PEMBE DOMUZ

MR. şemsiye

Dünden sonra vücudumun hemen her yeri morarmıştı. Kötü bir tecrübeydi. Bir daha kesinlikle önüme bakacağım. Yine bir pazartesi günü okula girer girmez ege beni karşıladı.

* günaydın tombalak

" günaydın ege

* sude! Senin yüzüne Ne oldu?

" hiç küçük bir kaza önemsiz

* dikkatli ol sude

" taaammaaammm. Dünden beri annem babam sen beni artık tembihlemeyin bıktırdı.

* bugün yağmur yağmayacak ayrıca hava 24 derece ve güneşli neden şemsiye getirdin ki.

" şemsiye benim değil

* kimin?.... söylesene

Egenin son sorusuna cevap veremedim dalgındım. Aklımda bora vardı. Bora ve sarışın yelloz bankta oturuyorlardı.
Ayaklarım beni boraya götürüyordu. Ve önündeydim. Şemsiyeyi uzattım.

* teşekkür ederim.

"Ne için ediyorsun?

* şemsiye için

"Şemsiye ???

* dün icin işte sen bizim semtteydin.

" ben dün sizin semtte değildim.

* ama gördüm mavi bir kapson giymiştin.

" yanlış hatırlıyor olmalısın sude. Ben sana şemsiye falan  vermedim ayrıca benim mavi bir kapşonum yok

* anladım iyi dersler bora.

Nasıl ya Allahım sen yolladın da gerisi hayal miydi?  Boranın mavi kapşonu yoksa o kimdi? Kafayı yiyecektim.

Biraz duşündüm tabi ya talha kesin banuyu görmeye geldi beni de öyle görünce şemsiyeyi verdi galiba ben en iyisi ona sorayım.

Talhaya giderken banuyu koridorda gördüm

* banu napıyorsun?

" şoktayım hala ben dün  talhanın ailesiyle tanıştım. Akşam yemeği yedik orada.

*  yemek kaçtaydı.

"Valla 17.20 de talha beni parktan aldı. 18.30 civarı sofradaydık işte.

* anladım kanka. Bu harika bir haber. Senin adına sevindim.

" sagol sude.

Demek talha da değildi. Kim lan bu. Acaba sapık falan mı? 100 kilodan 90 a düşünce alımlı bir bayan gibi gözüktüm yani saçma düşünceler içeren başımın üzerindeki hayal bulutlarını elimle dağıttım. Kim? Kim? Kimm?

Aaa tabi yaa Ege

* al

" ne?

* şemsiye senindi değil mi?

" yine yakalandık!

*madem senindi neden boranın yanına gitmeme müsade ettin

" tavlama sanatı kural 4 sevdiğin adamın yanında ki kızdan çekinerek hareket edersen senin onu hala düşündüğünü zanneder ve seni cepte görür. Cemre vardı boranın yanında.

* kural kural kural sıkıldım ege! Bana niye bunu yaptın.

Tam arkamı döndüm gidiyordum ki

" sude dur anlatacağım. Dün sana uğrayacaktım. Canım sıkılmıştı. Sonra seni gördüm bisiklet sürerken bir ağaca bakıyordun. Hemde aşık gibi bakıyordun komik bulup güldüm. Sonra önüne bir döndün ve havada süzüldügüne şahit oldum. Yanına gelecektim ama pantolonun yırtıktı.  Sen Utanma diye gelmedim.

Ama şuan utançtan yerin dibine girdim naptın  lan şişko kahretsin keşke  mr. Şemsiye  gizli kalsaydı. Kıpkırmızı oldum reziliğin bu kadarı dedim içimden.

*Sonra basını öne eğdin ağlıyordun bende havanın biraz kararmasını bekledim. Büfeden bir tane yarabandı aldım. Kaldırıma koydum ben olduğumu anlama diyede kapşonu çektim basıma  Aslında ..şey...

" tamam devam etme ege anladım. Teşekkür ederim.
Sen deri mont ve gömlek giyiyorsun genelde spor tarz giymediğin için seni bora sanmıştım. Kusura bakma sana bağırdım.

* önemli değil sude bu aramızda merak etme rezil falan olmadın. Herkes düşebilir. Tamam mı?

" anladım " dedim ve oradan uzaklaştım.

Ege' de harika bir çocuktu. Hayatıda.
Okula 2 gün gelse 3 gün yoktu bir tane arabası bir tane motoru kendine ait dairesi ve birde spor salonu vardı. Babası genelde yurtdışındaki şirketlerinin başında durduğu için oğluna da bura da bir spor tesisi açarak para kazanıp kendi başının çaresine bakabilecek mi diye test ediyor olmalı . Ege sinema veya romantik şeyleri pek sevmiyor. Bunu gözlemlerimden yola çıkarak söylüyorum. Internet cafeler, plays statin oyunları. Ağızından düşmeyen küfürleri  Ve sigarasıyla tam bir serseriydi. okuldaki çoğu sınıf egeyi tanıyordu. Baya nam salmış bir playboymuş duyduguma göre gıcık şey biraz bu mevzu canımı sıkmıştı. Aman banane canım egeden. Bana yardım eden iyi biri işte.  Önceden borayı serseri sanıyordum. Ama bora efendi basketbolcu,  düzenli ve çalışkan bir öğrenci, okumayı seven bir adam. Ideal bir ev babası. Ahh tanrım ne diyorum ben. Bora şimdilik yok!!!

Ve böylece mr. Şemsiye  bulundu.