-''Katie ne zamandır yoldayız??'' Biliyordum Bellanın seçtiği yoldan gitmemeliydik. Ama ne yapayim o kızı kıramak istmezdim. Hem karşımıza bir tane bile zombi çıkmamıştı. Bu yönden çok iyi denilebilirdi.
-''Bilmiyorum Bella ve bilmekte istemiyorum.''
Oflayarak -'' Acaba başka bir yöne mi gitsek.'' Demişti.
-''Pekala, belki ormanın içinden geçersek binalara çıkan yolu bulabilirz. Ama sorun şurada orada birçok insan yaşıyordu. Yani şimdi onların hepsi zombiye Dönüşmüş olabilir. ''
-''Katie açlıktan ölmek benim en son istediklerimin arasında yer alıyor bunu unutma lütfen.''
Ya sen ne kadar miğdene düşkün bir kızsın derdim ama diyemedi. Kız resmen açlıktan ölmek yerine zombiler tarafından yenilmek istiyordu. Olürse bu Bellanın yüzünden olacaktı.
Pekala diyip ormandan geçmek üzere yola koyulduk...
^^Carl ın Ağzından^^:
Başımın ağrısı nerdeyse geçmişti. Amanda yanıma gelip oturdu. Elinde birkaç ağrı kesici vardı. Ağrı kesicileri göstererek:
-''Bunlara ihtiyacın var.''Demişti.
Koltuktan kalkıp yeniden kırık aynanın karşısına geçmiştim. Gözlerimde ki mor halkalar daha da açığa çıkmış gibi gözüküyordu. Amandanın elindeki ağrı kesicileri alıp bir bir yuttum.Sonra da suyu kafama diktim. Şimdi çok rahatlamıştım. Teşekkür edip Andrew e döndüm. Andrew pencereden dışarıyı izliyordu. Boğazımı temizleyerek:
-''Katie veya Bella dan haber var mı?''
Başını hayır anlamında salladıktan sonra yeniden dışarıyı gözetlemeye koyulmuştu.
-''Bir şeyler atıştırdınız mı?'' sorduğum soruyla kendime şaşırmam bir olmuştu.
-''Evet. Sanada bıraktık masada. Onları yedikten sonra Tekrar Bella ve Katie yi aramaya çıkabilirzi.''
Tamam deyip masaya geçtim. Hemen kafamı yemeklere doğru götürdüm. Katie ve Bella kaybolduğundan beri bir şey atıştırmamıştım. Yemeğimi hayvan gibi yereken Andrew le Amandanın kıkırdımaları beni sinir ediyordu. Doğru aslında bu halime bende gülerdim ama şu an hiç gülesim yoktu.
-''Bana böyle gülerseniz yemeğimi nasıl bitirebilirim??''
-''Tamam tamam sen devam et. Artık gülmiyeceğiz.'' Demelerine rağmen adeta gülmekten kendilerinden geçmişlerdi.
^^Katienin Ağzından:^^
-''Bella! Bella! Bak oradaki evi görüyormusun. Oradan yiyeceklerimizi bulabiliriz. Kapısıda açık kolayca gireriz. Tabii hızlı bir şekilde gidebilirsek.''
-''Tamam''
-''Hey dur bir dakika silahını cebine koy. Gerek olmadıkça kullanmak yok. Şimdilik bıçaklarla yetineceğiz. Tamam mı?''
Kabul etmek istemesede kabul etmişti.
-''Tamam şimdi eğil ve beni Takip et .'' Alaycı bir ''hıhı'' sesi çıkardıktan sonra birlikte yürümeye başladık. Ana yola gelmiştik. Nerdeyse her yer arabalardan ibaretti.
-'' Bella aslında yiyecek bulmak için evlere girmemize gerek yok. Buradaki arabalardan toplayabilirz. Hem daha kolay olur.'
-''Haklısın. Hadi araştırmaya başlıyalım.'' Birbirimizden ayrılmadan arabaları dolaşıyorduk.
Bir on beş dakika geçtikten sonra bir kamyonun üstüne çıkıp soluklandık. Bulduklarımıza baktığımızda ise 3 paket su şişesi, 4 paket konserve yiyecek , 10 tane çikolata ve bir tanede el feneri bulmuştuk. Bu yiyecekler bizi bir hafta idare ederdi herhalde. El feneri ise karanlık ta çok işimize yarıyacaktı. Tabi bir hafta içinde hayatta kalmayı başarabilirsek. Tanrıya şükür şu an yaşıyoruz. Bellaya dönüp baktığımda Bella çoktan bir konserveryi silip süpürmüştü bile.
Hala önümüze bir zombi çıkmadığı için şanslı sayılırdık. Omg galiba biraz fazla erken konuşmuştum. Bella ise içinden bir sürü küfürler savurduğu çok belliydi. Lanet olası bu zombi surusude nerden çıkmıştı! Bellaya "çabuk eğil" diye fısıldamıştım. Oda dediğimi yapıp eğilmişti. Tanrı aşkına bunlar ne zamandan beri suruyle dolaşıyorlardı? İyi ki de yuksek bir yerlerdik. Bizi goremiyecekleri bir yerde.
. Hey o da ne! Bir zombi yukar mı tırmanıyordu? Zobilerin ne zamandan beri akılları vardıda yukarıya tırmanmayı dusunmuştu! Bellayla hemen savaş pozisyonu alıp yukarı çıkmasını bekledik. Yukarı çıkanın bir kız olduğunu anlayın çok rahatlamıştık. Belli ki o da bu pis yaratıklardan kaçıyordu!
.
. Korkmuş bir ifade ile :
-" ne olur bana zarar vermeyin sadece bunlardan kaçıyorum o kadar sizi sonra rahat bırakacağım emin olabilirsiniz."
Bella ofkeyle -"Sadece şu çeneni kapalı tut anladın mı? Ve onların bizi farketmemesi için hareketsiz dur." Sanarım Bella artıl içindeki canavarı dışarı yansıtmıştı. Kahverngi saçlı kız yanlış bir hareketle ayağının ucundaki konserveyi yere dusurmuştu. Bu sefer Bellanın bakşları daha da kızgın bir hal almıştı. -" Lanet olası aptal yaptığını beğendin mi? Senin yuzunden onların oğlen yemeği olacağız."
-"B-b-ben çok ama çok uzgunum boyle yapmak istememiştim."
. Onlar tartışırken bense bizi farketmemeleri için adeta Tanrıya yalvarıyordum...