sokakların pandası

23 2 8
                                    

Derslerime saatlerce oturup çalışmasam da olabildiğince iyi dinlemeye çalışıyordum. Geleceğin dahisi olmak gibi bir düşüncem yoktu. Sadece annemlerin okula yatırdığı servetin karşılığını vermek istiyorum. Okula alıştım ilk haftalara göre ne olursa olsun her ne kadar rezil ve vahim durumlarla başbaşa kalsamda okulu seviyordum. Galiba hayatta olduğum kanaatine okula başlamakla vardım.

Banu ve talha kendi alemindeydi. Banu sıra arkadaşımdı. Onunla ya otobüste ya da sırada konuşuyorduk. Borayı ne zaman görsem basketbol oynayıp arkadaşları ve cemreyle sohbet ediyordu. Yanından geçerken bana bakmıyordu bile. Önemi yok zaten böyle olmasını ben istemiştim. Kilo vermem lazımdı. Şu sıralar sadece diyetime odaklamıştım. Diyetimi aksatmadan sürdürüyordum. Spor salonuna daha sık gitmeye başladım. Dersimiz beden eğitimiydi. Yoklama alındıktan sonra ön bahçeye geçtim. Internetten iş ilanlarına bakıyordum. Calışmam şarttı. Birkaç tane iş buldum ama kriterlerime uymuyordu. Daha doğrusu ben krilterlere uymuyordum.
Hayatım boyunca hiç çalışmadım iş bulabilecek miyim? Umarım bahtım babam gibi olmaz. Bulup kovulmak daha beterdi.
Garsoluk alanında iş çoktu. Yalnız erkek aranıyordu. 

Birkaç iş ilanı kafama yattı. Denemekten zarar gelmez diye düşünüyordum. Dalgındım tek bir noktaya odaklanmıştım. Boynumda bir sıcaklık bi nefes hissettim. Arkama döndüğümde ege arkamdan ilişmiş telefonumu dikizliyordu.

* ne o iş mi arıyorsun?

" hayır sayfa kendiliğinden açılmış.

* eminim öyledir.

Çok barizdi ege de  yutmadı zaten.

* sude paraya mı ihtiyacın var?

" neden sana söylemeliyim?

Deyip egeye dil çıkardım. Kabul ediyorum tam bir salağım.

* şuan  çok gıcıksın sude biliyor musun? *
Diyerek güldü.
Güzel gülüyordu. Ne kadar serseri bir tipleme olsada güven dolu bakışa ve gülümsemeye sahipti.

" biliyorum gıcık biriyim.

* ne kadar lazım?

" ne?... aaa şey hayır ben istemiyorum yani aslaa olmaz ege bana elinden geldiği kadar yardım ettin zaten.

* bak sıkıştıysan bana söyle daha sonra odersin.

"Ben kendi emeğimi kazanmak istiyorum ege çalışmak nasıl birşey merak ediyorum.

* bana çalış öyleyse.

" derken?

*takıldıgım bir kafe var. Arkadaşımın. Istersen  aldırabilirim seni.

"Garsonluk istemiyorum.

* yanlış anladın. Garsonluk değil canlı müzik düşünürsen? Bana söyleyebilirsin.

" sağol şimdilik iş buldum bir tane. Denerim olmazsa sana söylerim olur mu?

*Anlaştık o halde ben derse gideyim. Kantine gelmiştim. seni görünce unuttum Görüşürüz tombalak.

" ege teşekkür ederim. Iyi ki varsın.

* önemli değil.

Evet gerçektende bir iş bulmuştum. Bulduğum iş basitti. Sokakta maskot olup broşür dağıtmak. Evet evet tamda tahmin ettiğiniz gibi. Kostümlü dağıtacaktım. Ama önce işi almalıydım. Çoğu kişi icin bu tür bir iş küçümsenir. Ve alay konusu olarak düşünülür. Ama benim için harika avantajlara sahip bir iş. Hem yüzümü bedenimi bir kostümle kamufule edeceğim hemde kolay bir şekilde para alacağım. Paradan ümidim yok.  günlük ya da haftalık yapılan bir iş olduğu için cüzi bir miktar olacağından emindim.

Okul çıkışı internette bildirilen adrese gittim
class ofset diye bir reklam ofisiyle birlikte ortak  çalışıyorlardı. Tamda oradaydım. Adına göre dışardan o kadarda class bir ofis durmuyordu. Içeriye girdim dar bir mekana benziyordu. Duvarlar da posterler, Madalyalar kupa yazıları vardı. Demek ki bu tür ödüllerde bu tür iş yerlerinde hazırlanıyordu. Icerde matbaalardaki  tanıdık  ses geliyordu. Kapının girişinde  Ahşap boya ıslak kağıt ve yanık silikon kokusu geliyordu. Içeriye doğru ilerledim. Kimse yokmu diye birkaç defa seslendikten sonra 40 yaşlarında kısa boylu bir amca yandaki odadan çıktı. kapının ağzından çalışanlar gözüküyordu.

* söyle bakalım ablam.

Yaşlı bir amcanın bana abla demesi kadar komikti dünya.

" ben iş için gelmiştim amca.

* eleman almıyoruz ablam.
Sen ne işi için gelmiştin?

" ben mi? Broşür dağıtımı

* haaa anladım bak şimdi onu biz değil şurada o işe eleman arayan reklam ofisi var. Onalara bir sor aplam hadi bakalım.

" ofis mi? Bu sadece bir karavan.

* onların bir ofis dairesi var Ama meslek sokakta olunca. Duvar afişi falan yapıştırıyorlar. Bazen sokakta da dağıtıyorlar. Senin dediğin iş bu değil mi?

" bu amca gerisini ben hallederim sağol.

Dedim ve karavanın önüne geldim. Ürkütücüydü. Bir iki kere tıklattım içinden 
*yine mi? Çekiciler yolun kenarında da değiliz niye bu oldu simdi* diye yakınan bir ses geldi.

Kapı açıldı. Içinden bok gibi kokan bir herif çıktı . Leş  gibi tütün kokuyordu. Gençti diger arkadaşının da inmesi uzun sürmedi. O da gözlüklü bir abiydi.

* bacım yanlış mı geldin?

" yok hayır doğru adres, ben iş ilanı için geldim.

* valla 1 ay önce ilanı verdik çoktan birini tuttuk.

"Başka bir iş yok mu bu alanda?

* olsa biz sürünmezdik bacım. Allah seni inandırsin bir ay önce bu işe ilan verdik. Kendi isteğiyle gelen tek kişi sensin. Buralarda konuşmayan 17-18 yaşlarında  evsiz bir çocuk vardı. Bizde işi ona verdik.

Ne diyorsun be adam iş yoksa yok de senin ağız kokunu ciğerlerime doldurmak zorundamıyım ben. Şimdi daha iyi anlıyordum hijyenin önemini.

*anladım kolay gelsin

" üzülme bacım zaten yavru panda kostümü giyecektin sen varsın bir panda kadar.  Kostümü giyince anne panda olurdun. Diyerek beni aşağıladı. Ve arkadaşıyla gülmeye başladı. Üzülmüştüm. Başımı eğip gidiyordum ki arkamda bağırma sesleri. Gürültü  patırtı

Döndüm ki ege o iki adamıda mahvediyordu. Ege ne işin vardı senin burada anlayamıyordum. Donup kalmıştım. Egenin içinden battal gazi çıkmıştı. Zıplıyor uçan tekme atıyor. Bu kavgaya kayıtsız kalamadım hemen egeye doğru koştum.

* ege yeter artık ne yapıyorsun sen?

Onu hiç sinirli görmemiştim boynundan şakaklarina kadar damarları çıkmıştı. Kolunu tuttum.

" sude bırak beni!! Çok ciddiyim.

Adamlar pertti ege semt oturuşu yapmış onlara bakıyordu. Adamların onu gördüğünü soyleyemem ama duyduğuna eminim

+ beni dinleyin lan serefsizler. Bir daha kimseyle alay mevzusu yapmayın. Duydunuz mu lan gözüm üzerinizde.

Benim için kavga etmişti. Inanamıyorum.

+ yürü sude ne bekliyorsun diye* bağırdı irkilmiştim. Küçük adımlarla egeye yaklaştım. Artık egeye diklenecek gücü bulamıyordum kendimde ben bile altıma sıçmıştım.

+ birdaha buralara adım atma al bu kartviziti dediğim kafeye git işe başla.

" ne işin vardı burada? Beni mi takip ettin

* evet. Artık soru sorma ve dedigi mi yap!

Sokakların pandası olmak bana daha cazipti ama galiba egeden başka çarem yok.

Sana yine teşekkürler ege

PEMBE DOMUZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin