"Nerdeydin şimdiye kadar? Neden bu kadar geç kaldın?"
"Tamam sevgilim burdayim geldim işte..."
" Bırakma beni bir daha."
Onsuz geçen her günüm beni ölüme daha çok yaklaştırıyor, kalbim sıkışıyor, gözlerim kararıyordu . Ama artık buradaydı kollarımd...
Bir süre geçtikten sonra tekrar yanıma geldi ve elini uzattı.
"Gel benimle."
"Nereye?" Diyerek uzattığı eli tuttum ardından ayağa kalktım.
"Soru sorma da yürü."
"Tamam."
Arka bahçeye geldiğimizde yerdeki merdiveni kaldırıp duvara yasladı.
"Çık Hadi."
Sözünü dinleyerek merdivenden çatıya çıktım. Ama burası harikaydı.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"Çok güzel."
"Çünkü ben yaptım."
"Çok teşekkür ederim."
"Tamam yalakalığa luzüm yok. Yat uyu."
Tam aşağı inicekken kolundan tutup kendime çevirdim.
"Nereye?"
"Odama."
"Beni burda tek bırakma. Korkarım ben. Lütfen."
"Off, tamam."
Huysuzlanarak yere uzandı. Bende gidip başımı yastıklara gömdüm. Gökyüzü cidden harikaydı. Bir süre ikimizde sessizce gökyüzünü izledik. Sessizliği bozan benim tatlı telaşımdı.
"Yıldız kaydı. Dilek tut."
"Bunlara cidden inanıyor musun?"
"Sus ve dilek tut."
Gözlerini kapattı. Ardından yavaşça açtı gözlerini. Gür kirpikleri ve yeşil gözleri oldukça güzeldi.
"Ne diledin?"
"Söylemem."
"Söyle ya bir şey olmaz."
"Aşk." Dedi usulca bana dönerek.
"Çok fazla soru sormada uyu." Diyerek sırtını bana döndü.
Hayatımda ilk defa bu kadar mutlu ve heyecanlıydım. Bir an hiç bitmesin istedim. Usulca başımı Efken'e çevirdim. Ardından battaniyeyle üstünü örttüm. Biraz daha yıldızları seyrettikten sonra uyudum.
...
"Afra kalk artık."
Sarsılarak uyandırıldım. Harika.
"Sülük gibi yapıştın be kızım."
"Ne saçmalıyorsun sen?"
"Beni diyorum, sevdiğini diyorum, bu kadar belli etme diyorum ."
"Ben seni sevmiyorum. Bunu kaç kere daha konuşucaz."
"Sen sevmediğin insanlara genelde yatarken yapışır mısın?"
