NOT; Bu diğer feelsi ficlerimden farklı olacak. Yani aksiyonlu ve gizemli bir fic ona göre okuyun bence. Belki de hiç feels geçiremiceksiniz bazen, ama yine de ben ara sıra flashback yaparım canlarım...
🏵️Jungkook yemek masasının üzerinde duran zarfa kaşlarını çatarak dikkatle baktı.
Eşi evde yoktu. Salon darmadağınıktı. Büyük evlerinin her yerine bakmıştı ama yine de onu bir türlü bulamamıştı.
Dışarıda olabileceği ihtimalini çoktan unutmuştu.
Çünkü eşi geceleri dışarı çıkmayı pek sevmezdi.
Hala masanın üzerinde duran zarfa bakıp derin bir iç çekti ve zarfı iri ellerinin arasına alarak dikkatle inceledi.
Son bir kez Jimin'i aramayı denedi. Telefonu kulağına tuttu ama Jimin'in telefonu salondaki krem rengindeki koltuğun üstündeydi.
Jungkook mutlu oldu. Yoksa Jimin'den tamamen kurtulmuş muydu?
Etrafı daha dikkatle inceledi.
Açık kahverengi parkelerde kırmızı renginde kanı gördüğünde yutkundu. Hâlâ elinde zarf vardı.
'Burada ne sikim dönüyor böyle?' diye düşündü.
Elindeki zarfa bu sefer tedirginlikle baktı. Titreyen elleri zarfın içine giderken iç çekti.
Küçük kağıt parçasına bakıp yazılanları mırıldandı.
'5 Milyon Won hazırla. Polise haber verirsen EŞİN ÖLÜR!'
Jungkook şaşkınlıktan irice açılmış gözlerle küçük kâğıtta yazanlara bakmaya devam etti.
Terliyordu. Bu kendisi için iyi bir şeydi ama niye sevinemiyordu?
Yoksa şaşkınlıktan çıkamadığı için mi sevinemiyordu?
Elindeki zarfı aldığı yere koyarak telefonunu aldı ve hemen polisin numarasını tuşladı.
Kendisinin yapacağı şeyi başkası yapıyordu. Sevinçle gülümsedi.
Jimin'i öldürmek için Soo Bin ile birlikte plan yaparak Jimin'in içeceği içkinin içine zehir koymuştu evine gelmeden önce ama şu anda eşi burada yoktu.
Yani Jungkook asla şüpheli olmayacaktı polisin gözünde.
Bu durum onu daha da mutlu etti.
Eşini sevmiyordu. Ondan nefret ediyor, kendi işlerine karıştığı her an sinirleniyordu.
Onun için Jimin'den kurtulup bütün parasının kendisinin olmasını istiyor ve eşini aldattığı sevgilisiyle yaşamak istiyordu.
🏵️
"Bay Jeon?"
Jungkook, gelip ipucu bulmak için evi inceleyen polislere dikkatle bakarken duyduğu sesle numaralı gözlüklerini düzelterek bakışlarını yan tarafa çevirdi.
Kendisinden yaklaşık 10 cm uzun olan sivil bir polisin ona seslendiğini gösterdiği karttan anlayınca ellerini cebinden çıkartmış ve iyi bir eş moduna dönüşmüştü.
Oyunculuğu berbat olsa da üzgün olmayı deneyecekti.
"Geçmiş olsun ben Başkomiser Kim Woo Bin."
Polis elini uzatarak kendini tanıttığında Jungkook'da yüzüne buruk bir gülümseme yerleştirmeye çalışarak adamın uzattığı eli tuttu ve kendini tanıttı.
"Ben de Jeon Jimin'in eşi, Jeon Jungkook."
"Bu durumun sizi ne kadar üzdüğünü anlayabiliriz ve eşinizi bulmak için elimizden geleni yapacağız. Emin olabilirsiniz."
Jungkook içten içe 'Keşke hiç bulunmasa...' dese de gerçekte yapabildiği sadece susmak olmuştu.
Başkomiser geniş salonda turlamaya başlayıp etrafı dikkatle incelerken duvardaki çerçevetilmiş diplomaları görüp konuştu.
"Eşiniz çok iyi bir eğitim almış."
Jungkook'un dikkati hâlâ bir ipucu bulabilmişler mi diye diğer ipucu arayan polislerde dolaşırken yine başkomiserin sesini duyduğunda hemen cevap verdi.
"Evet öyledir." deyip kısa kestiğinde başkomiser düz bir ifadeyle önüne dönmüş ve yemek masasına doğru dikkatli adımlarla yürümeye başlamıştı.
Yemek masasının üzerindeki açılmış zarfa bakıp zarfın üzerinde durmaya devam eden küçük kağıdı eline almış, sesli ve hızlı bir şekilde okumuştu.
Zarfın üstünde keçeli siyah kalemde yazılan 'No:11' yazısına dikkatle bakmış ve Jungkook'a dönerek konuşmuştu.
"No:11 size bir şey ifade ediyor mu?"
Jungkook başını iki yana sallayıp olumsuz bir cevap verdiğinde başkomiser pes etmeyerek tekrar konuşmuştu.
"5 Milyon Won büyük para, o kadar parayı bulabilecek misiniz?"
Sorduğu soru Jungkook'u gerçek anlamda düşündürmüştü.
"Bilmiyorum para eşimin hesabında." dediğinde başkomiser başını sallamış ve Jungkook'un yanından uzaklaşarak Amerikan tarzı mutfağa doğru ilerlerken konuşmuştu.
"Öyle mi? O zaman biz bankayla konuşuruz."
Başkomiser ocakta duran yemeğin sıcaklığına bakmış ve tedirgin bir şekilde etrafa bakan Jungkook'a sorularını tekrar yöneltmişti.
"Evinizde yardımcınız var mı?"
Jungkook kısa bir cevap vererek 'Yok.' dediğinde başkomiser pes etmeden sorularını sormuştu.
"Eşiniz bir iki saat önceye kadar buradaymış. Eve ne zaman geldiniz Bay Jeon?"
Başkomiser artık Jungkook'un canını sıksa da şüpheli durumuna düşmemek için duvardaki saate bakmış ve kararsızlıkla mırıldanmıştı.
"12 gibi."
"Peki en son ne zaman görüştünüz?"
Başkomiser Jungkook'a doğru adımlarını atarken hâlâ sorusunu sormaya devam ediyor ve her adım atışında Jungkook'a yaklaşırken Jungkook oldukça geriliyor ve terliyordu.
"Bu sabah evden çıkarken. İşe gidiyordum ve birlikte kahvaltı yaptık."
Başkomiser Jungkook'un yanından geçip cama ulaştığında gecenin karanlığında dışarı bahçeye baktı.
"Dışarıda ne yaptınız bu zamana kadar?"
Jungkook çaktırmak istemese de derince yutkunmaktan kendini alamadı.
'Eşimi aldattığım kadınla birlikte yattım.' diyemezdi. Onun için bir yalan uydurdu.
"Cafedeydim. Normalde iş yerimi 8 gibi kapatırdım ama bugün hesap işleriyle uğraştım."
"Hiçbir yere uğramadan eve geldiniz öyle mi?"
Başkomiser, Jungkook'un sabrıyla oynuyordu. Sanki kendisi şüpheliymiş gibi davranıyordu. Ama cidden hiçbir şey bilmiyordu.
"Evet."
'Uh... Güzel yalan Jungkook.'
Jungkook, kendini tebrik etme faslını bitirince büyük bir ses oldu salonun içinde.
Soo Bin'in, Jimin için hazırladığı ve zehirin içinde bulunduğu dışı plastik içi camdan yapılma şişe yuvarlanarak başkomiserin ayağının dibinde durduğunda Jungkook istemsizce gözlerini irice açarak şişenin durduğu yer de bakakaldı.
'Kahretsin! İşte şimdi sıçtım!'
🏵️
İzlediyseniz anlamışsınızdır. Türk dizisinin konusunu alıntı yaptım ama tamamıyla aynı olmayacak. Belirtmek istedim.Ben işleri daha karmaşık hale getireceğim bu ficde ehehe 😏.
Sizi seviyorum canlarım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Calla Lily - KookMin [✓]
Hayran Kurgu-Mini fic- Tamamlandı- ❝Süren azalıyor, Jeon Jungkook...❞ Başlangıç; 05.02.2019 Bitiş; 22.06.2019 ★ ANGST DEĞİL. ★