PEMBE DOMUZ

Rabbım

Aman tanrım simdi ne yapacağım ben.
İyice elim ayağıma dolandı. Stresten başıma kraplar giriyordu. Ege bana mesaj atmıştı. Mesajda bizim eve gittigi yazıyordu. Annem allah bilir sorgu odasına almıştır onu. Tabi birde kılıbık kocası yok mu? Ege offf ege offffff !!!!
Neden böylesin sen ya diyerek egeye söylenirken, egeye evde olmadığımı mesaj atmalıyım diye düşündüm

-ege ben evde değilim

Ding ding

+biliyorum. Ben bekliyorum 2 saattir gel hadi.

- gelemem halamlardayım

+biliyorum aşagıdayım in aşagı

- neeeeeee şaka degil mi? Şaka şaka kesin şaka hadi canım
Nasıl ya.

+ kalk sözünü tut kalk

- ne sözü ege

+kayak dedik sude kayak tamam mı? Bana söz verdin sen ya

- Ben gelemem ki ama......

+ benim gelmemi ister misin yukarı?

- tamam geliyorum

Hemen hazırlamaliydım. Ne yapacağım diye düşünürken o esnada benim biricik rahibem yanıma heyecanlı bir şekilde

* aşağı da ki yavru kim?

- haa o mu bilmem tanımıyorum

* yalan söyleme az önce sude burada mı? diye sordu.

- bir arkadaş işte  abla.

* sen niye toplanıyorsun

- onunla gitmem lazım çünkü

* hmmmm hmmmmm acaba niye* diyerek kıs kıs gülen rahibe. O zaman gel diyerek beni sürükledi. Bana bir kaç tane kışlık elbise uzattı.

* bunları dene

- ben giyemem yani yakısmaz.

* yeterince zayıfladın bence olabilir bi dene bakalım

Sanırim iyi bir seçenekti. Rahibemiz kendi söküğünü dikemesede gercekten modadan anlıyordu. Toz pembe tüylü bir mont denedim galiba tamamen pembe tüylü domuz olmamı istiyordu. Ama yakısmıstı. Dar kot pantolon ve beyaz omuz dekolteli bir kazak giyip kombini tamamladım ortalamanın üzerinde bir görünümdü gercekten sade ve şıktı. Saçlarıma fön cekip çizmelerimi de giyip aşağıya indim. Egeyi biran göremedim etrafa bakınıyordum o esnada onu farkettim. Yavru bir kediyle konuşuyordu. Sanırım etrafımdaki delile çogalıyordu. Halamların lanetli evinden dışarıya bir iki adım attım. Ege meteris oturuşu yaptığı yerden kafasını kaldırarak bana baktı. Gülümsedi ve güzel olmuşsun dedi. Biraz hoşuma gitti yalan yok.

+ ne o benden kurtulduğunu mu sandın sen?

- ne alaka ege

+ çok alaka

- ee gidelim halam görmeden ablam beni idare eder. Ama halam asla cabuk ol

eğildiği yerden kaltı. Bir iki adım ilerledi.

+ atla

- ne?

+ arabaya sude

- arabayla mı gidiyoruz. Hem bu arabada mı senin? allah aşkına galerin mi var

+ hayır bu bir arkadaşın. Soru sorma bin gidelim.

- peki

Arabaya yöneldim. Derin bir nefes aldım. Neden sürekli entirika yaşamak zorundayım.
Rabbım sen yardım et bana

Rabbım rabbım diyordu içimdeki ses tıpkı ablamın minyatür arkadaşının tabiriyle.