4

6.2K 688 208
                                    

Jimin: Günaydın 🥳

Yoongi: Vay canına ilk mesaj

Yoongi: Beklemiyordum

Jimin: Yalan söyleme

Jimin: Beklediğine eminim :D

Yoongi: :D

Yoongi: Dünkü itirafımdan sonra
içinin kıpır kıpır olduğunun farkındayım.
Tabiki ilk mesajı sen atacaktın.

Jimin: Atayım diye mi
öyle söylemiştin yoksa?

Yoongi: Evet.

Jimin: Ha yalandı yani???

Jimin: Tamam. Neyse ya işime
dönmem lazım.

Çevrimdışı

Yoongi: Doğruluğunu
konuşmuyorduk ki...

Yoongi: Neyse ben önlemimi
almıştım.

"Park Jimin?"

Yavaşça, kapının önünde duran mavi ceketli adama döndü Jimin. "Evet benim?"

"Bu çiçekler size."

Elindeki çiçeği masasının üzerine bıraktı ve bir kalem çıkartıp, gösterdiği kağıda imza bekledi çiçekçi.

Jimin, şaşkınla önündeki çiçeklere bakarken, idrak edemeyerek imzaladı kağıdı. Adam teşekkür edip yanından ayrıldığında, hızla önündeki çiçeği elleri arasına aldı ve incelemeye başladı.

Dudaklarında belli belirsiz bir gülüş oluşmuştu, "Kimden ki?"

Kim olduğunu anlaması bu kadar zor değildi ama cevabını bildiğinden sorgulamak eğlenceli geliyordu.

Çiçeklerin arasında duran kartı farkedince, gülerek masaya geri bıraktı ve katlanan kartı çekiştirip, araladı.

Duygularımdan şüphe etmemeyi ne zaman öğrenirsiniz, Park Jimin?

"Oha, biliyordu!"

Jimin, Yoongi'nin özel güçleri olduğunu falan düşünmeye başlamıştı artık. Trip atacağına kadar tahmin etmiş ve gönlünü almak için çiçek yollamıştı.

Şaşkınlıkla telefonunu eline aldı. Gözleri ara sıra çiçeğe kayarken, yüzündeki sırıtışa engel olamıyordu.

Jimin: Bu ne?

Yoongi: Çiçek.

Jimin: Vay be

Görüldü

Yoongi: Barıştık mı?

Jimin: Küs müydük?

Yoongi: Değil miydik?

Jimin: Bilmem, öyle miydik?

basorexia ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin