Okuldan çıktıktan sonra bir değişiklik yapıp eve yürüyerek gitmek istemiştim. Batu'da beni yalnız bırakmayıp benimle birlikte yürümek istediğini söylemişti, bende karşı çıkmadım tabiki.
Bütün yol boyunca sessiz kalmıştık ve son anda sessizliği bozan Batu olmuştu.
- Bu sessizliğinin sebebi sadece yorgun olman mı?
- Evet ,başka ne olabilir ki?
- Bilmem. Eminsin dimi yani canın Yeliz'e falan sıkılmadı?
- Evet Batu eminim. Bir sorun yok gerçekten.
- Peki. O zaman bu akşam bir şeyler yapmaya ne dersin?
- Olabilir. Aslında evet ya yapalım, hem yarın okulda yok.
Hala nereye gideceğimiz hakkında konuşurken evin önüne gelmiştik bile. Batu ile evlerimiz karşı karşıya, o yüzden ne zaman canımız sıkılsa ikimizde kapının önüne çıkar çekirdek çitleyip sohbet ederdik.
- O zaman akşam dokuz buçukta alırım seni , sonra beraber Mira'yı almaya gideriz olur mu ?
- Tamam olur . Görüşürüz yakışıklı kahramanım.
- görüşürüz güzelim.
BATU'DAN
Hera ile vedalaştıktan sonra eve çıktım. Eve girmemle gözlerimi fal taşı gibi açılması bir oldu. Evi çok dağıtmıştım ve sabah evi bu halde bırakıp çıkmıştım. Muhtemelen sabaha karşı evlerimize dönecektik. Bu yüzden Hera eve gidemeyecek , Mira' da sızmış olacaktı o yüzden benim evim de kalmak en mantıklısıydı ama evi bu şekilde dağınık bırakırsam Hera'nın sürekli söyleneceğini ve Mira'nın ayılınca kafamı uçuracağını biliyordum o yüzden dinlenme hayallerimden vazgeçip evi toparlamaya başladım.
Saat dokuzu çeyrek geçiyor ve ben kızların ne durumda olduklarını merak ediyorum . Hera'yı aramaya karar verdim.
ÇALIYOR , ÇALIYOR , ÇALIYOR
sonunda açtı.
-Hera ?
- Efendim yakışıklım
neden bilmiyorum ama Hera'nın bana yakışıklım demesi hoşuma gidiyordu.
- Hazırsan Mira'yı almak için yola çıkalım mı?
- Beş dakikaya hazırım.
- Tamam. O zaman kapının önünde bekliyorum seni
- Tamam
ve kapattı. Dışarı çıkmak için kapıyı açmıştım ki
- AYAKKABIMIN TEKİ NEREDE LAN!!!
Ayakkabımın tekini üç dakika aradıktan sonra binanın girişinde olduğunu gördüm. Muhtemelen binayı temizleyen teyzelerden biri yanlışlıkla ayakkabımı düşürmüştü.
- Hay sizin temizleyeceğiniz binanın ben! Neyse Hera iner birazdan .
Diye düşünüp aşağıya indim.
HERA'DAN
Batu'dan ayrılıp eve çıktıktan sonra anneme haber verme gereği bile duymadan odama çıkıp hazırlanmaya başladım. Mira gibi makyaj yapmayı ve süslenmeyi çok seven bir kız değilim o yüzden hazırlanmam kolay oldu.
Üzerime askılı , kırmızı renkli bir bluz ve siyah yırtık pantolonumu giydim. Saçlarımı da at kuyruğu yapıp aynaya son bir kez bakmak için karşısına geçtim. Gördüğüm manzara gayet hoştu, en azından bence öyleydi. Telefonumun çalmasıyla kendimi süzmeyi bırakıp odaya girince yatağımın üzerine fırlattığım telefonumun yanına gidip kimin aradığına bakmak için telefonu elime aldım. Ekranda yakışıklı kahramanım ismini görünce aramayı cevapladım.Daha ben alo demeden Batu konuşmuştu bile.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sonsuzumsun.
Teen Fiction-Kuzey Işığım - Efendim Hera? - yıldızları çok seviyorum ama ihanet ediyorlar. - kime? - gökyüzüne. - nasıl? - gidiyorlar ondan işte. Ya hiç yıldız kalmazsa? - korkma ben varım işte seninim, senin kuzey ışığınım. - Kuzey. - efendim güzelim? - sonsuz...