1.

321 10 11
                                    

Yeni bir güne yine bir yorgunlukla başlıyorum. Annemin beni o gür sesiyle ay pardon güzel sesiyle sofraya çağırmasıyla daha yeni uyumuşken yataktan sürünerek çıkmak zorunda kaldım. Pijamalarımı değiştirmeden mutfağa doğru ilerledim. Üstümü değiştirmeme sebebim evet doğru bildiniz tekrar yatmayı planlamaktı. Ancak annemin misafirlerim gelicek çabuk yemek ye de bana yardım et demesiyle ağzıma attığım zeytin parçası boğazıma takılmıştı.
" Helal kızım helal." Diyerek sırtıma vurdu annem. Gözlerimi kaldırıp anneme üzgün bakışlar attığımda
"Bana hiç öyle bakma. Tabi ki yardım edeceksin."
"Ama annee..." diye lafima başlamıştım ki annem sözümü yarıda kesti.
"Hiç bana bahane üretme Afra yardım ediceksin dedim ve konu kapandı."
Anneme bakışlarım işe yaramayınca yemeğimi yemeye devam ettim. Sonraysa annemin ısrarıyla üstümü değiştirmeye odama çıktım. Ne var yani misafirleri ayıcıklı pijamayla karşılasam?
Aşağı indiğimde annem telaşla sağa sola koşuyor bir elinde tabaklar bir elinde çatallar ne yapıcağını şaşırmış gibi dolaşıyordu.
" Anne biraz sakin olsan. Gören de cumhurbaşkanı gelicek sanır."
"Sakinim ben kızım. Ayrıca onlar benim en kıymetli arkadaşlarım bir daha öyle dediğini duymuyim alırım ayağımın altına. "
Elimle ağzıma fermuar çektim. Kapının çalmasıyla annem kapıya koştu bende peşinden gittim.
Ne yani annem bu kadar telaşı bu beş kadın için mi yapmıştı?
"Eee.. Ahunur nasılsın? Valla sesini bile özlemişim kız."
Kısık sesle oha dememle yanımda oturan annem bacağımı cimcikledi. Ama napim yani? Daha dün annemle görüntülü konuşuyordu. Benden çok görüyor resmen annem kadını.
"Afra kızım sen nasılsın?" Bu soru da banaydı.
" İyiyim teyzeciğim siz nasılsınız?"
" Ayy ay pek de kibar. Bende iyiyim çocuğum sen şimdi kaça geçtin?"
"Lise üç."
"Aaa benim oğlumla yaşıt." Ee napim kalkıp halay mı çekim, horon mu tepim. Bu gereksiz bilgiyi verdiğin için çok sağol teyzeciğim.
Annemin işaretiyle mutfağa giderek servise başladım. Içeri girdiğimde benim hakkımda konuştukları için merakla dinlemeye başladım.
" Bizim Mahmutta lise üçe geçti. Benim oğlum olduğundan değil ama harbi çok yakışıklı. Afranın da sevgilisi yoksa yapalım aralarını. Hem benim oğlumdan iyi damat mı bulucaksınız. Ne dersin Ahunur?"
" Bilmem ki ben. Hem Afra artık büyüdü böyle şeyleri çocuklara bırakmak lazım. " Annemin yüz hatlarından sinirlendiği belli oluyordu. Haklı kadın sanki oturmaya değil de izdivaç programına geldiler.
Ben içeri girince herkes sustu. Pür dikkat beni inceliyorlardı.
"Afra kızım görmeyeli çok değişmişsin güzelliğine güzellik katılmış vallahi." Işte bana böyle şeylerle gelin ya. Insanlık için küçük koltuk için büyük yer kaplayan gereksiz kadın tam ağzını açmış bir şey söyleyecekti ki kadına ters ters bakmamla hemen sustu.
2 saatlik dedikodunun ardından kadınlar hele şükür gitti. Galiba hayatımda hiç bu kadar yorulmamıştım. Akşam babam benim bitkin halimi görünce kahkahayı bastı.
" Hayırdır kızım annen çok çalıştırdı galiba seni." Ve ardından bir kahkaha daha...
"Evet ama karşılığında bir miktarcık para koparmış olabilirim." Bu sözüm karşısında babamın bakışları anneme döndü
" Ne yapıyım Mehmet? En azından sabrını korudu. O yüzden hak etti bence." Ve annemin bu sözüyle ailece kahkahayı bastık.
...
Gözümü açtığımda saat 2 olmuştu ve ben 3'te Kumsalla buluşucaktım. Hemen yataktan çıkıp üstüme kot şortumu ve siyah tişortümü giydim. Uzun saçlarımı düzleştirip hafif bir makyaj yaptımm içeri geçtiğimde annemin birine sarıldığını farkettim. Abim gelmişti . Koşarak boynuna atladım.
"Afra boğuluyorum. Bırak artık beni . Daha çok gencim ben."
"Abartma abi alt tarafı sarıldım." Diyerek kendimi geri çektim.
"Arda aç mısın oğlum? Ne istersin?"
"Kurt gibi açım anam elinden bir yemek fena olmaz." Diyerek annemin eline ufak bir buse kondurdu abim.
"Size doyum olmaz. Benim Kumsal'la ufak bir randevum var. Hadi görüşürüz." Ayakkabılarımı giyiyordum ki abim kapının önüne geçip
"Canım kardeşim üstünü değiştirmeden mi gideceksin arkadaşının yanına? Olmaz öyle şey hadi git üstünü değiştir."
"Ama abi yaa.." abime üzgün bakışlar yolladım.
"Afra yapma öyle tatlı değil aksine iğrenç bir sey oluyorsun."
Ona kötü kötü bakarak odama çıktım. Altıma pantolan giyip aşağı indim. Içeri girdiğimde " Bak nasıl yakışmış. Neymiş öyle şortlar falan." Diyerek göz kırptı abim.
"Noymoş oylo şortlar folon."
"Afra duyuyorum abicim. Elimden bir kaza çıkmadan defol git."
"Bende seni seviyorum abi."

Kumsalın yanına gittiğimde tek olmadığını gördüm yanında bir erkek vardı evet evet erkek en sevdiğimizden.
"Oğlum git şurdan elimden bir kaza çıkacak."
" Ne yaparsın? Döver misin?"
" Ha onu iyi bildin." Diyerek ayağını çocuğun münasıp yerine geçirdi Kumsal. Çocuk acıyla inledi. Koşarak yanlarına gittim. Herkes dönmüş bize bakıyordu.
"Kumsal iyi misin?"
"Iyiyim iyiyim ben."
"Bende iyiyim sağol sorduğun için. Neyse Kumsal adını da öğrendiğime göre hadi size görüşürüz."dedi ve ayağa kalktı çocuk. Kumsalın yanağından makas alarak uzaklaştı.
"Kimdi o çocuk?"
"Bir bilsem. Allah'ım yaratıyorsun bari takip et."
"Ama yakışıklı çocukmuş ." Diyerek sırıttım.
"Ne demezsin?"
Tüm işleri hallettikten sonra Kumsal'ı ikna ettim. Bu gece bizde kalacak.
Eve geldiğimizde abim koltuğa yayılmış televizyon izliyor. Annem de yine kankalarıyla konuşuyordu. Babam da daha işten gelmemişti.
"Hoşgeldin Arda abi." Diyerek abime sarıldı Kumsal.
"Hoşbulduk canım. Siz neredeydiniz? Saatten haberiniz var mı?"
"Abi başlama yine." Kumsalı alıp odama gittik. Pijamalarımızı giydikten sonra mutfağa gidip abur cuburları tabaklara koyduk. Ardından içeri abimin yanına televizyon izlemeye gittik.
"Birde neden kilo alıyoruz diyorsunuz. Şu ellerinize bakın işte sorunuzun cevabı" dedi çok bilmiş abim ve ardından kahkaha patlattı.
"Abi bir kere de güzel bir şey söyle ya."
"Huyum değil be Afra. Neyse siz takılın ben çıkıyorum. Sabaha karşı gelirim."
" Oha hiç gelme daha iyi. Nereye gidiyorsun?"
"Fazla merak iyi değildir Afra."
Abimin çıkmasıyla bizde film izlemeye başladık. Filmin ilerleyen dakikalarında Kumsal' ın telefonu çaldı ama açmadı.
"Kim arıyor."
"Bilmiyorum."
Kumsal'ın telefonu ısrarla çalmaya devam edince dayanamadan açtık.
"Ne var? Kimsin?"
"Şşt sakin ol! Bugün karşılaştık ya ne çabuk unuttun beni be Kumsal."
" Oğlum seni dayak arsızı yaparım. Delirtme beni."
"Sakin ol bebeğim. Sadece sesini özledim. Neyse size iyi eğlenceler öptüm. Yarın görüşürüz."
Kumsal sinirini yastıklardan çıkarırken bende etrafı topladım.
"Kumsal hadi gel yatalım. Yarın erken kalkıp koşuya gideriz."
"Olur canım."
Bugün baya hareketli geçmişti ve bu çocuk beni çok meraklandırmıştı. Daha fazla uykusuzluğa dayanamadan kendimi yatağa attım.
"Aaa Afra kolum kalk üstümden ayı."
"Neee sen bana ayı mı dedin?"
Tam tatlı tatlı atışıyorken annem odaya girdi ve ikimizide azarladı.
"Ayy bir yatın be yarın edersiniz kavga."
İkimizide öptükten sonra odadan çıktı ki ben çoktan uyumuştum bile.
...

Küçük bir ElvedaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin