Creepypasta Çevirileri

Killing Kate (Öldüren Kate)

-------
Kaynak: "Creepypasta" By: "considerinq" (Watpadd)

Çeviri: ICanTFoundAnyName

Not: Galiba salaklığımdan olsa gerek yaratıcısının hesabında hikayesini bulamadım D:

Ama meraklanmayın, bu hikayenin doğruluğunu "Creepypasta Files Wikia" aracılığıyla kontrol ettim ve yine bu site aracılığıyla eksik veya yanlış yerleri düzeltmeye çalıştım. ^^

Ayrıca biliyorum, bunu günler önce yayımlamak için söz vermiştim ve...

Keşke vermeseymişim..! Çünkü: Tutamadım! DX

Onun dışında keyifli okumalar. ^^

Bir ihtimal eğer bilmeyen varsa,

*Pala: Uç bölümü geniş, kabzasına doğru daralan, kavisli, kalın, kısa ve ağır bir kılıç. (Google'dan bakarsanız eğer zaten ne demeye çalıştığını rahatlıkla anlarsınız jsjs)
-------

Merhabalar, ben "Katherine Evelyn Knight" Ama bazılarınız beni "Killing Kate" olarak tanıyor.

Bugün sizlere "kendi hikayemi" anlatacağım, daha basitçe söylemek gerekirse eğer nasıl çıldırdığımı ve bir katile dönüştüğümü.

Bütün bunlar ben gerçekten de çok küçükken başladı... Eğer yanlış hatırlamıyorsam eğer ben yaklaşık beş veya altı yaşlarındayken. Koyu kahve renk uzun saçlarım, koyu kahve gözlerim ve her nasılsa gerçekten de sivri dişlerim vardı.

Güzel bir mahallemiz ve iyi komşularımız vardı, ayrıca birlikte oyun oynanayabileceğim de pek çocuk. Fakat nedense benimle asla oynamazlardı. Fakat şanslıyım ki "Victoria" adında bir ablam vardı.

Ela gözleri ve kuzguni siyah saçları vardı ablamın, kimse oynamazken o oynardı benimle ve birlikte oturup sohbet etmek söz konusu olduğunda da gerçekten de iyi bir insan ve harika bir arkadaştı.

Ebeveynlerim ne zaman ihtiyacımız olsa ben ve Victoria için oradaydı, özellikle de babamız. Eğlenceli, komik ve kibar bir adamdı tıpkı diğer babalar gibi.

Ama onun hakkında o zamanlar bilmediğim bir şey vardı...

Onun dışında bir de annem vardı tabii; uzundu, cılızdı ve daima mavi giyinirdi. Nedenini hiç bilmiyorum ama sanırım sadece tarzı böyleydi.

O zamanlar erkek kardeşim "Mike"a hamileydi, doğum günümden bir gün önce dünyaya gelen Mike'a...

Ailedeki herkes Mike'ın aramıza katılmış olmasından ötürü mutluydu ama ben değildim çünkü: Ona, benden daha çok ilgi gösteriyorlardı.

Aradan bir yıl geçti. Ben yedi veya sekiz yaşlarındaydım, Mike bir yaşındaydı ve Victoria da dokuz yaşındaydı. Ya da en azından ben öyle sanıyorum.

Ne zaman mı? Babamız alkoliğin birine dönüştüğü zaman.

Annem bu konuda daima onun canını sıkardı; "Eğer böyle yapmaya devam edersen seni terk ederim!" veya "Eğer böyle yapmaya devam edersen polisi ararım!" gibisinden, bilirsiniz...

Ta ki bir geceye kadar...

Ablam bazı arkadaşlarıyla birlikte bir pijama partisindeydi ve annem ile babam yine kavga ediyorlardı. Kapının birinin oldukça gürültülü bir şeklide çarpıldığını duyduğumda hala uyanıktım. Penceremden dışarı baktığım zaman babamı bizim o eski barakaya girerken gördüğümü hatırlıyorum. Oradan bir pala* almıştı ve sonrasında onu tekrar içeri girerken görmüştüm.