BÖLÜM 7

2.2K 188 15
                                    

Karnında büyük bir acı vardı. Zor nefes alıyor, hareket edemiyor, konuşamıyor, gözlerini bile açamıyordu. Neler yaşandığını hatırlamaya çalışıyordu. Veya kim olduğunu... hatırlamaya çalıştı ama her şey bulanıktı. Kendini zorladı. Sanki beyni patlayacakmış gibi ağrıyordu. Ama düşünmeye devam ediyordu. Sonunda aklında biri belirdi... içten ve büyük gülümsemesiyle yeşil saçlı, zümrütten daha parlak ve daha göz alıcı gözleriyle ona bakan bir çocuk gördü. Ne kadar da güzeldi... sonra gerisi çorap söküğü gibi geldi. Ailesini, okulunu, sınıfını, daha demin gördüğü çocuğu-İzuku'yu- hatırladı. Ayağa kalkmak istedi veya gözünü açmak. Ama yapmadı. Çünkü biliyordu. Şu an sevdiği çocuk güvendeydi. Kendisi ölse ne olurdu ki? Dünya belki biraz daha güzel bir yer olabilirdi... o yüzden bıraktı şu ana kadar verdiği hayatta kalma savaşını. Ve sessizce ölmeyi bekledi.

Çılgınlar gibi koşturuyordu. Katsuki'yi arıyordu her yerde. Onu bulup hemen hastaneye gitmek, iyileşinceye de onu deliler gibi öpmek koklamak hissetmek istiyordu. Ama bir yandan onun ölmüş olabileceği gerçeği içini yiyip kemiriyordu. O yüzden onu ne kadar hızlı bulursa o kadar iyiydi. Geçtiği koridorun tavanında bir tuhaflık, daha doğrusu betonun şeklinde bir yanlışlık vardı. Sonra aklına savaştıkları sırada Cimentoss'un yerden yükseler geldiğini yarım yamalak gördüğünü hatırladı. Demek ki savaştıkları yer buranın hemen üstündeydi. Yumruğunu tavana doğru kaldırdı ve gücünün %5'ini kullanarak duvarı deldi. Yukar çıktığında yine onu gördü. Yerde, kanlar içinde, hayat fonksiyonları göstermeyen sevdiğini gördü. Yine ağlamak istedi. Ama yapamazdı. Şu an onu hastaneye götürmeliydi. Yavaşça Katsuki'yi sırtına aldı. Ve burdan çıkmak için yola koyuldu.



Eveeeet! Yeni bir bölümle karşınızdayım... biliyorum bölümler kısa oluyor ama uzun yazamıyorum. Napayım??
Umarım hepiniz iyisinizdir. Karantina günlükleriniz nasıl geçiyor? Tahmin edeyim! SIKICI! Çünkü benimki tam anlamıyla öyle. Yapcak hiçbir şey bulamıyorum. Uyu, kalk, ye, iç, izle, uyu, izle, izle diye geçiyor resmen. Herneyse ben çok uzattım. Umarım hepinizin sağlığı yerindedir. Kendinize iyi bakın öpüldünüz..

DEEP (BAKUDEKU)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin