AZRA KAYA'DAN
Yanımda sürekli takıldığımız ailem dediğim arkadaş grubum gecenin geç saatlerinde dar bir sokakta dolanıyorduk. Yanımda yaptıkları bir espriye attığımız kahkahalara bağırış ve ağlama sesleri karıştı. Sesler yan sokaktan geliyordu. Kolumu Ayça'nın omzundan indirip öbür sokağa doğru adımladım. Gökhan arkamdan geliyordu.
"Siz burada durun." dedi diğerlerine. "Biz Azra'yla bir bakıp gelelim."
Sokağa girdiğimizde gördüğümüz şeyi kesinlikle ikimiz de tahmin etmemiştik. Kıvırcık saçlı bir kadın yerdeydi. Başında yapılı bir adam bağırıp kadına vuruyordu. Sarışın,genç bir kız ise arkadan adamın kollarından tutmuş, ağlayarak çekiştiriyordu. Onlara doğru hızlı adımlarla yürürken Gökhan kolumu kavradı.
"Azra,belli ki aile meselesi. Karışmasak mı?"
"Gökhan manyak mısın? Bırakalım da öldürsün mü kadını?"
"Tamam haklısın. Saçmaladım. Ne yapıyoruz?"
"Diğerlerine dağılmalarını söyle. Ben bu herifi oyalayacağım. Sen de bir araba bul bana."
"Arabayı ne yapacaksın?"
"Etkisiz hale gelince kızları da alıp kaçacağım."
"Tamam. Dikkatli ol."
Başımı sallayıp onlara doğru yürümeye başladım. Sarışın kız beni görünce bir adım geri gidip yardım isteyen gözlerini bana dikti. Kolundan tutup bizden biraz uzaklaştırdım onu.
"Burada bekle. Onu kurtaracağım." dedim ve tekrar kıvırcık saçlı kadınla şerefsizin yanına gittim. Piç herif hala kadına vurup bağırarak küfrediyordu.
"Şşş! Orospu çocuğu! Gücün mazluma mı yetiyor lan!" diye bağırdım.
Adam başını kaldırdı ve beni gördü.
"Sen kimsin lan! Bu karı benim karım. Ne istersem yaparım! Defol buradan seni de almayayım ayağımın altına."
Yumruğumu kaldırıp suratına geçirdim ve konuştum. "Karı değil, kadın diyeceksin bu bir."
Savrulan yüzünü kaldırdı. Yumruğumu bu sefer öbür gözüne geçirdim. "Nikahında olması ona her istediğini yapabileceğin anlamına gelmez bu iki."
Bu sefer yere düşmüştü. Koca adamın bu kadar kolay devrilmesi hiç normal değildi. Muhtemelen sarhoştu. Adamın yanına yaklaştım. Gözlerini zar zor aralamıştı. Saçlarını çekip bana bakmasını sağladım. Pis pis sırıtıyordu.
"Aslında fena değilmişsin. Bir gece bana gelsene." dedi. Bu sabrımı taşıran andı. Postalımı suratına geçirdim. Suratı kanlar içinde kaldı ve adı piç bayıldı.
Aceleyle kıvırcık saçlı kadının yanına gittim. Saçlarını yüzünden çekerken sarışın kız da yanımıza gelmişti. Kadının bütün yüzü,hatta saçlarının ön kısımları da kandı. Koltuk altlarından tutup kaldırmaya çalışırken üzerimizi arabanın farları aydınlattı. Gökhan arabadan inip yanıma geldi. Kadını tek hamlede kucağına aldı ve arabanın arka koltuğuna yatırdı.
Yanıma gelerek "Azra benim gitmem gerek. Melek kriz geçirmiş. Sakinleşmiyor beni görmeden biliyorsun." dedi.
"Tamam git. Arabayı nereye bırakayım?"
"Senin evin önünden aldırırım."
Sarışın kıza başımla arabayı gösterdim. Gözleri kıpkırmızıydı. Arabanın arka koltuğuna binerek kadının başını bacaklarına koydu. Ben de sürücü koltuğuna geçtim.
"Var mı gidebileceğiniz bir akrabanız veya sizi bulamayacağı bir yer?"
"Yok." dedi.
"Ablan mı peki o?"
"Annem."
Kaşlarımı kaldırdım. O kadar büyük göstermiyordu kadın.
"Bana gidiyoruz o zaman. Bir süre bende kalırsınız."
Başını salladı. Düşünecek durumda olmadığı belliydi. Arabayı benim evin önünde durdurdum. Kadını el birliği ile kaldırdık. Allah'tan evim zemin kattaydı. Kadın kilolu değildi fakat ben onu kaldırabilecek yapıda değildim. Salondaki eski koltuğun üzerine oturttuk.
"Ben pansuman malzemelerini getireyim." dedim ve banyoya geçtim. Büyük kutuyu kucağıma alarak kızların yanına döndüm.
Kadının koltuğa uzanmasını sağladık. Malzemeleri açıp önce yüzünü kandan temizledim. Ardından gereken yerlere yara bandı veya sargı bezi yapıştırdım.
"Azra bu arada ben." dedim sarışın kıza. Korkusu geçmiş gibiydi.
"Ben de Ecem." dedi.
"Pekala Ecem. Şimdi anneni benim odama götürelim. Sana kıyafet vereyim. Hem sen giyin. Hem de anneni giydirirsin. Aynı yatakta yatmanız sizin için sıkıntı olur mu?"
"Olmaz da sen nerede yatacaksın?"
"Burada. Zaten pek uyuyabildiğim söylenemez." dedim ve kadının kollarından birini boynuma doladım. Ecem de diğer kolunu kendi boynuna doladı. Böylece kadını kaldırdık ve benim odama getirdik. Dolaptan iki şort iki de tişört çekerek Ecem'e verdim. Bir de şort kendim için çekerek kıza döndüm.
"Bir şeye ihtiyacın olursa uyandırabilirsin. İyi geceler." dedim ve arkamı döndüm.
"Azra,"dedi bu sefer Ecem. Ona döndüm. "Teşekkür ederim"
Gülümsedim ve salona geçtim kot şortumu çıkarıp yerine rahat bir tane giydim. Tişörtü mü de çıkarıp yarım atletle kaldım.
Evime tanımadığım iki yabancıyı almıştım. Tedirgin olmam gerekirken tuhaf bir şekilde huzurluydum.
Ben,Azra Kaya.
Eğer o günden sonra her şeyin bambaşka bir şekilde değişeceğini, bambaşka biri olacağımı,her şeyin asla eskisi gibi olmayacağını bilseydim,yine de başımı aynı huzurla o yastığa koyardım.Ben,Azra Kaya.
Şu hayatta sadece bir arkadaş grubuna, küçük bir eve ve kafamın içinde dönen dünyaya sahibim. İçimdeki adalet duygusunun dengesiz baskınlığı başıma her zaman bir sürü iş açtı. Aynı duygu,yine başımı belaya sokacak,bir cezaevine girmeme sebep olacaktı. Ama yine aynı duygu,bu sefer bana kocaman bir aile kazandıracaktı. Yöneteceğim bir koğuş, benim için ölmeye razı bir sürü insan. Hepsinden önemlisi hayatımın aşkını kazandıracaktı.
Ben,Azra Kaya.
Ve bu benim hikayem.
~~~~
Hey! Yorumlarınızı okumak fazlasıyla hoşuma gider^^ Konuşmak isterseniz bio'daki sosyal medya hesaplarından mesaj atabilirsiniz"
Bolca sevgiler
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DENİZ KOYDUM ADINI || AZDEN
Ficción General☯ KÜFÜR İÇERİR ☯ Bambaşka bir evrende yaşayan Azra Kaya ve Deniz Demir ikilisi için... Yine,yeni,yeniden 'keşke' dediklerimizi kendimizce halletmek için AVLU'dayız... DENİZ KOYDUM ADINI sizlerle... >•< ...