Rose

155 6 0
                                    

-------
Kaynak: Scary Stories & Creepypasta - By:Catwill (Google Play'de bir uygulama, beleş ve internetsiz çalışıyor, hikayelerin aldığı puanları da görebiliyorsunuz. İngilizceniz varsa eğer öneririm jsjzjzjz.)

Yazar: Monica

Çeviri: BoogeymanInTheGap (aka: ICanTFoundAnyName)
-------

Bazen annemi yaşadığı bakım evinde ziyaret ediyorum. O kadar da yaşlı değil aslında, sadece ellilerinde, ama kız kardeşimi kaybettiğimizden beri kendi kendine bakamıyor.

Onu ziyaret etmek benim için çok zor, ailem paramparça olmuş halde...

Annem hastalandıktan sonra beni çocukları olmayan bir çift yetiştirdi. İkisi de oldukça iyi insanlardı ve onlara alışmam uzun sürmedi. Öyle ki bugün onları sanki gerçek ebeveynlerimmiş gibi benimsiyorum. Ama yine de bazen beni 10 yaşıma gelene kadar yetiştiren kadınla da biraz zaman geçirmem gerektiği hissine kapılıyorum...

Onu bakım evinde temiz ve toplu gördükçe içim garip bir mutluluk hissiyle doluyor. Onu yıllardır bu kadar normal ve bu kadar sağlıklı görmemiştim. Onu her gün yıkıyorlar ve özenle giydiriyorlar. Rastgele kıyafetlerle de değil üstelik, bizzat kendi kıyafetleriyle.

Saçlarını topuz yapıyorlar, lakin her nasılsa bir tutam saç daima bu topuzun dışında kalıyor ve annemin yüzüne doğru düşüyor. Bu haliyle o bir tutam saç bana yaşlı bir ağacın fırtınada sallanan dallarını hatırlatıyor.

Onu ziyarete gittiğim zamanlarda elini tutmama izin verse de benimle asla göz teması kurmuyor. Onun yerine gözleri odanın her yerinde dolaşıyor, parkta oradan oraya koşturan çocuklar gibi, sanki odada bir yerlerde bir şeyler arıyormuş ya da bir şeyler görüyormuş gibi...

Bazen gözlerini diktiği bir şeye gülümseyip bir şeyler mırıldanmaya başlıyor. Ve bazen de çaresizce, önüne geçilmez bir biçimde kıkırdamaya. Neredeyse yardım ister gibi.

Bunu izlemesi benim için çok zor... Ama yine de onu ziyaret ediyorum. Çünkü, bir yanım hala o güzel; aklı başında, sevgi dolu kadını hatırlıyor; annemin bir zamanlar olduğu şeyi yani...

Ve ben o kadını çok seviyordum, onun oğlu olmanın nasıl bir his olduğunu hala hatırlıyorum. Eskiden beni delicesine severdi çünkü, bana sahip olmadan önce hamile kalmakta oldukça zorlanmıştı.

Hala kız kardeşim doğmadan önceki o ilk yılları hatırlıyorum, babam işteyken annem saatlerini benimle oyun oynayarak geçirirdi. Birlikte legodan evler ve yastıktan kaleler inşaat ederdik. Yemek pişirdiği zamanlarda ona yardım ederdim. Fakat kız kardeşim Rose doğduktan sonra her şey aniden tepetaklak olmaya, işler ters bir hal almaya başladı.

Belkemiğinde doğuştan gelen bir sorun vardı, boynundan aşağısı felçti. Hal öyle olunca da annemin hayatı Rose’un etrafında şekillenmeye başladı. 

Rose; ayağa kalkamıyor, oturamıyor ya da tek başına hareket edemiyordu. Yalnızca o küçük, bebek boynunu yukarı – aşağı doğru hareket ettirebiliyordu.

Annem eskiden onun adına kendini deliler gibi yıpratıyor, korkunç bir keder içinde kıvranıyordu. Küçük Rose boğulup ölecek diye çok korkuyordu.

Onun bu endişesi o kadar kalıcı, o kadar tüketiciydi ki küçük aile ağacımızın köklerine kadar inip toprağın altında kendini iyice salıyordu. Beni bile etkisi altına alıyordu, eskiden küçük Rose’un yanına oturup her biri altından değerli her bir nefeste o minik göğsünün şişip inmesini izlediğimi hatırlıyorum. O zamanlar sadece yedi yaşındaydım.

Creepypasta ÇevirileriHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin