Harry'nin kimliğinin açığa çıkmasının üzerinden neredeyse 2 ay geçmişti.İlk 1.5 ay büyük bir sakinlik içinde geçse de son 2 haftadır Ölüm Yiyenler ve Yoldaşlık büyük bir sıcak çatışma içerisindeydi.Yoldaşlık üyeleri tüm güçleriyle onlara saldırıyordu.Bakanlığında desteğiyle Ölüm Yiyen olduklarını düşündükleri kişilerin evlerini resmen talan ediyorlardı.Elbette bu durum karşısında Ölüm Yiyenlerde boş durmuyor sık sık Yoldaşlık üyelerine ve Bakanlık çalışanlarına saldırı düzenliyorlardı.Büyü Dünyasına tam bir kaos hakimdi son 2 haftadır adeta ve bu durum ne Karanlık Lord'un ne de Harry'nin hoşuna gidiyordu ayrıca Harry bu kadar büyük bir kaosa sebep olduğu için kendini biraz suçlu da hissediyordu.Birçok Ölüm Yiyen ya yaralanmış ya yakalanmış ya da ölmüştü.Elbette bu kadar az kayıp onları yıkmaya yetmezdi ama zayıflatırdı bu bir gerçekti.
Harry o pazar sabahı uyandığında her zamankinden daha sıkıntılı hissediyordu kendini.Sanki o gün büyük bir şeylerin olacağını hisseder gibiydi genç büyücü.İçindeki o sıkıntının üzerine biraz düşünseydi belki o gün yaşananlar belki de hiç yaşanmamış olurdu ama ne var ki bu genç büyücünün aklına hiç gelmemişti.
Harry o pazarda her zamanki gibi sabah kahvaltıdan önce banyosunu yapmış sonrasında kıyafetlerini giyip ev cini Nana'nın kahvaltısını getirmesini beklemiş sonrasında kahvaltısını yapmış ve son 1 haftadır Bella ve Luciusla olan antremanlarına ara verdiği için kütüphanesinden ilgisini çeken bir kitabı seçip okumaya başlamıştı.Ta ki gecenin yarasında hissettiği o müthiş yanmaya kadar.İlk defa Voldemort'un o yakınlardayken bu kadar sinirlendiğini hissediyordu.Ve bu kötüydü,hem de çok kötüydü.Harry neler olduğunun endişesi ve merakıyla hızla okuduğu kitabı bir kenara bırakarak odasından ayrılmıştı.Voldemort'u bu kadar çok öfkelendiren şeyin ne olduğunu bilmeliydi ama içinden bir ses hiçte iyi şeyler olmadığını fısıldıyordu Harry'e.
Harry hızla Voldemort'un çalışma odasından içeri girdiğinde onu sarışın bir Ölüm Yiyen'e Crucio laneti yaparken bulmuştu.Adam ölmek üzereydi ama buna rağmen Voldemort adamın üzerindeki laneti kaldırmıyordu.Harry hem bu duruma bir dur demek hem de ne olduğunu öğrenmek isteyerek araya girmişti.
"Efendim neler oluyor?"
Voldemort Harry'nin sesini duyduktan sonra Ölüm Yiyen'in üzerindeki lanetini kaldırmış ve adama eliyle dışarı çıkmasını işaret etmişti.Sarışın adam zorlukla da olsa hızla düştüğü yerden ayağa kalķıp odayı terk etmişti.Çıkarken ölmediği için mutlu ve Karanlık Prens odaya tam zamanında geldiği için fazlasıyla şanslı hissediyordu.
Harry ve Voldemort Ölüm Yiyen odadan çıkıncaya kadar sessiz kalmışlardı.Onun konuştuklarını duymasını istemiyorlardı.
Ölüm Yiyen odadan tamamen ayrıldıktan sonra Voldemort konuşmaya başlayarak aralarındaki bu sessizliği bozmuştu.
"Bellatrix ve Lucius Yoldaşlık üyeleri tarafından tuzağa düşürülmüşler,az önce odadan çıkan gerizekalıda onlarla çatışmaya giden gruptanmış ve tuzağa düşürüldüklerini anlayınca direk oradan kaçmış.Bir de gelip bir marifetmiş gibi bunu bana anlatıyor.Destek gönderdim olayı duyar duymaz ama ne kadar yardımcı olur bilmiyorum.İkisini Yoldaşlığın eline geçmekten kurtarabilir miyiz hiç bilmiyorum Harry."
Harry duyduklarına inanamıyordu.Bella'nın ve Lucius'un tehlikede olma fikri hiç hoşuna gitmemişti genç büyücünün.Küçüklüğünden beri yakın olup değer verdiği 4 kişiden 2'siydi Lucius ve Bella.Harry için onlar aileydi.Ve Harry ne olursa olsun ailesini korurdu.Bella ve Lucius'u asla yüz üstü bırakamazdı.
"Efendim lütfen izin verin,gidip onları oradan çıkarayım."
"Hayır,Harry olmaz.Biliyorsun bu çok tehlikeli.Yaralanabilirsin,
yakalanabilirsin hatta ölebilirsin.Seni çok tehlikeli olduğunu bildiğim bir çatışmanın ortasına gönderemem."Voldemort'un sesi demir gibi sertti,itiraz kabul etmediğini belirtiyordu açıkça ama karşısındaki de Harry'di.İstediğini almadan durmak ne bilmeyen Harry.
"Lütfen gitmeme izin ver.Sen,Bella ve Lucius benim ailemsiniz ve ben ailemin tehlikede olmasına izin veremem,onları yüz üstü bırakamam.Oradan onları alıp sağ salim buraya geri döneceğim.Söz veriyorum."
Voldemort Harry'nin sözlerinden sonra derin bir iç çekmekten kendini alamamıştı.Harry'nin ne kadar kararlı bir çocuk olduğunu biliyordu ayrıca Bellatrix ve Lucius'a verdiği değerinde farkındaydı.Gitmesine izin vermese bile yine giderdi biliyordu.Harry'i etkisiz hale getirirse de kendine geldiğinde Bella ve Lucius burada olmazsa ne hissedeceğini ve kendisine karşı nasıl bir tavır takınacağını da az çok tahmin ediyordu.
"Peki gidebilirsin ama çok dikkatli olmalısın Harry.En hızlı şekilde Bellatrix ve Lucius'u alıp o çatışma alanından çıkmalısın. Ve Harry sakın yaralanma!"
"En hızlı şekilde Bella ve Lucius'u alıp buraya geri döneceğim ve yaralanmayacağım söz veriyorum efendim."
Harry söylemesi gerekenleri söyledikten sonra hızlı bir şekilde Lord'un çalışma odasından ayrılmıştı,kurtarması gereken onun için fazlasıyla değerli 2 kişi vardı ve Harry bu gece ne olursa olsun o ikisini kurtaracaktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dark Prince/Askıda
Fanfiction•Oyunun başlaması için gece bekleniyordu getireceklerinden habersiz. •Kehanetler yok sayılmamalı. ☆Hikaye askıdadır,yeni bölümlerin ne zaman geleceği belli değildir.