Katsuki
Bu olayların üstünden 1 hafta geçmişti Midoriya hala kayıptı. Katsuki ise gördüklerini kimseye anlatmamıştı çünkü eğer anlatırsa Midoriya'yı kaybedeceğini düşünüyordu. Neden böyle düşündüğünü ise bilmiyordu. Okula gitmiyordu, kimse ile görüşmüyordu. Odasına kapanıp kurtarma planları yaparken ağlıyordu. Ona aşık olduğunu anlamıştı ama çok geçti. Yine odasında ağlarken aklına bir şey geldi. Eğer oda yer altına çekilirse Midoriya'yı görebilirdi. Ama oraya nasıl gidebileceği hakkında hiç bir fikri yoktu. Katsuki bunları düşünürken göz kapakları usulca kapandı ve kendini rüyalarının kollarına bıraktı.
Rüyasında sadece görüntü vardı. Midoriya'yı gördü. Katsuki'ye o her zamanki masum bakışlarından biriyle bakıyordu, arkasında bir masa vardı ve masanın üstünde de bir kelepçe. Kelepçe birden Midoriya'nın bileklerinde belirdi. Midoriya ağlamaya başladı. Ağlarken bir koridor boyunca koşuyordu, önüne engel olarak kötüler çıkıyordu. Midoriya onları alt edip koşmaya devam ediyordu. Sonunda durdu ve karşısında duran masanın üstünden anahtarı alıp ağzı yardımıyla kelepçeleri açtı. Sonra Katsuki'ye el sallayıp yerin içine çekildi.
Katsuki uyandığında hemen olayın gerçekleştiği bankın yanına gitti. Bank boştu ve bankın yanındaki zemin dalgalanıyordu. Elini zemine değdirdi ve zemin onu çekmeye başladı. Aklına Midoriya'nın da böyle çekildiği geldi. Kendini çıkarmak için zorlamadı çünkü Midoriya'nın yanına gitmek istiyordu. Yavaşça tüm bedeni içine girdi ve gözleri karardı.
Midorya
1 hafta önceMidoriya gece uyanıp yürüyüşe çıkmaya karar verdi. Kulaklıklarını takıp dışarı çıktı. Bir bankın yanından geçti ve gözüne bankın yanındaki zemin takıldı. Adeta hareket ediyordu. Hemen yanına gitti ve ayağıyla kontrol etti ama ayağın geri çekemedi. Ayakları o çukurumsu şeyin içine çekiliyordu ve o ise hiçbir şey yapamıyordu. Vücudu yarısına kadar çekilmişti ki Katsuki geldi. Midorya'nın aklına geçen gün süt aldıkları zaman ve Katsuki'nin dediği şey geldi." Onlara verdiğim para senden daha değerli!" İşte Midorya hatırladığı lafın üstüne ağlamaya başladı. Katsuki'ye aklına gelen ilk şeyi söyledi. Ve kafasında zeminin içine girmeye başladı. Son gördüğü şey ise Katsuki'nin ağlamasıydı.
Uyandığında tünel gibi bir yerdeydi. Ortam çok karanlıktı hiçbiryer göremiyordu. Yürümeye başladı ve anladığı kadarıyla bir masaya çarptı. Masanın üstünde elini gezdirdi ve eline bir şey değdi. Bu bir el feneri idi. Eline aldı açtı yürümeye devam etti buradan çıkması ve Katsıki'nin yanına gitmesi gerekiyordu. Ona sarılması ve doyasıya öpmesi gerekiyordu. Çünkü onu seviyordu. Ona aşıktı. Ve onu ağlarken görmek istemiyordu. Birden biri konuşmaya başladı." Eğer buradan çıkmak istiyorsan bu koridorun sonuna ulaşıp orada ki merdivenden yukarı çık ve sıradaki koridoru geç böyle böyle devam et toplam 6 koridor geçiceksin. Be her koridorda seni türlü türlü engeller bekliyor. Bu bir oyun seni test etmek amaçlı merak etme iyi olacaksın." Midoriya bu sesin sahibini hemen tanımıştı. Bu Çimentoss'tu. Bundan çok emindi ama neden böyle bir şey yaptığını anlamamıştı. Yürümeye devam etti ve karşısına bir Nomu çıktı. Onu alt etmesi yaklaşık 5 dakikasını almıştı ama bayağı hırpalanmıştı onu yemek için one for all'unun %100'ünü kullanmıştı. Onu geçince merdivenleri gördü ve üst kata çıkmaya başladıMerhabaaalarr! Evet aslında bu bölümü yazmayacaktım ama 1. Bölüme bir yorum geldiğini farkettim ve bende yazmaya devam edeyim dedim. O yorumu yazan kişiye gerçekten çok teşekkür ederim. Bu bölümü uzun tutmaya çalışmaya çalıştığım ama olduğu kadar artık. Gelecek bölümde görüşmek üzere.<3