Bölüm 4

933 51 8
                                    

1 SENE 3 AY SONRA
AZRA KAYA'DAN
Kollarımı hücrenin rahatsız yatağının demirlerine dayamış şınav çekiyordum. Demir kapının gıcırdayarak açılmasıyla başımı o tarafa çevirdim. Memurlardan Oktay kapıda durmuştu.
"Ne var?" dedim yüzüme düşen kızıl bir tutamı arkaya atarken.
"Hadi, çıkıyorsun." dedi dışarıyı göstererek.
Doğruldum ve kapıya doğru yürüdüm. O da kolumdan tutarak yürümeye başladı.
"Sizin koğuşa yeni biri geldi."
"Öyle mi?" dedim kaşlarımı kaldırarak.
"Evet. Ama görsen hiç buraya düşecek bir tipe benzemiyor. Kudret çok uğraşıyor onunla."
"Şaşırmadım. Nerede ürkek birini görse saldırıyor zaten. Kadın neyden girmiş peki? Ya ayrıca o 'tip' nasıl oluyor acaba?"
"Cinayete teşebbüs."
"Bak demek ki temiz tiple olmuyor bu işler."
O bana ters ters bakarken koğuşa gelmiştik. Kapının önünde tuttuğu kolumu bıraktı. Koğuşa girdiğimde bizim kızlar ortak alanda bir masaya oturmuşlardı. Beni ilk fark eden Rüzgar oldu.
"Kızlar Azra'yı çıkarmışlar." dedi diğerlerine. Hepsi birden bana döndüler.
"Hoşgeldin Azo!" diye bağırdı Hasret. Sevincine gülüp masaya oturdum.
"Eee neler oldu yokluğumda?" diye sordum. 9 gündür hücredeydim. Normalde asla kızlar bu kadar kalmama müsaade etmezlerdi. Ama içeri sokacağımız mallar için yaptığımız planda bu şarttı. Böylelikle hiç kimse bizden şüphe etmeyecekti.
"Malları aldık. Hepsi sağlam. Kuti biraz bize zorbalık etti de önemli değil. Aptal, Heves'e de ajanlık teklif etmiş." diye başladı Hasret.
"Bir de sen hücreye girdiğin gün yeni bir mahkum getirdiler. Masum bir şey. Görsen bu taraklarda hiç bezi olmaz dersin. Bir de hakikaten taş gibi hatun." diye devam etti Heves.
"Aşk olsun Heves. Ben taş gibi değil miyim?" dedim sahte bir mutsuzlukla.
"Ne taşı Azracığım? Kayasın sen Kaya, Kaya!" dedi o da.
Bu sefer Rüzgar karıştı. "Tabi ki Kaya! Azra Kaya!" Ve hepimizi bir kahkaha aldı.
"Neyse neyse" dedi Ilgaz. "Kadın kimseyle konuşmuyor sayılır. Birkaç defa da kriz geçirdi. Sürekli kızını araması gerektiğini söyleyip ağlıyor. Garip bir tip."
"Enteresan. Getirin şu yeniyi bakalım odama."
Hasret yanına Heves'i de alıp eskiden boş olan odaya gitti. Biz de kızlarla benim odama geçtik. Hemen ardımızdan kapı yine açıldı. Heves ile Hasret içeri ortalarında kıvırcık saçlı bir kadın ile girdiler. Kadının başı yere eğikti. Sandalyeye oturttular. Ben de ön tarafına çömelerek çenesinden tutup başını kaldırdım. Mavi gözleri gözlerimi bulunca fısıldadı.
"Azra?"
"Vay vay vay! Kimleri görüyorum böyle!"
"S-senin ne işin var burada? Sen hukuk okumayacak mıydın? Cezaevinde işin ne? Hem lütfen gidelim. Başka bir koğuşa aldıralım naklimizi. Burada Azrail dedikleri biri var. Bitirir bizi!"
Arkadan kızların gülüş sesleri geliyordu. Histerik bir şekilde güldüm ve cevapladım.
"Hoşgeldin Boncuk. Biliyorsun adımı zaten de ben yine de söyleyeyim. Azra ben, ama buralarda genelde Azrail derler. Tanıştığıma memnun oldum!"
Mavi gözleri şokla büyüdü. İşaret parmağımın arkasını yüzündeki morluklardan birinin üzerinde gezdirdim.
"Lütfen bana o şerefsiz kocanı geberttiğin için içeri girdiğini söyle Boncuk."
"Öldürmeye çalıştım,ama ölmedi. Ondan kurtulmayı bile beceremedim. Keşke seni dinleseydim Azra. Çok özür dileri-"
"Ben seni uyarmıştım. Ecem'e hayatının en büyük kötülüğünü boşanmayarak yaptın bu bir." Parmağımı morluğun üzerine bastırdım ve devam ettim.
"Bana, gerçekten sana güvenebileceğime tamamen ikna olmadan Azra diyemezsin bu iki. Kudret'in istediği bir şeyi yaptığın an silerim seni bu üç. Bu koğuştan herhangi birini,özellikle benim kızlarımı tehlikeye atacak bir şey yapacak olursan sonun olurum,bu dört. Bana ters düşmezsen istediğin şeyleri belki düşünebilirim. Mesela Ecem ile konuşmanı,bu da beş. Şimdi gidebilirsin Boncuk." Doğruldum. O da sandalyeden kalkmış,kapıya doğru yürümüştü. Kapıdan çıkmak üzereyken arkasını döndü.
"Peki sana ne diye hitap edeyim?"
"Herkes nasıl ediyorsa öyle. Azrail ya da Başkan diye." dedim. Yutkundu ve odadan çıktı. İlerleyip yatağıma oturdum ve başımı ovdum. Onu gördüğüme şaşırmıştım. Hatta aşırı aşırı şaşırmıştım. Oktay'ın ve Heves'in de dediği gibi bu taraklarda bezi yok gibiydi. Asla buraya düşeceğini aklımın ucundan dahi geçiremezdim. Kızlar hala odadaydı ama beni rahatsız etmemek için susmuş duruyorlardı. Büyük ihtimalle sakinleşince soru sormaya başlarlardı. Gökhan bunu bana haber vermemişti. Ani gelişen bir olay olmalıydı ki zamanı olmamıştı.
Yapılan yemekhane anonsu ile kızlara başımla işaret yaptım. Ben önde onlar arkamda yemekhaneye doğru yürümeye başladık. Yemekhaneye girer girmez Kudret'in sesini duydum.
"Ouv! Kınalı uzun zamandır seni göremiyoruz nasılsın ya?"
"Ne o? Beni çok mu özledin nenem? Bak gözlerim yaşarıyor."
Her zamanki masamıza geçtik. Kendi sandalyeme oturduğum gibi Kudret tekrar konuşmaya başladı.
"Sizin koğuşa bir kuzu gelmişti. Nerede o yav? Pek bir kanım ısındı ona gelsin de yamacıma otursun. Hıh,geldi işte! Kuzu! Gel kız korkma otur yanıma."
Deniz yavaş adımlar atarak tereddütle onların masasına yürüdü.
"Şey," dedi. "Aslında ben diğer masaya otursam daha iyi-"
"OTUR DEDİM!" diye bağırdı Kudret birden. Onun bağırmasıyla Deniz bir an dondu. Bir şeyler düşünüyor gibiydi. O da birden parladı.
"Ben de oturmayacağım dedim." dedi ve tepsisini bırakıp gerisin geri yemekhaneden çıktı.
O an yemekhanedeki herkesin aklındaki düşünceyi tahmin edebiliyordum. Zavallı küçük Boncuk, bu cezaevinden çıkana kadar Kudret'ten çekeceği vardı. Aslında onu yanıma alabilirdim. Ama önce bana sadakatini ispatlaması gerekiyordu. Onu yanıma alırsam hem Kudret'ten koruyabilir, hem de içimdeki onu koruma ve savunma içgüdüsüne kılıf uydurabilirdim.
Dudaklarım hafifçe yukarı kıvrıldı. Çatalımı bir salatalık dilimine batırıp ağzıma götürürken gülümsüyordum.
Bu Boncuk ile iyi anlaşacaktık. Çok iyi.
~~~
Selamlaar!
Öncelikle hemen şunu çözelim. Azra'yla kızanlar olacaktır Deniz'e sert davrandığı için. İlk bölümlerdeki Azra'yı hatırlayın. Koruması gereken ailem dediği bir koğuş insan var. Tedbirli olması gerek.
Eee cezaevi kısımlarına geldik. Sizce nasıl gidiyor? Ben açıkçası çok heyecanlandım.^^
Bir de dizinin ilk sezonundaki kızlar 2.sezonda değişiyor. Hikayede hepsi beraberler. Bunu da söylemiş olayım.
Bissürü sevgiler
alone_daark⭐

DENİZ KOYDUM ADINI || AZDENHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin