Birinin bizi dinleme düşüncesi Mert'i hiç rahatsız etmesede beni oldukça rahatsız etti. Sonuçta yeni okul yeni kişiler ilk izlenim önemlidir ve kesinlikle böyle bir ilk izlenim olmasını istemiyordum. Birde ilk dersten hocayla kavga tam olmuştu. Evet biraz ineğim ne var yani bunda...
Mert bana yaklaşmaya devam ederken tam nefesini hissettiğim sırada refleks bir hareketle onu iki elimle üzerimden ittiğinde " üzerimden çekilsene yaa salak mısın az önce biri bizi gördü." Bana bakışlarından ona salak dediğim için sinirlendiğini anladığım da durumu düzeltmeye çalışarak " yani az önce biri bizi gördü" dedim sesim telaşlı çıkmıştı çünkü öyleydim. Mert ise hiç umursamuyordu. Tam bi öküz yaa. "Ne var bunda" dediğinde ona alayla baktığımda sinirlerimin iyice bozulduğunu hissettim. "Senin için önemli olmayabilir ama ben hergün farklı biriyle yiyişmiyorum" dediğimde tam ağzını açmış bişey demeye hazırlanırken buna fırsat vermesim ve " baksana ben gidiyorum sende ne yapmak istiyosan yap burda öküz" son söylediğim söz mırıldanır gibi çıkmıştı o yüzden duymadı. Tam sınıftan çıkacağım sırada " heyy" " ne var" dedim. Ters cevabıma sinirlensede sırıtarak " hoşuna gitmediğini ispatlamadın" dedi. Sırıtışı yüzünde yayılmıştı ve itiraf etmek gerekirse bu hali çok tatlıydı ama şuan sinirden bunu düşünemiyordum. "İspatlayacak bişey seni aptal" diyip sinirle kapıyı çarpıp çıktım. Sinirden deliye döndüğüne emindim. Ben Mert'e aptal dedim bennn.
Sınıftan hızlıca çıktığımda çok sinirlensemde yüzümde aptalca bi gülümseme oluştu sanırım aptal olan bendim. Gülüşüme engel olup hızlı adımlarla sınıfa soğru giderken biriyle çarpıştım. Ah bi bu eksikti. "Önüne baksana yaa" diyip kafamı kaldırmamla bir çift simsiyah gözle karşı karşıya geldim. Bu Sarp'tı şimdi özür dileme sırasıydı. "Ş-şey ben özür dilerim biraz sinirliydimde" derken birkaç adım geriye gitmiştim ve bu halim Sarp'ın gülmesine neden oldu " korkma seni yemem" dedi samimi bir tavırla sanki az önce kavga eden o değilmiş gibi kavga derken gerçekten Mert çok iyi vurmuş olmalı ki yüzünde gözüyle burnu yer değiştirmişti sanki...
Cevap vermeyince devam etti. "Seni daha öne buralarda hiç görmedim yenisin heralde diyince sadece evet anlamında kafamı salladım. "Merhaba ben Sarp" diye elini uzatınca elimi uzatmak zorunda kaldım kısaca "bende Aslı" diyerek geçiştirmeye çalıştım ben elimi çekmek isterken o beni kendine çekerek kulağıma " tanıştığımıza memnum " derken nefesini yanağımda hissettim ama beni yanağımdan bile olsa öpmesine izin vermeyerek geri çekildim. Arkamı dönüp giderken yine görüşeceğiz diye bağırdı. Salak mı ne ya kimle görüşüyorsun,niye görüşüyorsun...
Bu okulda normal biri yok gerçekten. Sınıfımı bulup içeri girdiğimde Yağmur'un yanına gidip oturdum. Ona bütün bu olanları anlatırken beni ağzı açık bir şekilde dinlemişti. Olanları anlattıktan sonra sadece kıkırdadı. Neye gülüyorsun diyerek hafifçe kafasına vurdum. "Sen az kalsın Mert'le öpüşüyordun demi" diyerek kıkırdamayı sürdürdü. "Evet" dedim gülmemek için kendimi zor tutarken. Peki Mert'le bu olanlar hoşuma mı gitmişti. Tabii ki hayır...
Ama birini seçmek zorundasın Aslı dediğinde şaşkınca Yağmur'a baktım. "Yani Mert mi yoksa Sarp mı" diye sordu. Bu sefer kafasına biraz sertçe vurarak " saçmalama Yağmur ikiside öküzün önde gideni hem ne seçimi yaa dalga geçme" dedim. Yağmur gülmeye devam etti. Sonra bana sarıldı. "Tamam tamam" dedi. "Benim de sana çok önemli birşey anlatmam lazım" dediğinde meraklı gözlerle ona bakıyordum. "Ben ben bir kere Berk'le öpüştüm." Dediği anda " ne " diye bağırmamla sınıftaki olan birkaç kişi bize baktı ve bu ders boştu. Sonunda bugüne dair iyi bişey. Kafama vurma sırası Yağmur'daydı. "Sussana kızım yaa az daha bağır duymayan kalmasın. " Yağmur nasıl oldu, ne zaman, siz sevgili misiniz yani derken sırıttım ama Yağmur hüzünlü bir şekilde nefesini dışarı verirken anlatmaya başladı. Yağmur'la Berk geçen sene okulun son haftası öpüşmüş daha doğrusu Berk onu yangın merdivenine çağırmış ve orda onu öpmüş ama bu olanlardan sonra Yağmur'a bir hiçmiş gibi davranarak sanki hiç bişey olmamış gibi davranmış. Hatta Yağmur onunla konuşmak için yanına gittiğinde onu tanımazlıktan gelerek Yağmur varken başka yanındakı kızı öpmüş. O günden beri Yağmur Berk'e aşıkmış. Bence her ne kadar saçma olsada aşk işte. Kiminine en güzel yüzünü gösterip aşkını arttırırken kimine de en berbat yüzünü gösterip aşktan soğutuyordu...
