Yine tam sınıftan çıkacağım sırada " nereye gidiyorsun sana okulu gezdirmek zorundayım unuttun mu " dedi " buna hiç gerek yok " dedim sadece sessizce " İlkay hoca beni seçti unuttun mu " dedi. O mu seni seçti salak yaa kendin istedin yaa dengesiz sapık nolucak tabii bunları sadece içimden söyledim daha canıma susamadım. Evet Mert'ten korkuyordum çünkü o dengesiz sapığın teki ve bana karşı bazen o kadar iyi ki o kadar samimi bir şekilde gülümsüyordu ki sanki dünya duruyor saniyeler geçmiyordu. Bazende böyle gördüğünüz gibi bir odun oluyordu. Peki neden böyle davranıyordu. Mert'in sesiyle kendime geldim " hadi uyuyan güzel bütün gün seni bekleyemem." " 1.si canım İlkay hoca istedi 2.si buna hiç gerek yok gerçekten." " Neyse ne kararlarımın tartışmaya açık olmadığını yeterince belirttiğimi sanıyordum canımm " dedi sesinde alay ve emir havası vardı, gıcık bana seçme hakkı bile bırakmamıştı. Açıkçası tartışma havamda değildim o yüzden dediğini yaptım. Okulu gezerken herkes bize bakıyordu ve bu hiç değildi. Mert halinden gayet memnun görünüyordu. Benim sinir olmam onun nedense çok hoşuna gidiyordu. Mert'in elini belimde hissetmemle hem şok oldum hemde çok sinirlendim. Ama o herkesin içinde belimden tuttuğu yetmezmiş gibi kendine çekerek beni iyice sinirlendirdi. "Bana dokunma derken çok ciddiydim naptığını sanıyorsun sen yaa dokunma bana derken elini alıp belimden çekerken o elimi bırakmadı ve kendine doğru çekerken hala sırıtıyordu. "Hadi ama güzelim hoşuna gitti bunu itiraf etmek bu kadar zor mu " dedi acaba söyledikleri doğru muydu ne doğru olucak bee onu sevmiyorum aksine sinir oluyordum pis sapık, sapık sapık sapık...
Ben böyle sinir olurken onun sinir bozucu şekilde gülmesi beni sinir ediyordu. Alaycı bir şekilde ve sesimin heyecandan titrememesini umarak " hoşuma mı gidiyor, o olsa olsa mide bulantısı gibi bişey olur. Hem benden intikam almak isteyen biriyle mi ciddi olamazsın diyerek alayla güldüm ilk defa sesim heyecandan titremedi gelişme var. "Güzelim ben istediğimi istediğim zaman yaparım ama bak bu yaptıklarımla bile sinir edip, yüzünün kızarmasını sağlayabiliyorum" dedi gülümsemesi bütün yüzünü kaplarken. Lanet olsun hep böyle oluyordu hemen herşeyde yüzüm kızayor, utanıyordum ama bunun altında kalmamak için devam ettim. "Yüzümün kızarması yaptığının hoşuma gittiği anlamına gelmez bunu unutma " dedim. O zaman bana hoşuna gitmediğini ispatla diyerek biraz daha yaklaştı ve artık olması gerekenden fazla yakındık. Daha fazla yakınlaşmamasını isterken koridordan gelen kavga var sesleriyle sınıftan hemen çıktım fırsatı kaçırmamak lazım. Ne ara sınıfa girdik onu bile hatırlamıyorum yaa. .. koridora çıkınca kalabalığın olduğu tarafa doğru gidiyordum. Kavganın olduğu yere gelince Berk'i ve karşısında daha önce hiç görmediğim bir çocuk vardı birbirlerini öldürecek gibi bakıyorlardı. Mert'te yanlarına gitmiş ne kadar hızlı. Kalabalığın arasında Yağmur'u buldum ve yanına biraz zorda olsa gittim. Olanları sonra anlatabilirdim ama şimdi bu kim ve burda neler oluyor onu öğrenmek zorundayım. " Yağmur bu çocuk kim ve burda neler oluyor diye sordum sesim telaşlı ve aceleci bir şekilde çıkmıştı bu sırada Berk Mert'e bişeyler dedikten Berk'in yerine Mert geçti ve gerçekten çok sinirli gözüküyordu. "Bu gördüğün Sarp Mert'in baş düşmanı sürekli kavga ederler. Sarp sürekli Mert'e sataşır. Hatta bi keresinde Mert onun yüzinden okuldan atılacaktı. Mert'ten korkuyor musun, Sarp'tan daha çok korkmalısın Aslı" dedi ve neler olduğunu izlemeye başladık. Sarp Mert'in aksine oldukça sakin ve insanı sinir eden alaycı bir tavırla sırıtıyordu. Mert ise sinirden deliye dönmüş gibi gözüküyordu, gerçekten Sarp bu kadar tehlikeli miydi????
Sarp eğilerek Mert'in kulağına bişey söyledi. Sonra da yüksek sesli bir kahkaha atıyordu ki tam sırada Mert öyle sert bir yumruk attı ki Sarp'a sendeleyerek yere düştü. Sarp'ın yere düşmesini fırsat bilen Mert üstüne çıktı ve art arda yumruklarını indirmeye başladı. Berk ve Deniz gelerek Mert'i ayırmaya çalıştılar ki bu da hiç kolay olmadı. Mert Sarp'ın üzerinden kalktığında hala siniri geçmemiş olacak ki ona küfürler savurmaya devam ediyordu. Sarp'ın adamlarından birkaç kişi kalkmasına yardım etti. Yüzi o kadar kötüydü ki. Çok kötü kanıyordu. İğrenç...
Sarp ayağa kalktıktan sonra Mert'e küfür ederek tehditler savuruyordu. Sarp bu tarafa doğru geliyordu ve yanımdan geçerken göz göze geldik. Hemen gözlerimi kaçırdım. Yanımdan geçerken kenara çekilerek bana çarpmasını engelledim ve gitti. Kavga bitmiş, kalabalık dağılmaya başlamıştı. Berk ve Deniz'de Mert'i alarak sakinleştirmek için bir yere götürmüşlerdi. Ne kavgaydı ama demi ama Aslı diyen Yağmur'un sesiyle kendime geldim. "Evet gerçekten öyleydi. Sarp ve Mert'in arasında ne var niye bu kadar düşmanlar birbirlerine" " aslında bir çeşit grup çatışması ama bence bundan fazlası var Aslı" dedi şüpheyle. Konuyu değiştirmek amaçlı mı yoksa merakımdan bilemediğim soruyu sordum. "Mert'in sevgilisi var mı ?" " aslında onun kızlarla pek takıldığını görmedim ama elbette her bad boy'un bir bad girl'ü vardır. Aslında Mert'le pek ilgilenmiyorum ama kızların Mert'i tavlamak için yaptıklarını görsen hele de Şeyma'nın yaptıklarını ağzın açık kalır." "Şeyma napıyor ki" dedim meraklı bir sesle Mert'in bir numaralı kızı olmaya çalışıyor tek gecelik olduğunu kabullenmiyor ama öyle aslında Mert benim kapsama alanım değil benim ki Berk diyerek kıkırdadı. Onun bu neşeli halleri beni de güldürüyordu o benim BFF'em...
Yağmurla sınıfa doğru gittiğimiz sırada Mert gelerek beni kolumdan çekiştirdi. Yağmur da nolduğunu anlamadı ama bişey de yapamadı. "Kolumu bırak canımı acıtıyorsun" dediğimde kolumu sakince bıraktı. "Okulu gezmeye devam ediyoruz. Az kaldı zaten hadi düş önüme" bişey demedim ve yürümeye devam ettik. Kimya sınıfına girdiğimiz sırada aklımda Yağmur'un söyledikleri bence başka bir sebebi var demesi merakımı dahada arttırdı ve kendime engel olamadan sordum. "Sarp'la aranda ne var Mert " benim bile kendimden beklemediğimden bu soru karşısında şaşırmış olacak başını kaldırıp bana baktıktan sonra " boşver hem zaten seni ilgilendirmez" dedi. "Sadece merak" dedim. "Seni ilgilendirmeyen konularda fazla meraklısın hah güzelim " dedi sakin olmaya çalışarak çünkü Sarp'ın adını söylemem bile onu rahatsız etmişti. "Bunu sadece bir arkadaşın olarak soruyorum Mert " bana dalga mı geçiyorsun bakışları atarken yanına yaklaştı. O yaklaştıkça ben geriye gidiyordum. Arkamda hissettiğim soğuklukla duvara geldiğimi anladım. Yüzündeki sinir bozucu sırıtışını bozmadan alaylı bir tavırla "sen ve ben arkadaş hah komik olma Aslı" bu hali sinirimi bozmuştu. Biz neyiz Mert sen benim neyimsin diye sordum. Bunu ben mi söylemiştim. Siktirrrr...
Bana biraz daha yaklaştı ve aramızdaki mesafeyi kapatarak bu sorunun cevabını hemen şimdi vermeye ne dersin güzelim dedi ve dudaklarıma bakıyordu. Kesin kızardım lanet olsun lanet olsun. Tam dudağını ıssırdığı sırada sınıftaki deney tüplerinden biri düştü. Bu demek oluyor ki az önce biri bizi izliyordu...
Hikayenin gidişi nasıl beğeniyor musunuz?? uzun uzun yorum istiyorum. Vote vermeyi unutmayın sizi seviyorum :*** Bu arada iyi bayramlar :)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sen Bana Aşıksın
Teen Fiction" Bir kelebeğin kalbini kırdığında ertesi gün özür dileyemezsin. "