Axel fazlasıyla gergindi. Fhallen Bahçesinden dönmüştü. Babasına çaktırmadan odasına girmişti. Bay Colint'in ricası aklından çıkmamıştı. Sırf süikastçi olması kötü olduğu anlamına gelmezdi. Helen ile evlenecekti. Soyuna ihanet ediyormuş gibi hissediyordu. Ama eğer Helen'i etkiliyebilirse onu kendi tarafına çekebileceğini düşünüyordu. Böylece suikastçiler ile şövalyeler arasındaki savaşı sonlandırabileceğini düşünüyordu. Axel yavaşça gözlerini kapadı. Saat 2'ydi uyumalıydı.
Axel gözlerini açtığında hemen yatağından kalktı. Saatine baktı 9 'u 13 geçiyordu. Pijamalarını çıkarttı. Ve siyah tisörtünü , gri kotunu ve gri renkli kapşonlu ceketini de üstüne giydi. Tabi ki de kılıcınıda aldı. Salona indi. Kimse yoktu. Büyük malikânenin 40'a yakın hizmetçisi vardı. Axel bu malikaneyi sevmezdi.Burada kafeste gibi hissederdi. Babasıyla karşılaşmak istemiyordu. Bu yüzden direk malikaneden çıktı. Bay Colint'in malikanesine doğru yola çıktı. Kazasız belasız malikanenin kapısına geldi. Kapının zilini çaldı. Gramafondan çıkan ses
-Kimsiniz?
Dedi, Axel boğazını temizledi ve
-Axel Vincent
Dedi, dış kapı otomatik olarak açıldı. Axel yavaş bir şekilde ana kapıya doğru yürüdü. Kapıya geldiğinde birden kapı açıldı. Bay Colint
-Axel gelmene çok sevindim. İçeri gel.
Dedi, Axel tek düz bir sesle
-Hiç gerek yok, sadece kararımı söylemek için geldim.
Dedi, Bay Colint merakla
-kim?
Dedi, Axel kaşlarını çattı. Kibarlığı bu kadar kolay bırakmasına gerçektende şaşırmıştı. Çekingen bir sesle
-Bayan Helen'i seçtim.
Dedi, ve kafasına doğru gelen kurşunu fark etti. Refleksleri sağ olsun anında eğildi. Ve kurşun kafasına isabet etmedi. Axel arkasına döndüğünde Helen'i gördü. Baştan aşağı gümüş bir zırhla kaplıydı. Ama zırh kadınsı hatlarını daha çok belli ediyordu. Kızıl uzun saçları sanki bir rüzgar esmişcesine dalgalanıyordu. Yeşil gözleri öyle hiddetli bakıyordu ki Axel kendini kaçmamak için zor tuttu. Helen tabancasıyla Axel'e tüm jarjörünü boşaltmaya başladı. Axel süikastçi refleksleriyle kolayca atışlarından kaçıyordu. Bay Colint öfkeyle
-Helen dur !!!
Dedi, ve Helen durdu gözlerindeki yaşlarla babasına
-Bunu nasıl yapabildin!? Beni nasıl biriyle evlendire bilirsin!?! Bana söz vermiştin!!?
Dedi, Axel Bay Colint'e bıkkın bir bakış attı ve
-Bu mevzu beni ilgilendirmez.
Dedi, tam giderken Bay Colint
-Dur Axel ! Bu konu senide ilgilendiriyor.
Dedi, Axel durdu.
- Ufak bir işim vardı onu halletmeliyim. İzninizle
Dedi, Helen alaycı bir sesle
-Tabiki sevgili eşimin benden önemli sorunları vardır.
Dedi, Axel ciddi bir sesle
-Evet. Sizden önemli sorunlarım var.
Dedi, ve Axel çıkışa doğru yürümeye başladı. Bay Colint
-Axel rica ediyorum lütfen gitme.
Dedi, Axel karar vermekte zorlanıyordu. Helen'e uyuz olmuştu.( Kim ona saldıran birini sevebilrdi ki) Bu yüzden gitmek istiyordu. Ama içindeki ses kalmasını söylüyordu. Axel iç sesine bir küfür etti. Axel Bay Colint'in yanına geldi. Bay Colint
- Helen biliyorum. Sana söz verdim. Formalite icabı evleneceksin. Sorun etmene gerek yok.
Dedi, Axel 'formalite icabı ne? ' diye düşünüyordu. Helen
-Formalite icabı bile olsa bu herifle evlenmek istemiyorum.
Dedi, Axel tanrıya şükretti. Bay Colint
-Axel bu konu hakkında ne düşünüyorsun?
Dedi, Axel
-Helen benle evlenmek istemiyorsa kendi bilir. Tek zorla evlendirilen kendisi değil.
Helen
-Benimle zorla mı evleniyorsun?
Axel bıkınlıkla
-Benim kiminle evleneceğim fark etmez. Yani senle yada Maria'yla evlensem hiçbirşey fark etmeyecek. Benim hayatım her türlü cehenneme dönecek.
Dedim, Bay Colint
-Neden zorla evlendiriliyorsun?
Dedi, Axel
-Bu biraz özel bir konu.
Dedim, Helen
-Madem seninle evlenicem bilmem gerek.
Dedi, Axel kaşlarını çatarak
-Hani benle evlenmeyecektin!
Dedi, Helen
-Vazgeçtim. Hem zaten formalite icabı evlenicez. Ama gerçekleri açıklamalısın.
Dedi, Axel hüzünlü bir şekilde gülümsedi. Eğer Helen onun süikastçi olduğunu ögrenirse işte o zaman kıyamet kopardı.
-Annemin ölmeden önce son isteğiydi.
Dedi,kısmen doğruydu Helen şaşkınlıkla
-Üzgünüm bilmiyordum.
Dedi, Axel
-Boş ver.
Dedi, Helen
-Maria ne olacak ?
Dedi, Bay Colint
-Unutacak. Hatta Axel'ı unutmuş bile olabilir.
Dedi, Helen üzüntüyle
-Umarım.
Dedi, Axel hiçbirşey anlamamıştı. Ama umursamadı. Axel
-İznininizle yapacak ufak bir işim var.
Dedi, Bay Colint
-Pekala görüşürüz Axel
Dedi, Axel cevap vermedi. Eve gitti. Kapıyı çaldı kimse yoktu. Bunu garipsedi.40'a yakın hizmetçileri vardı. Malikanenin penceresinden eve girdi. Ev çok sessizdi. Babasının çalışma odasına girdi. Gördüğü manzara şok ediciydi. Babası kendini asmıştı. Ağlamamak için dudaklarını ısırdı. Babasının çalışma masasında bıraktığı kağıdı eli titreyerek aldı
Yetmediyse vur bir kez daha
Bütün öfken boşalsın
İçine attıklarını dök ortaya
Geride birşey kalmasın
Korkunun yen katıl bu savaşa ve hatırla
SEN BİR İNSANSIN
Yada öl benim gibi
Axel dayanamadı ve yere yığıldı. Axel'ın son düşüncesi ''ölüm en güzel şey" di.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KAYBOLMUŞ
FantasyAxel Vincent : Soğuk, kibar ve duygusuz. 2 yaşından beri süikastçi olarak eğitilmiştir. İnsan içine nadiren çıkar. Babasına son derece bağlıdır. Sadece yakın arkadaşları ona kuzgun der. Annesinin ölümü yüzünden ruhsal olarak çökmüşdür. Maria Waleci...