Dudakları birbirinden ayrıldığında tekrar göz göze geldiler.
Ama İzuku bir çift ağlayan gözle karşılaşmayı beklemiyordu. Eli yavaşça Katsuki'nin yanağıyla buluştu ve başparmağı ile göz yaşlarını sildi. Sonra tekrar sarıldı.
İnanamıyordu. O kadar bekledikten, o kadar hayal kurduktan sonra gerçek gelmiyordu olanlar.
Katsuki ayağa kalktı. İzuku'nun elinden tutup onu da kaldırdı. Beraber aşağıya geri indiler.
3 ay sonra
İzuku ile Katsuki okul çıkışı markete gitmişlerdi.
Mekan aynıydı.
İzuku süt reyonunun önünde süt seçmeye çalışıyordu.
"Kacchan, çikolatalı mı yoksa çilekli mi?"
Soru aynıydı.
Katsuki İzuku'ya baktı. Gözlerini hafif kısarak belli belirsiz gülümsedi.
"İstersen ikisini de alabilirsin... Senden değerli değil sonuçta."...
Ama cevap farklıydı...
Yaşadıkları deneyimin değiştirdiği tek şey bu cevap değildi elbet... Duyguları değişmişti, bakış açıları değişmişti, arzuladıkları şey değişmişti, tavırları değişmişti... Açıklığa kavuşmuştu herşey, ortada hiçbir soru kalmamıştı. İkisi de biliyordu. O onu seviyordu. O da onu. Zaten başka önemli birşey kalmamıştı.
İki sütü de alıp marketten çıktılar. Yan yana batan güneşe doğru eve yürüdüler. İzuku Katsuki'ye baktı. Batmak üzere olan güneş, hafifçe esen rüzgar ve o... Bu manzara sanki onu şükretmeye zorlarcasına karşısında duruyordu. Ve tanrıya şükrediyordu... Olan biten herşey için.
İzuku Katsuki'nin eline baktı. Elini tutmak için uzandı. Elleri buluştuğunda Katsuki ona baktı. Hafif şaşkın hafif mutlu bir ifade taktı yüzüne. İzuku'nun elini dudağına götürdü. Küçük bir buse bıraktı ve elini tutarak yürümeye devam etti.
Karşılarında duran güneş kalplerindeki sevgiyi eritip ellerinde buluştutuyordu adeta. Bulutlar güneşin önüne geliyordu. Ama güneşin sıcaklığını hissettirmeye engel olamıyordu. Gelecekte neler olur bilmiyorlardı... Sadece beraber olmak istiyorlardı o kadar...
Evet kitabı şimdi tam anlamıyla bitirdim. Umarım beğenmişsinizdir...
Okuyan, oy veren, yorum yapan herkese çok teşekkür ederim....................................................................