{𝔅𝔩𝔬𝔬𝔡 𝔗𝔥𝔦𝔫𝔤𝔰} 𝔗𝔞𝔢K𝔬𝔬k

{[Hyung Lütfen!]}

Önceki Bölüm:

"Peki nedenini söylemedi mi?"

" 'Herşeyimi kaybettim ve o beni bulmadan da hayata dönemeyeceğim' demişti, "

Jungkook.. beni bekliyor. Biliyordum! O yaşıyor, o hayatta! Ve benim onu bulmamı bekliyor!

"Hyung! bana Jungkooku bulmakta yardım edeceksin değil mi?"

"Elbette ama... senin Jungkookla olan bağlantın ne peki?"

" Kalp atışını duymasını sağlayacak, kalbinin tekrar kan pompalamasını sağlayacak ve herşeyini ona verecek olan kişiyim."
________________________________

"Hyung?"

"Evet?"

"Hoseok kim? Konuşurken Jungkookun kardeşi olduğunu söylemiştin."

"Hoseok... "

Yanakları kızarmıştı. Tanrım ilk defa Suga hyungun kızardığını görüyordum, bu Hoseok adında ki şanslı kişi kim acaba meraktan çatlayacaktım! Çok tatlı görünüyor!

"Hyung hadi ama!"

"Ya dur bi sakin ol.."

"Hyung kızarıyorsun Tanrım deliricem kim bu hoseok?!"

Heyecandan ne yapacağımı bilmiyordum, yüzümde ki salak sırıtışa engel olamıyordum.

"Erkek... arkadaşım.."

Aman Tanrım!! Suga Hyungun sevgilisi var!!

"Ooooo..."

"Ergenleşme Tae..."

"Hyung sen o zaman... bu yüzden bu simgeyi taşıyorsun.. Ah! Sende vampirsin o zaman değil mi!"

"Vampir mi?"

"E-evet?.."

Söylememem gereken bir şeyimi söylemiştim? Vampir değil miydi yani? Ama nasıl olabilir? Bu simgeyi taşıyor ama vampir değil?

"Tae sen... 'sende vampirsin değil mi?' Derken neyi kast ettin?"

"Ş-şey.. Ahaha!! sadece bi şakaydı hyung ahah.."

Suga hyung aşırı derecede ciddi bi şekilde gözlerimin içine bakıyordu. Tanrım korkudan şuracıkta kalp krizi geçirip ölebilirim.

"H-hyung?"

Suga Hyung kahkahalarla gülmeye başladı. Neler oluyor anlamıyordum neden böyle davranıyordu?

"Tae yüzünde ki korkuyu görmen lazım ahahah!!"

Bi saniye ya neden bu kadar gülüyordu ki bu? Kesin çok saçma bi şaka olduğundan bahsedicek.... dimi?

"Tae saçmalama tabikide vampirim, Jungkooku tanıyorum kardeşini tanıyorum ve Jeon simgesi taşıyorum, bunlara rağmen cidden olmadığımı düşünüp sırrın ortaya çıktı diye mi korktun?"