15. Bölüm
Medya: Engin
"Ne dediğimi anladın mı?" Gözlerimi devirmemek için zor tuttum kendimi. Nöbetçi olmayı sevsemde ayak işlerini yapmak hiç bana göre değil di
"Anladım hocam" Elime tutuşturduğu tomarlarca kağıt parçasına yüzümü buruşturarak baktım
"Bu öğrencileri spor salonuna topla" arkamı döndüm ve koşmaya başladım. İlk önce 10. Sınıflar vardı. En alt kata indim ve 10/A'nın kapısını çaldım
Klasik "dersinizi böldüğüm için özür dilerim" konuşmasını yapıp listeden çocuğun adını okudum
"Cihan Karasoy, Suat hoca seni spor salonuna çağırıyor" Öğretmen çocuğa çıkabilirsin dedikten sonra çocuk koşmaya başladı. Kapıyı kapattım ve sırada ki isime baktım
"Arsen ovalı" Bir an duraksadım. Anonimin ismi de burada olabilir miydi? Burada yüzlerce isim vardı. Şans yüzüme gülerdi belki.
Zil çalınca kendimi kantinin koltuğuna bıraktım. 40 dakika boyunca sınıf sınıf gezmiştim, girmem gereken iki 10. Sınıf kalmıştı. Sonra 11. Sınıflara geçecektim
Bilinmeyen numara: kar yağardı buzlarım üstüne
Bilinmeyen numara: Isınmak istiyorum sadece
Bilinmeyen numara: Uzaklaştırır yollar seni benden
Bilinmeyen numara: Ben sana sığınmak istiyorum sadece
Balın: Kaçıncı sınıfsın
Bilinmeyen numara: 12. Sınıfım
Balın: Fazla kolay oldu
Bilinmeyen numara: Ben hiç bir zaman kendimi gizlemedim İris
Balın: Evet, Evet. Ben göremedim seni
Bilinmeyen numara: Gözünü dört aç İris
Bilinmeyen numara: Elinde gezdirdiğin listede benim de adım var
Hiç bir şey yazmadan telefonu masaya fırlattım. 12. Sınıfların bulunduğu 6 listeyi önüme çektim ve isimleri okumaya başladım ama gözüme çarpan herhangi bir isim yoktu
11. Sınıfları atlayıp 12. Sınıflardan devam edecektim
Ayağa kalktım ve en üst kata çıkmaya başladım. İlk sınıf 12/A'ydı
"Kemal Kan, Suat hoca seni spor salonuna çağırıyor" Kemal denilen çocuk beni hafif geri itti ve gitti. Bu isim elenmişti. Bilinmeyen eğer doğru söylüyorsa pek fazla bilinmeyen bir ismi vardı ve her 10 kişiden 9'u Kemal ismini taşıyordu.
Hemen yan tarafta duran 12/B'ye girdim
"Ege Ercan, Suat hoca seni spor salonuna çağırıyor" bu isim de elenmişti. Ege çok kullanılan bir isimdi
Bu iş böyle gitmezdi, 6 koca liste vardı. Benim buradan fazla bilinmeyen erkek isimlerini çıkarmam lazımdı
İlk onlardan başlayıp diğerlerine geçmeliydim. Merdivenlerden birine oturdum ve telefondan not defterini açtım
"Evren Kocaoğlu, 12/C"
"Arel Batın, 12/D"
"Ares Cassandra 12/F"
"Bulut Ay 12/G"
"Kuzey Karaca 12/E"
"Poyraz Aytun 12/F"
"Lodos Aytun 12/F"
"Azat Karaman 12/C"
Gözüme çarpan 8 ismi not ettikten sonra ayağa kalktım. İlk adresimiz 12/C'de olan Evren Kocaoğlu'ydu
"Evren Kocaoğlu, Suat hoca seni spor salonuna çağırıyor" Evren'i uzunca süzdüm. Sarı saçları ve mavi gözleri vardı, boyu 1.80 civarıydı. Taş gibi çocuktu
Düşün Balın düşün, Ne yaparsam anlardım kim olduğunu. Sabah bana yazdığı şarkıyı mırıldanmaya başladım
"Kar yağardı buzlarımın üstüne"
"Isınmak istiyorum sadece" Evren durdu ve bana döndü
"Tüm insanlığın iyiliği için şarkı söylemeyi bırakmalısın"omuzuma çarptı ve gitti
Pislik!
Telefondan sırada ki sınıfın kim olduğuna baktım
12/D ve 12/F
Karşımda sırıtan 12/F'yi görünce ilk oraya girdim. Bu sınıftan 3 kişi alacaktım. Kapıyı tıklattım ve kapıyı açtım. Ders Emre hocanın dersiydi ve ben bu hocaya bayılıyordum
"Balın, demek bugün nöbetçi sensin"
"Ben de neden 11. Sınıfların koridoru bu kadar sessiz diye düşünüyordum" güldüm.
"Ares Cassandra, Poyraz Aytun ve Lodos Aytun. Suat hoca sizi spor salonuna çağırıyor"
"Neden?" Diye sordu Emre hoca ve elimde ki kağıtları aldı
"Basketbol ve Voleybol seçmeleri"
"Gidin" üçü de ayağa kalktı ve benim önümde durdu
Aralarından ikisi birbirine benziyordu, muhtemelen kardeşlerdi
Birinin gözleri yeşile kaysa da ela rengiydi, diğerinin kumral kıvırcık saçları vardı, gözleri kahverengiydi.
Ela gözlü olan önüme geçti ve elini uzattı
"Ben Poyraz, telefona bakan salakta benim ikizim Lodos"
"Beni hatırladın mı?" Uzunca bir süzdüm, ama tanımamıştım. O yüzden kafadan attım
"Kantin sırası?"
"Tabiiki de hayır!"
"Kantin sırasında da karşılaştık ama bu başka"
"Neymiş bu farklı olan?" Poyraz kafasını arkaya attı ve derin bir nefes aldı
"Sana hiç tanıdık gelmiyor muyum?"
"Hayır"
"Parti de dans ettiğin yakışıklıyım ben" hangi parti olduğunu tahmin etmem elbette fazla uzun sürmemişti, ama onun gözlerinin yeşil olduğuna emindim
"Senin gözlerin yeşil değil miydi?"
"Işık vurunca yeşil oluyor tabii"
"Enes ile fazla yakın gibisiniz" sorduğu bu saçma soruya göz devirdim ve ona döndüm
"Yakın arkadaşım olduğu için olabilir mi sence" omuz silkti
"Bilmem"
"Hem ben sana neden hesap veriyorum, benim bir sürü işim var" onları koridorun ortasında bırakıp gitmek için arkamı dönmüştüm ki Poyraz durdurdu
"Biz Enes'in baba tarafından kuzeni oluyoruz sakar kız, sormamın nedeni bu" Benim bildiğim kadarıyla Enes'in kuzenleri hep 5-8 yaş aralığında oluyorlayordu
"Gidelim artık Poyraz, bırak şamatayı" Poyraz bana güldü ve gitti
Enes'e gidip bu çocuğun sevdiği biri var mı öğrenmeliydim
_
Aslında bir bölümde anonimin kim olduğu hakkında feci bir spoiler vermişim, ama fark eden olmamış galiba :(Bu bölüm en uzun yazdığım bölüm falandı herhalde
Anonim Poyraz olabilir mi sizce?
Daha doğrusu Balın'ın çıkardığı listenin içinde bulunuyor mu?
Hadi eyw🧡
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İ R İ S (ASKIDA)
NouvellesKutunun kapağını yavaşça kaldırdım, içinde mat siyah bir bileklik vardı ve çok hoş duruyordu. Kutunun kapağını tamamen açtım, o sırada içinden küçük bir not düştü. Ben notu almak için eğilirken Güneş benden önce davrandı ve notu aldı. O not'a bakark...