunca bunları yaşamaya devam edecekti.
Üzerine doğru gelen kişilerle beraber bir adım dahi gerilemedi ve gelecek darbeyi bekledi.
Bir kaç adım önden gelen çocuk iyice ona yaklaşmış, çenesinden tutup başını yukarı kaldırmıştı.
-"Sence de çok göze batmaya başlamadın mı sürtük? Bakıyorum da Jeon Jungkook ile oda arkadaşı olmuşsun. Dayak yediğin kişilerin altına mı yatıyorsun?"
Karşısındaki çocuk gülümsedi.
-"Ailenin seni neden yurda bıraktığını anlıyorum. Kim sürtük olan çocuğuyla yaşamak ister ki?!"
Ve ilk darbe gelmişti.
Hayır, yüzüne gelen yumruktan bahsetmiyoruz. Kalbine gelen darbeden bahsediyoruz.
Söyledikleri şeyler Yoongi'nin geçmişe gitmesine sebep olmuştu.
Yaşadıkları aklına gelince gözlerinin dolmasına engel olamadı.
Yediği darbeleri hissetmiyordu.
-"Hah! Dayak yerken ağlamazdın? Gerçekler ağır mı geldi yoksa? Senin gibi biri için bunun önemli olduğunu düşünmüyorum. Duygusuz bir piçin tekisin!"
Ardı ardına gelen yumrukların yanına tekmeler eklenmişti. Büyük ihtimal diğerleriydi.
Genelde en fazla 4 kişi tarafından dövülürdü. Şimdi ise en az 10 kişi tarafından dövülüyordu.
Tekmeyle açılan kapının farkına bile varamamıştı Yoongi.
Darbeler durmuştu.
Biri tarafından saçlarından çekilerek yerden kaldırıldı.
Tanımadığı kişi boğazına yapışmıştı.
Kafasını sağa çevirdiğinde gördüğü kişiyle şaşıramamıştı bile. Yalnızca ağlıyordu.
Jungkook ve yanındaki bir kaç kişi diğerleriyle kavga ediyorlardı.
Karşısındaki kişi de yere serildiğinde Yoongi Jungkook'un onu tutmasına izin vermeden koştu.
Yoongi ağlayarak koşarken öğrenciler koridorlara çıkmış, fısıldaşıyordu.
Yoongi odasına girmiş, peşinden Jungkook da gelmişti.
Jungkook Yoongi'nin kolundan tutup kendine çekmişti.
Yoongi hıçkırarak ağlarken gözyaşlarını Jungkook'un göğsüne bırakıyordu.
Kaç dakika öyle ağladığını bilmiyordu.
Ancak birisine sarılarak ağlamak iyi gelmişti.
Her ne kadar ikisi de birbirinden ayrılmak istemese de Jungkook onu kendinden çekip omuzlarından tutmuştu.
Baş parmağıyla göz yaşlarını tek tek sildi ve onu yatağa oturttu.
Jungkook banyoya gidip küçük çantayla geri gelmişti.
Yoongi'nin yaralarına dikkatlice pansuman yapıyordu.
Yüzündeki yaralara yara bandı yapıştırdığında bitmişti.
-"Başka nerende yara var?"
-"B-bilmiyorum. Sanırım her yerimde."
Jungkook sakinleşmek adına gözlerini kapatıp derin nefes aldı. Ardından ayağa kalkıp perdeyi kapattı.
Yoongi'yi ayağa kaldırdı ve tişörtünden tuttu.
Yoongi tişörtünü tutan elleri durdurdu.
-"Ne yapıyorsun?"
-" Yaralarını görüp sarmamız gerekiyor."
-"Hemşire yapabilirdi."
-"Tekrardan önlerinden geçecek misin?"
Yoongi başını aşağı eğip ellerini çekti.
Jungkook Yoongi'nin tişörtünü dikkatli bir şekilde çıkartırken gördüğü morluklar sinirlenmesine sebep oluyordu.
Tişörtü tamamen çıkartıp Yoongi'yi tekrardan oturttu.
Beyaz tenin üzerinde yer edinmiş morluklara tek tek pansuman yaparken Yoongi ara sıra acıdan tırnaklarını avcuna geçiriyordu.
Yoongi'ye yeni bir tişört giydirip ayağa kalktı.
-"Eşofmanını çıkar."
-"B-bacaklarımda olduğunu sanmıyorum."
-"Sadece çıkar. Görmeden bilemeyiz."
Yoongi elini eşofmanının lastiklerine atıp çözdü ve eşofmanını aşağı indirdi.
Bacaklarında da yara olduğunu biliyordu. Yalnızca istememişti.
-"Cidden yokmuş."
Jungkook dalgayla konuştuğunda Yoongi dudaklarını büzmüştü.
Jungkook dizleri üzerine oturup Yoongi'nin pürüzsüz bacaklarındaki yaralara pansuman yapmaya başladığında Yoongi içinin titrediğini hissetti.
Jungkook hızlıca bitirdiğinde Yoongi eşofmanını geri giymişti.
-"Teşekkür ederim. Gelmeseydin sağ çıkar mıydım bilmiyorum. Ve yardımın için de. Borcum oldu."
-"Sorun değil. Borcunu kolay bir şekilde ödeyebilirsin."
Yoongi bakışlarını onunla buluşturdu.
-"Nasıl? Her şeyi yapabilirim."
-"Hm. Demek her şeyi."
Yoongi başını aşağı yukarı salladığında Jungkook bu fırsatı değerlendirmek istedi.
-"O zaman hemen, şimdi öp beni."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
roommate | yoonkook ✔
Fanfiction-"Ben bu hayalet ile aynı odada kalmam!" #1|yoonkook #1|kookyoon