rüya mı? kabus mu?

34 10 29
                                    

Bora bana acı mı çektirmek istiyordu. Gerçeği de öğrenmişti. Niye benden uzak durmuyordu. Yarın ki 4 lü randevuda onu çekip konuşmak istiyordum. Bora beni nasıl bir çıkmaza sokmuştu.
Zayıflama konusuna gelince net 2 haftadır diyeti uyguluyordum. Herhangi bir degisim yoktu. Ama bugun dayanamayıp yediğim pasta yarışmayı  kazandigim icin annemin bana verdiği  bir ödüldü. Banu da pasta almıştı. Diyet mi? Sabote ediyorlardı resmen. Benim tatlıya zaafım var. Nedenn???
Ne zaman içtenlikle güleceğim bilmiyorum buna rağmen   Mutsuz değildim ama mutlu da değildim. Sadece endişe vardı içimde artık rezil olmak istemiyordum. Popüler degilim.  Popüler olmak bana göre değildi. Popüler olmakta istemiyordum zaten. benim derdim gözlerden uzak olmaktı.
Görünmez olsam ben, olmaz Mı? ... uykum gelmiyordu.

Elime bir kitap aldım (victor hugo-sefiller) okumak için değil elbette. Elime bir kitap alıp, kapağını açınca hemen yarın oluyordu. Yani uyuyordum. Kitaplar bende uyku hapı işlevi görüyordu. Öyle de olmuştu.

Yarın çarşı merkezinde buluşacaktık. Ben banuyla birlikte otobüsteydim. Banu talhayla telefonda fingirdiyordu. Başım zaten ağrıyordu. Yeter bu kadar
Banunun kolunu silkeleyip, kısık bir sesle *zaten birazdan talhayla buluşacaksın.*Dedim.

Heyecanlıydım banu benimle ilgilenmeliydi. Yol boyunca banuyla sohbet ettik. Banu bugün makyaj yapmış, üstüne güzel bir elbise giymişti. Arkadaşımdı yalan yok ama bugün ona imrenmiştim. Gerçekten güzeldi.
Ben mi? Ben her zamanki gibiydim. Aslında 2 yıldır evden dışarı adımı mı atmadım ortaokul zaten evimizin dibindeydi. Bugünse  film izlemek için arkadaşlarımla alışveriş merkezindeki sinema salonuna  gidecektim. Bu her zamanki benden tek farktı. Degişiyordum. Acaba önceden kimsem olmadığı için mi dışarı çıkmıyordum. Yoksa insanların gözlerinden kendimi saklamak için mi bilmiyorum. Beni tutan her neyse aşıyordum. Filiz hocayla her uzun tenefüste kahve içip sohbet ediyoruz. O bütün sıkıntımı alan bir öğretmen gerçekten. Eminim herkesin hayatından saygı değer sözü dinlenen bir hoca geçmiştir. Onunla konuşarak  sıkıntılarıma çözüm bulabiliyordum. 
Otobüsten inince talhayı gördük bizi durakta bekliyordu. Tekti. Sağa sola bakındım gözüm borayı arıyordu. Ortak nokta olarak burada buluşacaktık sonra sinemaya geçecektik ama bora yoktu. Bir yandan içim rahatlasa da bir yandan da kendimi hazırlamıştım. Talha sessizliği bozdu.

*Ee ne yapıyoruz.

"Sinemaya geçelim mi sude" dedi banu ben o sırada etrafa bakıyordum. Acaba bora gelmeyecek mi? ""Talha da telefon numarası var arasak mı acaba"" diye sorguluyordum kendimi?
Dalmıştım. Banu galiba hayattan kopukluğumu farketti talhayı  oyalayıp  talhayla biraz ayaküstü sohbet ediyordu.

Tam o esnada  kafam aşağı ışıklara yönelmişti ki. Arkamdan bir ses
* ne o beni mi arıyorsun

Boraydı bana bu cümleyi söyleyen utandım ama belli etmemeye çalıştım.
Kekeleyerek ** ne alakası var. Dondurma canım istedi ona bakıyorum ** dedim 
ne demiştim ben bunu nasıl dedim şu boğazımı eksik edemiyordum. Halbuki canım hiç istemiyordu. Onu arıyordum. Aptalsın kızım sen!!

* tamam talhayla gidelim
Dondurma alalım sonra da sinemaya geçeriz. dedi bora

Neden böyle tatlıydı ki neden?

Banuyla Avm ye doğru yürüyorduk. Bora da talhayla hemen arkada ellerinde dondurmalarla sohbet ederek geliyorlardı. Arkaya dönüp boraya bakmaktan önümü göremiyordum tam önüme döndüm ki durak tabelasına başımı çarptım. Yaşasın Bu sefer bayılmadım. Ve Kafamı çarptığımı sadece banu gördü. Kimseye rezil olmadığım için sevincimden kafamın acısına bile aldırmadım. Alış-veriş merkezinde dondurmalarımızla mağazaları geziyorduk. Banu ve talha kıyafet deniyorlardı. talha kız reyonundan banuda erkek reyonundan kıyafetler giyip eğlenıyorlardı. Bora ve ben kahkahalar atıyorduk. Mümkün olduğunca boraya bakmıyordum ve mesafeli davranıyordum. Sinema salonun girişinde bilet alıyorduk. Daha doğrusu bora ve talha hallediyordu. Talha yanımıza geldi ve iki bilet aldığını ve başka bilet kalmadığını söyledi. Banu talhaya * e o zaman iade et birlikte cafeye falan gideriz* dedi bora lafa girdi ve * hayır hayır gereği yok o zaten haftalar önce bunu seninle planlamış. Siz izleyin* dedi

Ee o zaman sude sen ne yapacaksın?

* beni merak etme banu eve dönerim zaten işlerim vardı. Sinemadan sonra hemen eve gidecektim. Benim içinde iyi oldu dedim ama açıkçası biraz üzüldüm.

Banu ve talha sinema salonuna girdi.
Borayla ben bakakalmıştık.
Bora bana baktı ve:

Gerçekten işin var mi sude?

Yok! banuya öyle demesem içi rahat etmezdi.

Bizde kafeye gidelim o zaman.

Bugün olmaz. Ben eve gideceğim

Bende zaten bugün sizin semtteki evime gidecegim. Birlikte gidelim.

Ben yürüyeceğim ama.

Olur birlikte yürürüz" dedi bora yakamdan bir sıyiramiyordum.

Dün kafama koyduğum gibi borayla konuşacaktım. Sanırım onunla konuşmak için iyi bir fırsattı.

Tamam birlkte gidelim. Hem benimde Merak ettiğim bir kaç konu var açıklığa kavuşturur musun? Diye sordum.

Bora *elbette ilk soru nedir?* diye karşılık verdi.

Sana durumu izah ettim. Yani sana senden hoşlandığımı söyledim neden hala  benim bulunduğum ortamlarda yer alıyorsun?

* beni seviyor musun? Yoksa sadece beğeniyor musun?

Bu soru karşında afalladım. Utandım, nefes alamadım garip oldu

Boraya döndüm; sadece hoşlandIm. Dedim

Bak iste beni sevmiyorsun. Ama begeniyorsun. Bende telefonumda olan modeli begeniyorum. Ama onu sevmiyorum. Bunun gibi. Arkadas olmak istemiyorsun. Bizde arkadas olmayiz. Ama seninle düşman veya yabancı olmamıza gerek yok* dedi

Söyledikleri mantıklıydı ama ben onu seviyordum. Bunu boraya söyleme cesaretini kendimde bulamadım.

Peki biz şimdi ne olacağız bora?

Ben ilişkilere verilen isimlerden hoşlanmam dostluk arkadaşlık flört gibi durumlar yani zaman bize bu secimlerden birini elbet yaptırır. Hem Belki bakarsın beni beğenmekten bıkarsın ve arkadaş oluruz ha** dedi bora

Allah tarafından vahiy mi geldi bilmiyorum ama lanet dilim açıldı.

Bora ya da  belki bakarsın seni daha çok severim ve seni kendime aşık edecek kadar güzel olurum flörtüm olursun ha* dedim
kinayeli bir ses tonuyla refleks mi neyse elimi belime koymuş gözlerimi kısmıştım eminim çok gıcık duruyordum. Bora donuktu. Duygularını sezdiremedim. Sakince ona hic bozuntuya vermeden. ** bundan sonra ben yürürüm sen de git dedim. Sokağı döndükten sonra sanki arkamdan köpek kovalıyorcasına koştum.

Anne su dök yüzüme uyandırın beni kabus mu? Rüya mı? Bu
Ya da biri çimdiklesin bir şey yapın. Hayatımın gecirdigim en guzel gününü sorularımla berbat etmiş. son sözümle de bunu kanıtlamıştım.
YIKIK DOMUZ SENI.
NE YAPTIN SEN?

 

PEMBE DOMUZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin