Final. 😥
İyi okumalar canlarım.
🏵Masanın üzerine dayalı dirseklerim ve hemen çenemin altındaki birleşik ellerimle Jungkook'a hayran bakışlarımla bakmaya devam ettim.
Üstündeki gri sıfır kollu ve altındaki siyah basketbolcu şortu ile mükemmel görünürken derin bir iç çektim.
Kusursuzdu. O kadar çok kusursuzdu ki ben bu adamı hak edecek ne yaptığımı düşünmeden edemiyordum.
Onca şeyden sonra hâlâ beni sevmeye devam ediyordu. Paramın getirdiği kusurlara rağmen hâlâ bana kusursuzca bakıyordu.
Hastaneden 1 hafta önce çıkmıştık. Doktor, artık Jungkook'un kanında uyuşturucu bulmadıklarını ve hemen taburcu olabileceğini söylediğinde ne kadar sevindiğimiz ikimizin gözlerinden de anlaşılıyordu.
Şimdi ise dışarıdaydık. Normal düzeyde bir restoranda spor kıyafetlerimizle gelmiş, hiç kimseyi umursamadan yemeğimizi yiyorduk.
Jungkook ile uzun zamandan sonra dışarı çıkmıştık ve bugün kimseyi umursayamazdım. Mutluluğum, diğer insanların bakışlarından daha önce geliyordu.
Jungkook ağzına küçük bir lokma attığında gözlerim hâlâ onun üzerindeydi ama Jungkook'un gözleri yemeklerdeydi. Hastanede kaldığı aylar boyunca çok zayıfladığı için şu anda gözü yemeklerden başka bir şeyi görmüyordu.
Yemek hazır dediğim an koşar adımlarla yanıma geliyor ve ellerimi tutarak özlemle fısıldıyordu.
"Yemeklerini ve seni çok özlemişim güzelim."
Dile kolaydı, ama Jungkook tam 7 ay hastanede yatmıştı. Hastane yemekleri o kadar tatsızdı ki elimden geldiğince kimseye görünmeden ona evden yaptığım yemekleri götürüyordum ama bu planım bir gün hemşirelerden birine yakalanmamla suya düşmüştü. Ondan sonra da yemek getirememiştim.
Ama şu an Jungkook'un çökmüş yüzü benim ona hayranlıkla bakmama engel değildi.
"Jungkook,"
Sesim Jungkook'un yemeğinden kafasını kaldırıp bana bakmasını sağladığında yüzüme yalancı bir tebessüm kondurdum. Önceden var olan yanakları zayıftı. Bu durum beni kötü etkilese de kendimi tutarak konuşmaya başladım.
"Seni özlemişim." dediğimde başını iki yana salladı.
"Özlenmeyecek kadar çöktüm. Elimden geldiği kadar spor yapıp eski halime gelmeye çalışıyorum ama Jimin bu durum beni zorluyor. Vücudum birdenbire bu olanlara alışmadığı için zamanımı çok alacağını düşünüyorum."
Jungkook'un sözleri üzerine bu sefer ben aceleyle kafamı iki yana salladım. Üzüntülü bir gülümseme dudaklarıma yer edinmişti şimdiden.
"Jungkook, ben seni her halinle seviyorum. Yapılı vücudun, sert bakışların ya da herhangi bir şey... Bunlar umurumda bile değil. Kalbim ilk önce senin o benim için atan kalbini sevdi. Gözlerim, gözlerinin bana anlatmak istediği duyguları sevdi. Ben senin dış görünüşüne değil iç görünüşüne aşık olmuştum. Hâlâ da söylediklerimin arkasındayım ve seni çok fazla seviyorum. Sevmeye de devam edeceğim."
Jungkook elindeki çubukları masanın üzerine bıraktığında bakışlarım o güzel yüzünden ellerine indi. İri elleri yavaşça benim çenemin altına dayalı olan ellerime ulaştığında yüzümde gerçek bir gülümseme açmıştı.
"Fazla güzelsin. Kalbin benim kalbimi nasıl sevdi inan bilmiyorum ama bu kalp senin bana ilk bakışında sana aşık olmuştu bile güzelim. Şimdi sen gelmiş bana öyle diyorsun, bana söyleyecek hiçbir şey bırakmıyorsun ya, işte tam şu an senin o minik ellerini derince içime çekerek öpmek, sana sıkıca sarılmak istememe neden oluyorsun. Ama bunu burada yapmama izin vermeyeceğini de biliyorum. Sen sevmezsin dışarıdaki insanların yanında seni sevmemi, insanların ne düşündükleri her zaman senin ilk düşüncen olduğu iç-"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Calla Lily - KookMin [✓]
Fanfiction-Mini fic- Tamamlandı- ❝Süren azalıyor, Jeon Jungkook...❞ Başlangıç; 05.02.2019 Bitiş; 22.06.2019 ★ ANGST DEĞİL. ★