Bu olanlara rağmen Yağmur hala Berk'e aşık ve Berk'in de onu sevdiğini düşünüyordu. Sanırım aptal aşık dedikleri bu olsa gerek. Bilmiyorum çünkü daha önce hiç aşık olmadım. Evet hiç aşık olmadım. Sevgilim oldu ama aşık olmak çok daha farklı bişey olmalı karnımdaki kelebekleri harekete geçirecek ve kalbime söz dinlettirmeyecek bişey olmalıydı. Maalesef şuana kadar böyle birşey hiç yaşamadım. Küçükken hep annemle babamın birbirlerine nasıl aşık olduklarını ve birbirleri için nelerden vazgeçtiğini büyük bir zevkle ve hayranlıkla dinlerdim. Annemle babam yazın tatilde tanışmışlar. Annemgil çok zenginlermiş ve oraya tatil için gitmişler. Babamda çalışıp üniversite için para biriktirmeye gitmiş. Babamla annem birbirlerini ilk görüşte aşık olmuşlar. Babam gerçekten yakışıklı ve karizmatik bir adammış. Annem benim gibi sarışın ve mavi gözlüymüş. Bir süre sonra gizli gizli görüşmeye başlamışlar. Annem babam için hep derdi ki "bana baktığı zaman hissettiklerimi bile seviyorum" derdi. Her zaman onlarınki gibi büyük bir aşk istemişimdir. Annem bir süre sonra bu aşklarını büyükbabamgile anlatmış ve çok büyük bir kavga etmişler. Babamın maddi durumu yüzünden istememişler ve anneme eğer o adamı seçersen bizi ve mirası unut demişler. Annem bir an bile tereddüt etmeden babamı seçmiş ve bir süre sonrasında evlenmişler. İşte bende onların ki gibi büyük bir aşk istiyorum. Öyle biri olsun ki bana baktığında hissettiklerimi bile seviyim. Yağmur'un beni dürtmesiyle kendime geldim. Gözlerim dolmuştu yine. "Noldu sana" diye sordu Yağmur " hiç " diyerek gülümsedim. O da gülümsedi ve " Berk hakkında ne düşünüyorsun" diye sordu. Öküzlük konusunda kime çektiği çok belli dediğimde Yağmur kahkalarla güldü. Öyle içten öyle güzel gülmüştü ki yanımda böyle neşeli ve eğlenceli biri olduğu için çok şanslıydım. Onu çok seviyorum ve o benim bu okuldaki tek sırdaşımdı...
Mert sonraki derslere girmedi ve okul oldukça sıkıcıydı. Tabii Yağmur'un yaptığı espirilerle beni güldürmesini saymazsak.
Ondan sonraki üç gün çok sıradan geçti. Mert okulda varla yok arasıydı. Bazı dersler burda, bazı dersler yoktu ve vu geçen süre zarfı içerisinde benimle hiç uğraşmamıştı. Dengesiz işte. Benimle uğraşsın istemiyordum. Gerçekten...
Bugün cuma günüydü sonunda. Artık yavaş yavaş yeni kız imajından çıkmıştım. Yağmurla aramız iyidende iyiydi. Bir insanı bu kadar kısa sürede bu kadar çok sevebileceğimi tahmin edemezdim. Bugün okula herzamankinden biraz daha erken gelmiştim çünkü Yağmurla sözleşmiştik. Daha ortalıkta Yağmur felan gözükmüyodur. Birden telefonum titredi. Mesaj Maviştendi yani Yağmur'dan o da benim gibi sarışın olduğundan onu böyle kaydetmiştim. O da beni " Çikolataslı" diye kaydetmişti çünkü çikolataya zaafım vardı. Mesajda " daha yeni uyandım kusura bakma hemen hazırlanıp geliyorum xoxo" yazıyordu. Ekilmiştim birde iyi mi. Sınıftada kimse yoktu şansa bak. Sınıfının kapısının çarpmasıyla kafamı telefondan kaldırdım. Gelen Mert'ti, sınıfta kimse yoktu ve kapı kapalıydı. Geçen sefer olanları yaşamak istemediğimden dolayı ayağa kalkıp hızlıca sınıftan çıkmak istedim. Mert'in kolumu hızlıca tutup kendine doğru çevirmesiyle kalbimin atışlarının değişmesine engel olamadım. Elinin tekini belime koyarken diğeriylede saçımı geriye attı ve "bana ispatlaman gereken birşey vardı en son hatırladığım kadarıyla" " sana hiçbirşey ispatlamak zorunda değilim anladın mı" dedim. Yüzüne piç smile yerleştirirken " yoksa ispatlayamamaktan mı korkuyorsun" dedi. Elini alıp belimden çekerken " saçmalıyorsun ama" dedim. "O zaman ispatla" dedi. "Seninle bu konu hakkında tartışmayacağım" dedim. Sınıftan çıkmak üzereyken arkamdan bağırdı. " APTAL SEN BANA AŞIKSIN "
Arkadaşlar hikayeyle ilgili görüşleriniz benim için çok önemli bu yüzden yorum yapıp vote verirseniz çok sevinirim :)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sen Bana Aşıksın
Teen Fiction" Bir kelebeğin kalbini kırdığında ertesi gün özür dileyemezsin. "
