2.Bölüm

3.1K 180 33
                                    

Peter için her şey beklediği gibi hatta beklediğinden çok daha kolay oluyordu.
Hep beraber akşam yemeği yemişler,küçük Harryle vakit geçirmişler,şimdi de Lily'nin huysuzlanan ve artık uykusu gelen minik Harry'i uyutmasını ve onlara o mükemmel çikolatalı pastasını ikram etmesini bekliyorlardı.

Potterların evine gelmek ve onları şüphelendirmeden onlarla vakit geçirmek kolaydı,planının asıl zor olan kısmı Potterlar'ı ve Sirius'u etkisiz hale getirmekti Peter için.

Peter lavaboya gitme bahanesiyle neşeli bir şekilde sohbet 3'lünün yanından ayrılıp merdivenlere yöneldi,üst kata çıktığında yaptığı ilk iş Harry'nin odasını bulup uyuyan bebeği kontrol etmek olmuştu.Bebeğin derin bir uykuda olduğundan ve ağlayıp Lily'i yukarı kata çıkarmayacağından emin olduğunda sessiz adımlarla geldiği gibi minik bebeğin odasından çıkmıştı.
Merdivenlerden inerken cesaretini toplamak adına derin bir nefes almış sonrasında ise kendine bir sessizlik büyüsü yapmıştı.

Odanın girişine geldiğinde tombul genç odada oturan ve neşeyle sohbet eden James,Sirius ve Lily'i durup kısa bir an incelemiş ve cesaretini kaybetmemek ve vazgeçmemek adına daha fazla beklemeyerek hemen harekete geçmişti.

Bu gece bu iş bitmeliydi.Peter Karanlık Lord'u hayal kırıklığına uğratıp onun yakıcı öfkesine mağruz kalmamalıydı.Korku dolu düşüncelerininde etkisiyle odaya hızla giren genç adam her şeyden habersiz birbirleriyle neşeyle sohbet eden üç arkadaşına ardı ardına,acımasızca lanetlerini fırlatmaya başlamıştı.

⚡⚡

Peter arkadaşlarını etkisiz hale getirdikten sonra koşar adımlarla üst kata çıkıp Harry'nin odasına girmişti.Küçük bebek aşağıda yaşananlardan habersiz biraz önceki gibi derin bir uykudaydı.Beşiğinde masumca uyuyan çocuğun görüntüsüyle Peter kısa bir anlığına duraksasa da bu duraksama uzun sürmemiş,beşikteki çocuğu alarak hızla odadaki koltuğun üzerinde bulunan yeşil battaniyeye sarıp aşağı inmişti.Yerde baygınca yatan arkadaşlarına bir kere bile bakmadan Potterlar'ın evinden kucağında hala derin bir uykuda olan bebekle hızlıca ayrılmıştı.

Peter cisimlenme noktasına geldiğinde kucağındaki bebekle birlikte hızlı ve dikkatli bir şekilde Riddle Malikhanesinin önüne cisimlenmişti.Her cisimlenmesinden sonra yaşadığı berbat hissin etkisiyle tombul adam kusmamak için derin derin nefes alıp vererek midesini biraz olsun sakinleştirmişti.

Peter büyük siyah,demir kapıyı açıp  içeri girdiğinde hızlıca,kimseye görünmeden büyük,geniş bahçeyi geçerek Lord'un özel odalarına yöneltmişti titreyen adımlarını.

Karanlık Lord'un özel çalışma odasına giden koridoru döndüğünde koridorun sonundaki büyük,siyah kapının önünde bekleyen Bellatrix ve Lucius'u görmüştü.Koşar adımlarla Bellatrix ve Lucius'un yanına gelen Peter nefes nefese bir şekilde kucağında yeşil bataniyeye sarılı minik bebeği ikiliye göstererek "Harry Potter'ı getirdim."demişti coşkulu bir sesle.

İkili Peter'ın kucağında uyuyan bebeğin formuna kısa bir bakış attıktan sonra Bellatrix arkasını dönerek önündeki kapıyı çalmıştı.Karanlık Lord'un onayıyla birlikte içeri giren 3'lü öncelikle her zaman olduğu gibi saygıyla onun önünde eğilmişlerdi.
O anlarda Karanlık Lord'un dikkati sadece Peter'ın kucağında derin ve huzurlu bir uykuda olan bebekteydi.

Lord'un işaretiyle ayağa kalkan 3'lüden Peter titreyen adımlarla öne çıkarak kucağındaki bebeği Voldemort'a uzatıp "Harry Potter'ı size getirdim efendim."demişti titrek ve korkulu bir sesle.
Peter Lord'unun karşısında korkmaktan ve titremekten kendini alamıyordu ve bu korkusunu saklayamıyordu da.
Bu dünyada bu adamın karşısında korkmadan dikilebilecek bir insan var mıydı ki zaten?

Karanlık Lord kısa bir süre daha derin ve huzurlu bir uykudaymış gibi görünen siyah saçlı bebeğe gözlerinde yanan nefretle baktıktan sonra Peter'e bebeği Bellatrix'e vermesini söylemişti sert bir sesle.
Peter hızlıca Lord'unun emrini yerine getirmiş ve kucağındaki bebeği Bellatrix'e verip bir iki adım geri çekilmişti hemen.

Karanlık Lord ise neredeyse tembelce asasını kaldırarak Bellatrix'in kucağında uyuyan minik bebeğe ölümcül laneti göndermek için hazırlanmıştı.
Lord çocuğa ölümcül laneti  savurmak üzereyken birden çocuğun zümrüt yeşili gözleri aralanarak doğruca onun gözlerini bulmuştu.
Ne olduysa o anda oluvermişti işte.
Karanlık Lord'un dikkati mi dağıldı yoksa asası hedef mi şaşırdı bilinmez.
Kör edici yeşil ışık bebeğin minik bedenine çarpmak yerine alnından teğet geçerek bebeğin alnında şimşek şeklinde bir iz bırakıp geniş salonunun siyah zemininde kaybolmuştu.

Odada bulunan Bellatrix,Lucius ve Peter şaşkınlıkla Karanlık Lord'a bakıyor ve ne olduğunu anlamaya çalışıyorlardı."Ne olmuştu da öldüren lanet son anda minik bebeği teğet geçmişti?"Hepsinin aklında bu soru yankılanıyor ve çaresizce ne olduğunu çözmeye çalışıyorlardı.

Karanlık Lord kısa bir süre sonunda  nihayet konuşmaya başlayarak onların sessiz sorularına cevap vermişti,onları yeni bir şaşkınlığın eşiğine bıraktığının farkındalığıyla.

"Minik Potter'ı öldürmektense kendim yetiştirmeyi uygun buldum.Çocuğun aurasından gelecekte oldukça güçlü bir büyucü olacağı şimdiden belli.Böylesi bir potansiyeli harcamak yazık olur.
Beni bu bebekle devirmeyi planlayanların sonunu bizzat bu bebekle getireceğim.Umutları olan bebeğin sonlarını getirecek olan kişi olması onlar için adil bir ceza olacak.
Ölümleri kurtarıcı saydıkları bu bebeğin ellerinden olacak hem de son derece acılı bir şekilde. "

Son sözlerinden sonra Karanlık Lord ürpertici bir kahkahayı kasvetli salona bırakarak karşısındaki Ölüm Yiyenlerin korkuyla yerlerinde titremesine neden olmuştu.

Dark Prince/Askıda Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin