√3√

5.7K 660 763
                                    

Yazmak için kendimi zorladım. Emeklerimin karşılığını vereceğinize inanıyorum kelebeklerim~
🏵️

Küçük bir parmağın tırnağından çıkan kan kokusu evin içindeki tırnağa bakan polislerin midesini bulandırırken Jungkook eliyle ağzını ve burnunu kapatarak bir adım geri attı.

Daha sonra dayanamayıp boş bulduğu koltuklardan birine kendini attığında bakışları tekrar eşinin tırnağının bulunduğu masaya gitti. Çekik gözleri hüzünle kısılmıştı. Kaçıran kişinin bu kadar ileri gitme olasılığı ona nedensizce bir acı vermişti.

Kalbi göğüs kafesini zorlarcasına atıyordu ve Jungkook her şeye rağmen bakışlarını siyah renkteki masanın üzerinde bulunan tırnaktan çekmiyordu.

Sessizlik içinde olan salonda birdenbire bir telefonun çalmasıyla Jungkook hariç herkesin bakışları çalan telefonun sesine gitti.

Başkomiser Woo Bin yerinden kalkarak telefonuna doğru ilerlediğinde Jungkook hala aynı yere bakıyor ve tepki bile veremiyordu. İçinde bir yangın varmış gibi hissediyordu ve bu yangın her geçen Saniye daha çok büyüyor, alevler vücudunun her bir yanına dağılıyordu.

Başkomiser Woo Bin telefonda kayıtlı olan bir numarayı açtığında Jungkook çekik gözlerini sıkıca kapatarak derin bir nefes almıştı. Ne tepki vereceğini bilemeyen bir insanın yapması gerekeni yapıp etrafa boş boş bakıyordu. Ta ki Başkomiser Woo Bin şu sözleri diyene kadar;

"No:11' den bütün haber kanallarına mail atılmış, artık eşinizin kaçırıldığını herkes biliyor."

🏵️

Birkaç saat sonra insanlar kaçırılan kişinin evinin etrafında toplanırken Jungkook evin içinde, camın başında durmuş, yüzünde hiçbir tepki yokken öylece dışarıdaki insanları izlemeye başlamıştı.

Birkaç saniye sonra birdenbire konuşmaya başladı.

"Neyin peşinde bu? Bana polise haber verme diyor ama kendisi buraya dünyayı topluyor."

Camın başında dikilmeyi bırakıp Başkomiser Woo Bin'e doğru adımlar atmaya başladığında ise Başkomiser Woo Bin internetteki Jeon Jimin'in kaçırılma haberlerine göz atıyordu.

"Bunun anlamı ne? Eşim öldüyse her şey bitti şov mu yapıyor?"

Jungkook acımasız sözlerini duygusuz bir ifadeyle Başkomisere hitaben konuştuğunda Kim Woo Bin bakışlarını bilgisayardan çekip Jungkook'a çıkarttı.

Dizüstü bilgisayarın kapağını sertçe kapattı ama hareketlerine göre ses tonu daha nazikti.

"Bay Jeon, merak etmeyin tırnak çekmeyle kimse ölmez. Derdi sadece sizi korkutmak. Hâlâ paranın peşinde."

Sözleri Jungkook'un yüzüne bir tokat gibi çarptığında Jungkook sadece sustu. İçinde hâlâ Jimin'i merak eden bir tarafı var ise bile onu susturuyor ve beynine odaklanıyordu. Beyni ise o adamı asla sevmediğini iddia ediyordu.

"Hye Su, bizim çocuklara söyle, komşularla konuşsunlar. Belki birileri bir şey görmüştür." deyip hızlı adımlarla kadının ve Jungkook'un yanından geçip gittiğinde Jungkook dün gece evin içine girmeden önce birisini gördüğünü hatırladı.

Başkomiser gitmeden onu ani bir hareketle durdurduğunda ses tonunun fazla çıkacağını düşünmemişti.

"Dün akşam evin önünde birini gördüm!"

Calla Lily - KookMin [✓]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin