2. BÖLÜM

445 40 7
                                    

CENK Mİ? KAMÇI MI? Bu nasıl bir isim ve soy isimdir. Pop yıldızı diyince de insanın aklına daha hoş isimler geliyor. Mesela Gökhan, oğuz vs. ama hiç cenk kamçı gelmez. Nurun heyecanlı heyecanlı bana baktığını görünce konuşmaya devam ettim.

“- nur, merak ediyorum da nüfus dairesinde bu ismi koyarken zorluk çekmemişler mi acaba,  ne dersin? Daha önce bir biriyle bu kadar uyumsuz isim ve soy isim duymamıştım.” Diyince

“- ada ben sana ne diyorum sen bana ne diyorsun. İyice saçmaladın Pazar günü hazır olsan iyi edersin erken gidip en önlere geçmemiz lazım. Arkada olursam kahrolurum. Şık bir şeyler giyin belki sana da birini, ayarlarız. Erkeksizlikten öleceksin.” Diyip bana konuşma fırsatı tanımadan arkasına dönüp gitmişti. İşte aldık başımıza belayı.  Üzerinde oturduğum çimlerden kalkıp kampüsün dışına doğru yürümeye başladım. Kafamda Pazar günü neler yapacağım ile ilgili planlar kurarken otobüs durağına gelmiştim. Birkaç dakika sonra otobüsün gelmesiyle otobüste ki boş bir yere oturdum. Otobüs fazla dolu değildi. Yanımda boş olduğu için konuşacak kimse de yoktu. Canım sıkılmaya başladığı sırada çantamdaki kulaklığı alıp telefona taktıktan sonra hoş bir müzik çalmaya başlamıştı. Kulaklığı kulağıma takar takmaz bende şarkıyı mırıldanarak söylüyordum.

“-Gel yapma dedim bak böyle.

-Ne olur iki kelamda sen.

 -Söyle durumumuz belirsiz çaba sarf edelim.

- Yaşananlar hep aynı hepimiz de o tuhaf kaygı, bakarsın toparlarız devam edelim.

-Dinletemedim, dinletemedim. Kelimeler tükendi. Söyletemedim, söyletemedim. Şimdi senle ben.

-Bir miyiz senle yoksa hiç miyiz?

-Yüzüme baka baka umutlar, yüzüme baka baka yalanlar. Dağılmıyor işte o kara bulutlar.

- Kader miyiz söyle yoksa biter miyiz?

-Bir miyiz senle yoksa hiç miyiz?

-Yüzüme baka baka umutlar, yüzüme baka baka yalanlar.

-Dağılmıyor işte o kara bulutlar.

-Kader miyiz söyle yoksa biter miyiz?”

Şarkı bitince gözlerimi açtım. Gözlerimin kapandığının dahi farkında değildim. Kulaklığı kulağımdan çıkarıp çantama koyduğum sırada.

“- sesin güzelmiş.” Diyen biri sayesinde, tabiri caizse yerimden sıçramıştım. Kafamı çantamdan kaldırınca yanımda kafasında şapka gözlerinde ise kahvemsi güneş gözlükleri olan biri vardı. Onun bu hali kıkırdamama sebep olmuştu. Kendimi tutamadım.

“- sence de onlar fazlalık değil mi? Otobüsteyiz sonuçta.” Diyerek önce şapka ve gözlüğü daha sonra ise otobüsü gösterdim. Gülümseyerek gözlüğünü çıkardı ama şapkasına dokunmamıştı. Bende daha fazla bir şey söylemeden hafifçe gülümsedim. Elimi ona uzatarak

“- ben ada. Tanıştığıma memnun oldum.” Diyince oda elini uzattı. Birkaç saniye düşündükten sonra bir karar vermiş gibi

“- tanıştığıma memnun oldum. Bende cenk” dedi. İsmini duyunca yüzümdeki gülümseme gitmişti. Oda bunu fark etmişti. Bakışlarında biraz rahatsızlık sezinlemiştim. İnsanın nur gibi arkadaşı olunca ister istemez yüz ifadelerini okumakta iyi oluyordu. Bendeki değişikli

“- Ada, bir sorun mu var?” sorusuyla dile getirmişti. Bende

“- Cenk isminden hoşlanmıyorum. Pazar günü zorla Cenk Kamçı adında hiç tanımadığım bir adamın konserine gideceğim. Yani anlayacağın Cenk ismine biraz garez oluştu bende.” Diyince hemen rahatlamıştı. Dikkatimi otobüsün durduğu durak çekerken, bakışlarımı cenkten çekip dışarıya yönelttim. Evimin yakın olduğu durağa gelmiştik. Cenk’e dönüp:

“- inmem gerek. Seninle tanıştığıma memnun oldum.” Diyip ayağa kalktım ve kapıya yöneldim. İnmek üzereyken:

“- ada daha sonra görüşürüz.” Diye seslenen Cenk’e döndüm ve gülümseyip otobüsten indim.

Bakalım, gerçekten görüşebilecek miyiz seninle….

BEN ONA RESMEN AŞIĞIMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin