8.Bölüm

2.2K 145 55
                                    

Harry ve Voldemort çoğu akşam olduğu gibi,Harry'nin görevleri ve ani bir saldırı olmadığı sürece, Karanlık Lord'un çalışma odasında zaman geçiriyorlardı.
Harry elindeki kitabıyla odada bulunan yeşil,rahat koltukta uzanmış,bir yandan kitabını okuyor, bir yandan da yavaşça kahvesini yudumluyordu.Kitap okurken her zaman bir şeyler içerdi ve çoğu zaman kahve içmeyi tercih ederdi.Bir tür kahve bağımlısıydı ve bu hoşuna gidiyordu.
Voldemort ise büyük,kahverengi çalışma masasında Bakanlıkta bulunan Ölüm Yiyenlerinden gelen raporları okuyordu.Gerçi okuduğu raporlara pek odaklandığı söylenemezdi o an.Aklı Yoldaşlığın ve Bakanlığın yeni hamlesini düşünmekle epey bir meşguldu.Ayrıca Harry'nin kimliğinin planlarından oldukça erken açığa çıkmasından birazda kendini sorumlu tutuyordu ve bu durum şu anki bozulan sinirlerine pek iyi gelmiyordu.O Peter denilen hain fareyi Harry'i yanına getirdiği gece öldürmeliydi,onu yaşatmakla büyük bir hata yapmıştı.Ve bu hatasının bedelini Harry'nin kimliğinin planlarından erken bir şekilde ortaya çıkmasıyla ödemişti ne yazık ki.Peter en başında ona sadık,hırslı Ölüm Yiyenlerinden biriydi hatta bu hırsının zaman zaman hoşuna gittiğini bile söyleyebilirdi ama fazlasıyla güvenilmez ve iki yüzlüydü de bu yüzden Voldemort onu pek yakınında tutmamıştı,Peter hayal ettiği o konuma hiç gelememişti kendisinin yanında.Bu yüzden ve Potter ailesine karşı hissettiği pişmanlık yüzünden de Karanlık Prens'in asıl kimliğini Yoldaşlığa ve Bakanlığa ifşa etmişti.Ne sanmıştı ki o aptal?Aydınlık tarafın Harry'i ele geçirebileceğini mi,bu sayede Harry'nin kendisine karşı savaşacağını mı?Yanında istediği konuma gelememenin intikamını aralarında güçlü bir bağ bulunan kendisini ve Harry'i savaştırarak alabileceğini düşünmüş olmalıydı.
Voldemort o lanet fareyi gereğinden fazla düşünüp sinirlenmek ve Harry'nin canını yakmak istemiyordu ama ona olan öfkesi de pek dinecek gibi değildi.Belki de onu Harry'e öldürtmemeliydi bizzat kendi öldürmeliydi böylelikle ona olan kini de bir nebze olsa geçerdi.
Sakin kalabilmek için derin nefesler alıp veren Karanlık Lord bir süre sonra daha sakin hissettiğinde karşısındaki koltuğa rahat bir şekilde uzanmış kitap okuyan çocuğu izlemeye başlamıştı.
Voldemort Harry yanındayken tuhaf bir şekilde rahat ve huzurlu hissediyordu.Onu yeneceğine dair kehaneti bulunan birinin yanında bu şekilde hissetmesi oldukça tuhaftı ama gerçek buydu.Harry yanında olduğu sürece asla yenilmeyeceğinin ve hep güçlü kalacağının bilincindeydi.Harry onun zaman içinde,anlamadığı bir şekilde çok güvendiği ve vazgeçmeyi asla düşünmediği biri haline gelmişti.Oysa Harry'nin kaderini değiştiren o gecede planladıkları tamamen farklıydı.O zamanlar Harry'i bir piyondan fazlası olarak görmüyordu,onu planları dahilinde kullanacak ve zamanı geldiğinde de ondan kurtulacaktı.Ama Harry hakkında olan hiçbir planı istediği şekilde gitmemişti hiçbir zaman.İlk önce onu öldürmeyi istemiş yapamamıştı,sonrasında bir piyon olarak görmeyi istemiş ve sonuç olarak bunu da yapamamıştı.Harry bu dünyada güvendiği,sadakatine tamamen inandığı tek kişi haline gelmişti bir şekilde ve o planları istediği şekilde gitmediği için ilk defa bu kadar memnundu.
Karanlık Lord düşünceli gözlerini Harry'e dikmiş öylece düşüncelere dalmışken Harry'nin sesiyle düşünce aleminden zoraki bir şekilde ayrılmak zorunda kalmıştı.

"Bana bakarak bu kadar dikkatli ne düşünüyorsun?Gözlerini bir an üzerimden ayırmadın."

Zümrüt gözlü çocuk sözlerini hafif bir alaycılıkla dile getirip ardından sırıtmıştı.

Karanlık Lord çocuğun aniden gelen sorusu karşısında şaşırmıştı.Gözlerini ona diktiğinin farkında bile değildi sadece biraz geçmişi biraz şimdiyi düşünmeye dalmıştı ve belli ki düşünceleri arasında bir miktar kendini kaybetmişti.

"Yoldaşlığın ve Bakanlığın benim asıl kimliğimi öğrenmeleri hiçbir şeyi değiştirmedi biliyorsun.Sadece senin planladığından biraz erken ortaya çıktı bu gerçek ama bu gerçeğin biraz  erken ortaya çıkması bizim plânlarımızda bir aksaklığa neden olmayacak.Bunun için elimden geleni yapacağım.Planlarımıza engel olmak isteyen herkesi yok edeceğim Lord'um şüpheniz olmasın."
Harry sözlerine gözlerindeki muzip parıltılar ve oyuncu ses tonuyla devam etmişti.
"Hem biliyorsun,sen sinirli olunca ve ani duygu patlamaları yaşayınca başım ortadan ikiye ayırılacakmış gibi oluyor ve bu benim için pek hoş değil tahmin edersin ki!"
Diyerek hafif bir sitemle sözlerini bitirmişti.

"Senin her şeyin planladığım gibi gitmesi için elinden geleni yapacağını ve bu uğurda karşına çıkan herkesi acımadan yok edeceğini biliyorum Harry ama yinede Bakanlığın ve Yoldaşlığın planladıklarını düşünmeden yapamıyorum.Ayrıca Peter'i çok önceden ortadan kaldırmadığım içinde sinirliyim kendime.Ama bu akşam bu meseleleri rafa kaldıralım ve sakin bir akşam geçirelim olur mu?"
Konuşmasına kısa bir ara veren Karanlık Lord gözlerini kısaca Harry'nin elindeki kitaba değdirmiş ve o akşam konuşacakları konuyu böylelikle bulmuştu.
"Hadi ne okuduğunu konuşalım bu akşam ve biraz kafamız dağılsın ne dersin?"

Karanlık Lord ortamın havasını değiştirmek istiyordu ve bunun için en iyi seçenek Harry'nin okuduğu kitaptan konuşmaktı o an.Ayrıca
Harry'e okuduğu kitaplar ve antremanları hakkında soru sorulduğu zaman kendini kaybettiği ve o anlık bütün sorunlardan,planlardan kısa süreli de olsa uzaklaştığı bir gerçekti.

"Bilinmeyen En Karanlık Büyüler"ama ben buradaki büyülerin neredeyse hepsini biliyorum.Bu yüzden kitabın bana çok da yararlı olduğunu söyleyemeyeceğim..."

Harry kısa süreli de olsa hayatlarındaki bütün planları ve sorunları rafa kaldırarak çocuksu denilecek bir heyecanla okuduğu kitabı,kitabın beğenmediği yanlarını Karanlık Lord'a heyecanlı bir şekilde anlatmaya başlamıştı.
O an Harry'i izleyen hiçkimse onun o, acımasız Karanlık Prens olduğuna,onlarca kişinin ölümünden sorumlu olduğuna inanmazdı.

Y/N:Bu bölümü de düzenledim sonunda.Az kaldı diyerek kendimi motive ediyorum😊
Yorumlarınızı bekliyorum,Yeni bölümde görüşmek üzere😘😘

Dark Prince/Askıda Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin