İ R İ S🌺

56 5 0
                                    

49. Bölüm
Medya: Lodos Aytun

Sırtımdan kayan çantayı sırtıma tekrardan attığım gibi okulun karşısında ki parka girdim, çok uykum vardı çünkü dün okula gitmeyip tüm gün Bilinmeyen numara ile olan konuşmalarımızı okumuştum. Bir yanım bilinmeyen numaranın Lodos olmasını isteyecek kadar bencilken diğer yanım Almina'nın Lodos'u sevdiğini söylüyordu. Birkaç gün önce bilinmeyen numaranın telefonundan yazan kişinin ne demek istediğini anlamıştım. Mesajlaşırken resmen bana kim olduğunu söylemişti

Sizi 9. Bölüme ışınlayalım arkadaşlar🌺

Hiç bir zaman detaylara önem veren biri olmamıştım bu yüzden de kendime sinirleniyordum. Telefon çalmaya başlayınca kim olduğuna bakmadan telefonu açtım "ne var?" Cık cık sesi geldi "bugün Doğum günüm ve sen böyle mi yapıyorsun?" telefonu kulağımdan çektim ve kim olduğuna baktım. Bu kişi Lodostan başka biri değildi "neredesin" arkadan gelen küfürler ve çığlık sesleri okulda olduğunu kanıtlar nitelikteydi "okula geldim" dedim ve yüzüne kapattım, karşımda kaşlarını çatmış telefona bakan Lodostan başkası yoktu. Ne dediğini anlamasam da bir şeyler mırıldandı. Kafasını kaldırıp beni görünce her zaman ki gibi sırıttı "bugün benimle sen ilgileniyormuşsun" kafa salladım "bebek bakıcılığı yapacağım bugün" Gülen suratı soldu, gülerek kıvırcık saçlarını karıştırdım "neyse ki bu bebeği seviyorum" bir an da öksürmeye başlayınca kıpkırmızı olan yüzüne baktım "iyi misin" kesik kesik konuştu "iyiyim"

"Bugün ki planımız ne?" Heyecanlı heyecanlı sorunca bir şey diyemedim, ben plan yapmamıştım derse gireriz diye düşünüyordum "Şey, ben plan yapmadım" göz devirdi ve beni kolumdan tutup sürüklemeye başladı, birden yalpalayınca elimi bıraktı. Buna kimin sebep olduğuna bakmak için kafamı kaldırdım, Almina kollarını koala gibi Lodos'un boynuna dolamış ona sarılıyordu. Nedenini anlamadığım bir kıskançlık sardı vücudumu. Ben bu değildim. Onları bahçenin ortasında bıraktım ve sınıfa çıktım, uykum vardı ve uyuyacaktım. Yavaş yavaş uykuya dalıyordum ki biri kolumdan çekti. Lodos kaşlarını çatmış bana bakıyordu "senin benimle ilgilenmen gerekiyordu!" huysuz bir çocuğu andırıyordu "Lodos uykum var sonra, lütfen" omuz silkti ve kolumdan tutup sınıfın dışarısına sürüklemeye başladı.

En sonunda grupça oturduğumuz bank'a oturttu beni. "Burada oturmak için mi getirdin beni Lodos" sırıttı "dizime yatabilirsin" ciddi mi diye ona baktım, gayette ciddiydi "rahatsız olursun" omuz silkti "uyu Balın, Doğum günümde zombi gibi gezen bir kız istemiyorum" omuzuna sert olmayan bir yumruk geçirdim. O kaşınmıştı bacağı acırsa acısın banane ki, dizlerimi kendime çektim ve gözlerimi kapadım. Saçlarımla oynadığını hissediyordum bu da beni iyice mayıştırıyordu tabii. Uykuya daldığımı hissediyordum.

"Uyuyor, benim için gayet güzel bir Doğum günü hediyesi bu Güneş" Lodos'un kıkırtısıyla uyandım "Anlamıyorsun Güneş, beni reddetmesinden korkuyorum" hangi Güneşten bahsediyorlardı bilmiyordum ama dinleyerek öğrenebilirdim "sonra konuşuruz" telefonu kapattı ve masaya koydu, saçlarımda gezinen ellerle gözlerimi açtım. Lodos kafasını masaya yaslamış saçlarımla oynuyordu "ne ağır kafan varmış kızım senin! Bacağım çürüdü" yavaşça kalktım "Sensin ağır, hayvan!" Sırıttı "tam 4 saattir uyuyorsun Balın" elim direkt telefona gitti. Ben saat 9'da uyumaya başlamıştım ve şu an saat 13.23'e gelmişti "ve sen de hiç hareket etmedin mi?" Kafa salladı "etmedim" kafamı tahta bank'a yasladım

"Lodos?" Gözlerini bana çevirdi "hm?" Kabul etmek gerekirse biraz sonra yapacağım şey odunluğumun getirisiydi. Ama daha fazla dayanamayacaktım, alıştıra alıştıra soracaktım "Bilinmeyen sen misin?" Kendimi alkışlıyorum, gerçekten. Alıştıra alıştıra söylemek ile bam diye söylemek arasında ki ince çizgiyi tutturamamıştım. Lodos gözlerini koca koca açmış bana bakıyordu. "Saatime baktım da, yetişmem gereken bir yer var. Gitmeliyim" dudaklarımı ısırdım "Lodos, senin saatin yok?" Bakışlarını koluna çevirdi, anlamadığım birkaç şey mırıldandı. "Lodos, neden kaçıyorsun?" Cevap vermedi, o yürümeye başlayınca kolundan tuttum ve oturduğum bank'ın üstüne çıktım. O hala bana dönmemişti, bu saçma hareketine göz devirdim ve onu kendime çektim. Kollarımı boynuna doladım ve sarıldım

"Kim olduğunu umursamadan sana sarılacağıma söz vermiştim, İris sözü."

"Ve İris sözlerini daima tutar"

-
Yiaa sizi ısırırım

Bunları kavuşturduğumu sanmayın :d daha kavuşmalarına çok var, olaylar çıkacak katliam çıkaracağım

Yok öyle mutlu olmak, ben mutlu değilsem karakterlerim de mutlu olamaz :D

Hadi eyw

İ R İ S (ASKIDA)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin