Eve gelmemle kapının çalması bir oldu.
"Kim o?"
-"Ee.. B-benim beyfendi"
"Benim?" Sen kimsin be adam?
Açtım kapıyı.
-"Cüzdanınızı unutmuşsunuz ehliyetinizi düşürdüğünüz sırada"
Hah salak Tae senin acaba unutmadığın bişey var mı adam getirmese haberin bile olmayacak!
"Cidden çok sağolun farkında bile değildim. İsminiz... Jungkook?"
Sağ tarafta takılı olan rozetimsi şeyi okumuştum. Çok zekiyim dimi?
"A- şey evet öyle peki..siz?"
"Taehyun Tae diyebilirsin ama" diyerek tebessüm ettim.
Fark ettimde, benden ciddi anlamda uzun ve... Yakışıklı.
İnsanlarla iyi anlaşabilen bi tipi var gergin olmayışından belli.
"Ahah, memnuniyetle!"
Cidden tatlı bi çocuktu ve karizmaydı da cildi.. yüzü... gerçekten kusursuzdu.
"Buralarda yeniyim, ama cidden güzel bir yermiş gerçekten şanslıymışım"-"Evet öyledir. Sabahları ilk iş kalktığımda karşıda ki menekşeleri gülleri görmek gerçekten güzel"
Bakıştık. Ama öncekine nazaran uzun bi bakışmaydı bu. Sanırsam... 7-8 saniye kadar sürdü. Yanaklarımın kızardığını hissedebiliyorum. Napıcam napıcam!!
Jungkook bu halimden keyif alıyo gibi görünüyor ki sırıtıyo karşımda. Pis tatlış!!
"Yaz tatilindeyiz, istersen benimle birlikte kafede vakit geçirebiliriz daha eğlenceli olur, tabiki senin başka bi etkinlik gibi bir şeyin yoksa?"Etkinlik yapmak. Ben. Kim Taehyung. Evde çürümeyi bekleyen ben. Bu fırsat kaçmaz!!
"T-tabiki olur neden olmasın, seninle takılmak isterim! Hem boş vakitlerim ciddi anlamda "boşa" gitmez"
Karşılıklı gülüştük. İyi birer arkadaş olabilirdik. Belkide...fazlası? Olabilir mi?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
{𝔅𝔩𝔬𝔬𝔡 𝔗𝔥𝔦𝔫𝔤𝔰} 𝔗𝔞𝔢K𝔬𝔬k
FanfictionHayatıma ansızın giren ve alışık olduğum dünya halimden beni çekip çıkaran vampir, Jeon Jungkook... Hayatımın merkezi haline gelmişti.