Ve karnında hissettiği acı ile aniden aniden gözlerini açıp yere çullandı.
İzuku yavaşça gözlerini araladı. Nerde olduğunu anlamaya çalıştı. Gözlerini açmasına rağmen hiçbir şey göremiyordu. Gözleri bağlı değildi. Ama o kadar çok başı dönüyordu ki gözleri kararmıştı. Birinin konuştuğunu duyuyordu ama kulakları uğuldadığı için tam olarak kimin konuştuğunu veya ne dediğini anlayamıyordu.
Görüşü ve duyuşu geri geldiğinde etrafa bakındı. Bir gözetleme odasındaydı. Karşısında masada oturan bir kız ve masanın üzerinde Katsuki ile geçtikleri tüm yolların, koridorların ve odaların kamera görüntüleri vardı. En alttaki görüntüye baktı. Ve onu gördü. Hayatının aşkını biricik sevgilisini yerde kanlar içinde yatarken gördü. Tüm sinirlerinin gerildiğini, ciğerlerinin yandığını, kalp atışlarının teklediğini ve gözlerini yanmaya başladığını hissetti. Bir an gözleri tekrardan karardı. Tekrar açtığında eline baktı kanlar içindeydi. Yere baktığında ise masa başında oturan gri saçlı kızı yatarken gördü. Gövdesi yumruklardan delik deşik olmuş, kafası yarılmış ve bacağı kırılmıştı. Bunu kendisi mi yapmıştı? Niye hiçbir şey hatırlamıyordu? Nasıl bu kadar cani olabilmişti? Gözü tekrardan kamera görüntülerine kaydı. Ve yine Katsuki'yi gördü. Hemen onu bulmak için odadan çıktı.
Evet sanırım bu yayınladığım en kısa bölüm. Tabi nedeni çok üşengeç bir insan olup yazmaktan parmaklarımın ağrıması değil. Tamamen stratejik... yani sanırım.
Neyse hepinizi en içten dileklerimle öpüyorum.
O KORONA DENEN ŞILLIĞI SAKIN KAPMAYIN DİRENÇLİ OLUN ÖNLEMİNİZİ ALIP ONUN ÜSTESİNDEN GELİN.!!
tamam mı?..
