Araba sonunda gelmek istediğimiz yere geldi ve durdu. Arabadan ilk önce Mira indi, daha sonra da Batu. Batu indikten sonra benim kapımı açtı ve çok klişe olan bir şeyi yaptı, arabadan inmeme yardım etmek için elini uzattı ve sonra
- Gelmeyecek misin güzelim?
dedi.
- Sence de çok klişe olmadı mı bu ?
- Belki biraz.
Batu yüzüne iğrenir cesine bir gülüş takındıktan sonra
- Ne oldu?
diye sordum meraklı bir bakış atarak.
- Elim ağrıdı ve biraz daha böyle havada tutarsam bu gece elimi kullanamayacağım!
Bu sefer yüzüne iğrenir cesine bakan bendim.
Arabadan Batu'nun yardımıyla indikten sonra tam arkasında, bize * mallar ya* bakışı atan Mira ile göz göze geldik. Ona masumca gülümsedikten sonra buraya gelme amacımızı yerine getirmek için bara girdik. Amacımız tabi ki eğlenmek!
İçeriye girdikten sonra bir masaya geçtik ve Batu ve ben kendimizi çalan müziğin ritmine bırakırken ,Mira çoktan garsona likör istediğini söylemişti. Mira'nın bu isteğini duyduktan sonra ,bu gecenin ne kadar zor olacağını anlamıştım. Ben yine kendi kendime konuşurken Batu koluma dokununca kendime gelmiş ve ona ne olduğunu sormuştum.
- Kızım yine nerelere daldın? Baksana millet coşuyor gel bari bizde gidelim yanlarına.
- Tamam hadi gideli madem=)
- =)
Batu'nun koluna girdikten sonra dönüp Mira' ya baktım.
- Sen burada mı kalıyorsun cici kız ?
- Aynen öyle tatlım, siparişimi almadan şuradan şuraya gitmem. Siz gidin dans falan edin hadi, ben bulurum sizi.
- iyi, peki.
Batu ile birlikte herkesin bir araya toplanıp, dans ettiği platforma çıkmıştık. Tabi ki bizde onlar gibi kendimizi dizginleyemeyip dans etmeye başladık. Neredeyse yarım saat dans ettikten sonra Mira'yı merak edip gözümle onu aramaya başladım. Mira'yı bulduktan sonra masayı dolduran likör bardaklarına baktım. Çok fazla içmişti ve kusması an meselesiydi. Batu'ya dönüp seslendikten sonra Batu'dan cevap geldi.
- Ah ah, çok eğleniyoruz dimi güzelim. Ne kadar akıllıyım ya , ne iyi ettik de geldik buraya dimi. İşte ben olmasam gelemiyordunuz kızım. iyi ki varım ben ya...
Susmasını bekledim, ama tabi ki susmadı. Dayanamayıp koluna yumruğumu salladığımda, dönüp bön bön bana bakan gözleriyle karşılaştım.
- Kızım ne vuruyorsun mal mısın?
- Yakışıklım ne bakıyorsun öyle angut gibi?
- Ne oldu ki?
Gözlerimle Miranın yanında durduğu masayı gösterdim.
- Eee ne olmuş Mira işte
- Ay bu çocuk gerçekten geri zekalı ya!
- Ne be?
gözlerimle masanın üzerini gösterdiğimde ne demek istediğimi anlamış olacak ki
- HASSS**** diye başlayan cümlesini
- OHA O NE LAN!
diye bitirdi. Biz aramızda ki küçük sohbete devam edebilirdik tabi ,ama daha fazla beklersek , Mira ortalığı bayağı pisletecekti. Miranın yanına gittikten sonra dans etmeye devam ettik ama bu sefer o kadar coşkulu değilde ,minik hareketlerle karşılık veriyorduk müziğe. Derken Batu'nun gözü bir yere takıldı ve hemen elini kaldırarak bakışlarını üzerinde gezdirdiği şeye gelmesini işaret etti, bunu yaparken dudaklarındaki gülümseme o kadar masum ve içtendi ki biraz daha gülümserse oracıkta erime ihtimalim vardı!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sonsuzumsun.
Teen Fiction-Kuzey Işığım - Efendim Hera? - yıldızları çok seviyorum ama ihanet ediyorlar. - kime? - gökyüzüne. - nasıl? - gidiyorlar ondan işte. Ya hiç yıldız kalmazsa? - korkma ben varım işte seninim, senin kuzey ışığınım. - Kuzey. - efendim güzelim? - sonsuz...