18

4.4K 454 199
                                    

Taekook ve Yoonmin shipper biri olarak, tüm yazdığım ve yazacağım kitaplarda mutlaka olacaklar. Birinden rahatsız olan varsa eğer lütfen gitsin.

***

"Şey," çekingence ders kitabını kolunun altından çekti ve Taehyung'un önüne doğru koydu Jungkook. "Şurayı anlatabilir misin acaba?"

Taehyung bir kitaba bir de karşısında ki çocuğa baktı uzunca. Jungkook'u daha önceden görmüştü. En azından hackerlık yaptığından haberi vardı.

Aklına gelen dahihane fikirle gülümsedi Taehyung.

"Tabii," dedi geniş bir tebessümle, kitabı alarak. Hemen ardından boştaki eliyle yanında duran sandalyeyi çekti ve oturmasını rica etti.

"Soruyu mu yoksa konuyu mu anlamadın?"

Ne farkeder ki diye düşündü Jungkook. Sonuçta o komple matematiğe tövbeliydi.

"Soruyu," dedi.

Taehyung'un yanında bu kadar çekingen davranması ona da normal gelmiyordu ancak donup kalmasından iyiydi.

"Bak şimdi şöyle yapacaksın," çizili üçgen içerisinde belirli yerleri karaladı ve sanki Jungkook konuyla ilgileniyormuş gibi anlattı, "Bu kenarın karesi, kendine yakın kenar çarpı, tamamına eşittir. Yani formülleri bilsen yapabilirsin aslında."

Birkaç işlem yazdı, bu sırada soruyu anlatıyordu. En sonunda  soruyu çözüp kitabı Jungkook'a uzattı. "Anladın mı?"

O kadar güzeldi ki bu çocuk, adeta dili tutulmuştu Jungkook'un konuşamadı.

Taehyung, Jungkook'un cevapsız kalmasından dolayı kitabı tekrar geri aldı ve ince parmaklarında duran kalemi oynattı.

"Ben buraya formülleri yazacağım. Lütfen ezberle. Bu konu en basit olanıdır çünkü. Şekli görmeyi başarırsan ve formülleri bilirsen, çok kolay bir şekilde yaparsın."

"Teşekkür ederim." Kitabını yavaşça aldı ve bakışlarını güçlükle esmerin boynundan çekti. Bu kadar yakınlık bile yetmişti aslında.

Sandalyeden kalktı ve kitabı göğsüne bastırıp derin bir nefes aldı Jungkook. Taehyung'u öpmek istediğine karar vermişti.

Benlerinden öpmek istiyordu.

(Biz de senlerinden agagwyshwus2j)

"Hey," aniden kulaklarını dolduran sesle olduğu yere sabitlenmişti Jungkook, "Bir saniye bekler misin?"

Taehyung, ona doğru gelip elinde ki kartını uzattı, "Unutmuşsun."

Unutmamıştı! Abisine sulanan adamın taktiğini izliyordu sadece.

Neyse, en azından çabası için taktir edilirdi.

"Ha, evet." Sahte bir gülüşle kartı aldı ve cebine attı. "Sağol."

Geri dönüp gideceği sırada Taehyung bir kez daha durdurmuştu onu ve bu artık Jungkook'a iyi gelmiyordu.

"Hackersın değil mi?"

Duyduğu soruyla birlikte surat ifadesi değişmiş ve ezik olan modundan sıyrılmıştı. Şu an ilgi alanına giren bir şey konuşulacak gibiydi çünkü. En bilge tavrını takındı.

"Eh, öyle derler."

"Senden bir şey rica edebilir miyim?"

Cevap vermeden, esmeri dinlemeye devam etti Jungkook.

"Sana bir numara versem kim olduğunu bulur musun? Biliyorum bu fazla kolay ve basit bir iş. Ama gerçekten ihtiyacım var."

Jungkook, konuyu kavradığını hissettiğince istemsizce bir sırıtış belirmişti dudaklarında. Taehyung, Jungkook'a kendisini bulmasından bahsediyordu resmen. Gülmeden edemedi.

Bu imalı gülüş Taehyung'u tedirgin etmiş ve kaşlarını çatmıştı. "Bir sorun mu var?"

Hemen ciddileşti ve yanıtladı Jungkook, "Ah hayır. Sadece komik geldi. Eski sevgili mevzuları falan mı?"

"Bu seni ilgilendirmez."

Büyük oynamaya ihtiyacı vardı ve öyle yapıyordu, "Bak ben böyle şeyler yapmıyorum tamam mı? Hem ayrıca operatör servislerinden de numara sorgulatabilirsin."

Gülmemeliydi. Hayır. Gülemezdi.

"Yapabilseydim eğer sana yalvarmazdım zaten. Bir şey rica ettim alttarafı, senin için basit olabilecek bir şey. Yapmazsan yapma tamam!"

Sinirle yanından ayrıldı. Ve o an Jungkook'un aklında mantık çanları çalmaya başlamıştı.

Taehyung'la yüz yüze konuşmaya cesaret edemiyordu ama bunu onun yapmasını sağlayabilirdi.

Tavşan dişlerini belli ederek, sarı saçlı çocuğun arkasından baktı uzunca.

"Olacak," diye mırıldandı. "Olacak bu iş. Mürvetimi göreceğiz."

basorexia ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin