Yoongi: Ya o kadar çikolata
almasan mı acaba?Yoongi: Hayır sonra kilo
alıyorum diye ağlıyorsun.Yoongi: Hem sağlığına zararlı.
Titreyen telefonuyla, elindekileri sepete attı ve gelen bildirimi açtı, Jimin.
Jimin: Beni mi takip ediyorsun lan sen
Hızlıca etrafına bakındı. Market sepetlerinin bulunduğu yerde, reyonun en başında duruyordu Yoongi. Nedensizce onu görür görmez kalbi hızlanmıştı. Elleri karıncalanıyor gibi hissediyordu.
Yoongi, gözlerini istemeyerekte olsa Jimin'den aldı ve telefonuna eğildi. Parmaklarını hızlı hızlı klavyede gezdirip, tekrar Jimin'e baktı.
Yoongi: Yooooo alışverişe geldim
Jimin, kafasını titreyen telefonuna indirdi.
Jimin: Hmmm
Jimin: Ok
Bir kez daha Yoongi'ye baktı ve omuz silkip bulunduğu yerden ayrıldı, başka reyonlara geçti.
Yoongi: Misafirim geliyor,
akşam için ne yapayım??Yoongi: Et, balık, tavuk? Ya da herhangi
bir şey.Jimin: Niye bana soruyorsun?
Jimin: Ne seviyorsan onu yap.
Yoongi: Ama olmaz ki :(
Hiç yardımcı olmuyorsun.Jimin: Losyonum bitti.
Losyon almam gerek.Jimin: İndirim varmış.
Jimin: Beni oyalamasan mı acaba?
Yoongi: Olur.
Görüldü
Yoongi: Ha bak o elini attığın
güzel.Jimin yine bakındı etrafina. Ama Yoongi gözükmüyordu.
Jimin: İşine baksana sen.
Jimin: Beni izleyip durma.
Yoongi: Seni izlemiyorum ki.
Yoongi: Bu arada balık aldım.
Görüldü
Yoongi: Hangi losyonu kullandığını
biliyorum. Şuan mavili olanı alıyorsundur.Yoongi: Bende onu kullanıyorum.
Yoongi: Ruh eşi falan mıyız acaba?.d
Jimin gelen mesajla birlikte durdu ve elinde ki mavi kutuyu yerine koyup, yeşilini aldı.
Jimin: Bilemedin. Yeşili aldım.
Jimin: Beni gerçekten tanıdığına
emin misin?Yoongi: Seni, elindeki maviyi
sırf ben dedim diye yeşille değiştirdiğini
bilecek kadar iyi tanıyorum Jimin.Yoongi: İnan bana, seni gerçekten
tanıyorum.Görüldü
Jimin: Denk gelmiş cnm
Yoongi: Peki öyle olsun cnm
Görüldü
Yoongi: Neyse ne etin yanına
ne yapayım sence?Jimin: Yemekleri kendin mi
yapıyorsun?Yoongi: Seul'e çok küçük
yaşta geldim ve bir şeyleri
öğrenmem gerekti.Yoongi: Övünmek gibi olsun,
çok güzel yemek yaparım.Gülümsedi ikiside; farklı reyonlarda, aynı anda.
Jimin, Yoongi'nin sohbetini sevmişti. Hâlâ daha alışamamıştı, şaşkındı. Bu ilgisi yalansa bile çok hoşuna gitmişti.
En azından uzun zamandan sonra yüzü gülüyordu.
Jimin: İyi bir gün yeriz artık
nzxkwnzkwklwldnxpznowYoongi: Ha bak bende tam onu
diyordum işte.Yoongi: Etin yanına
ne yapayım, ne seversin?Görüldü
Jimin: Ney
Görüldü
Jimin: Ne?
Yoongi: Etin diyorum, yanına
ne yapayım?Yoongi: Ya da herhangi bir isteğin
var mı? Özel sipariş alıyorum.Jimin: Yoongi anlamıyorum ben?
Jimin: Misafirim gelecek dedin, ne istiyorsan onu yap.
Jimin: Bana ne ki.
Jimin: Misafirine sorsana.
Yoongi: Soruyorum ya işte.
Görüldü
Yoongi: Ne istersin etin yanına?
Görüldü
Yoongi: Cevap versene lo
Yoongi: Senin yüzünden her defasında
içimdeki küçük mahmut tuncerler firar
ediyorGörüldü
Yoongi: Jimin?
Görüldü
Jimin: Anlamadım şimdi, misafirin
ben miyim?Jimin: Lo
Yoongi: Şimdilik misafirsin.
Yoongi: Sonra gerçekten benim
olacaksın .dddddddddGörüldü
Çevrimdışı
Yoongi: Jimin?
Yoongi: Bsowznw0znw0zkwozkwpx
Yoongi: Of neyse sana soranda kabahat.
Yoongi: Gideyim biraz kimchi alayım.
Yoongi: Yanına da bakarım
artık bir şeyler ne yapayım :(İletildi