°12°

165 29 18
                                    

Bu bölüm crushexol 'e ithaf edilmiştir.

Bu sevgi bir insanın çırpınışı,
Kendi benliği ile dış dünya arasındaki çırpınışı.
Okuduğu ve yazdığı satırlara aldanışı.

Ağlamak isteyip, her seferinde içine atışı,
Gözlerine çektirdiği eziyeti gözardı edişi.

Bu sevgi bir insanın susuşu,
Söylenecek onca kelimeye rağmen susuşu.
Sessizlik içinde attığı nidalarda kayboluşu...

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

[Taeyong'un anlatımdan]

Sabah hissettiğim mide bulantısıyla hemen yataktan kalkıp hızlı adımlarla banyoya ilerledim.

Klozetin kapağını açıp midemdekileri boşaltırken, sırtımda hissettiğim elle irkildim.

Eunsun seslerime uyanmış olacak ki, peşimden banyoya gelmiş ve sırtımı sıvazlamaya başlamıştı.

Başımı kaldırıp Eunsun'a doğru döndüğümde endişeli gözlerle bana bakıyordu:

"Endişelenecek bir şey yok birtanem. Üşütmüşüm sanırım."

Elini saçıma atıp okşamaya başladığında hafifçe tebessüm ettim ve omuzlarından tutup çömeldiği yerden kaldırdım.

Ellerimi yıkamak için arkamı döndüm ve musluğu açmadan önce tişörtümün kollarını dirseklerime kadar sıyırdım.

Tam elimi musluğa atacakken Eunsun beni durdurdu ve kollarımı incelemeye başladı:

"Taeyong bu morluklar da ne böyle?"

Endişeli çıkan ses tonuna karşı gözlerimi kollarıma diktim.

İrili ufaklı morluklar ve kırmızı döküntüler vardı:

"Belki de yediğim bir şey alerji yapmıştır."

Onu rahatlatmak için böyle konuşuyordum ama bende bu morluklara anlam vermemiştim.

"Taeyong çabuk elini yüzünü yıka hastaneye gidelim."

"Eunsun gerek yok. Hem biz bugün beraber sinemaya gidecektik. Oyun bozanlık yapma cadı."

"Şimdi sinemanın zamanı değil Taeyong. Ne olur ne olmaz bir baktıralım. Hem alerjiyse bile öğrenmiş oluruz ve ona göre beslenirsin."

"Tamam ama bir şartla. Hastaneden hemen sonra sinemaya gideceğiz. Anlaştık mı?"

"Tamam anlaştık."

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

[Eunsun'un anlatımından]

Taeyong ve ben hastanenin koridorunda oturmuş test sonuçlarının çıkmasını bekliyorduk.

İçimdeki kötü düşünceler bir türlü yakamı bırakmıyordu.

Kendimi iyi şeylere odaklayıp sakinleştirmeye çalışsam da, endişeme engel olamıyordum.

Hemşire gelip test sonuçlarının çıktığını söyleyince, doktorun odasına doğru yol aldık.

Kapıyı tıklayıp içeri adım attığımızda, elindeki kağıtları inceleyen doktor, gözlüğünün üstünden bize bakmaya başladı.

"Buyrun. Oturun lütfen."

Doktora gülümseyip sandalyelere oturduk.

Doktor derin bir iç çekerken, elindeki kağıtları masaya bıraktı ve gözlüğünü çıkarttı:

Baby Don't Cry | Lee Taeyong #wattys2019 Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin