Yeni başlayan okurlarımıza ve başa dönüp tekrar okumak isteyen daim okurlarımıza selamlar :)) Bilmenizi istediğimiz bir konu var. Başlarda acemi bir kalemle yazılmaya başlanan bölümlerimizin birkaç bölüm sonra sizlerin de rahatlıkla fark edebileceği kadar güzel bir hale geldiğidir. Bizimle kalın.
İyi okumalar dileriz :)Okumaya başladığınız tarihi buraya iliştirir misiniz?
Meyda:Kızlarımız
26.04.2030
Bilgisayarın başına geçip kaldığımız yerden yazmaya devam etme sırası bendeydi. Benden önce yazan kişinin Arya olduğunu görmüştüm. Bu demek oluyor ki benden sonra yazan kişi de Verda olacaktı. Hızlı hareket etmeliydim yoksa bir sonraki uçuşum, yolcular ve benim meslek hayatım için hoş şeyler olmayacaktı. Saate baktım, 06.24'tü bu demek oluyor ki 1 saat 6 dakikam vardı uçuşa. Rahatça yetişebileceğimi fark ettiğimde yine de hızla yazmaya başladım.
Her genç kızın hayallerinde ya da en azından düşüncelerinde hayatının aşkını bulması fikri geçmez mi? Muhtemelen geçmiştir, ben aşk istemiyorum aşka küsüm diyenler de vardır elbet ama içlerinde bir yerlerde o kapıyı açma fikri de hep vardır. Yani en azından yakınlarımdan gözlemlediğim kadarıyla öyle. Hayatımızın aşkını bekleriz hep ama birçoğumuz da çaba sarf etmeden oturduğumuz yerden bekleriz, ha gelir mi orası meçhul. Bazen de gelir ama hayallerimizdeki gibi olmaz ama olsun varsın olmasın hayallerindeki gibi ne yazar? Sen onunla yaşlanmayı göze almışsın.
Bazen de tam hayal ettiğin gibi bir kişi gelir ve tüm hayatını değiştirir, hayatındaki tüm düzen garip garip bilmediğin yollara sapar ama o yol öyle güzeldir ki geri dönmeden gelişine gidersin. Bizim hikayemiz de böyle başladı diyebilirim, minicik bir fark var tabi ki.
Bizim hikayemizi değiştiren bir kişi değil beş kişiydi o beş kişinin hayatımıza girmesiyle düzenli yolda ilerleyen hayatımız aslında hiç bizlik olmayan yollara saptı. O yolların engebesi fark etmesek de bu beş adama daha da çekmişti bizi. Bilmediğimiz yollarda savrulup giderken o yolların heyecanına kapılıp gittiğimizin farkında bile değildik. Bu hikayeyi yazan aynı zamanda da hikayenin baş karakterleriydik hepimiz.
Ben Ekim Yıldırımoğlu.27.07.2019
İsim ve soy ismi kısmına Ekim Yıldırımoğlu yazdıktan sonra önümdeki elli soruya da iki dakika boyunca göz gezdirip en azından bir tane yapabileceğim soru aradım fakat yoktu. Olmamasını geçtim soruların nece yazıldığını bile anlamamıştım. İngilizce olması gereken sorular Yunanca falan yazılmış olmalıydı ömrümde görmediğim terimler, kuyruklu harflerle yazılmış formülleri de daha önce hiç görmemiştim. Etrafıma göz atmaya karar verip hemen çaprazımda oturan kızın soruları büyük bir hırsla yaptığını fark ettiğimde sinirlerim tepeme çıkmaya hazırlanıyordu, sol çaprazıma baktım gözlüklü daha önce görmediğim alt sınıflardan olduğunu tahmin ettiğim çocuk da bir şeyler karalıyordu.
"Bu ne ya?" dedim sinirimin tepeme çıkmasıyla aynı saniyede.
"Bir sorun mu var?" diyen sınavı yapacak olan vicdansız hoca bana dönmüştü, onunla birlikte sınıftaki yetmiş kişi de dönmüştü
"Bir değil hocam elli tane sorun var, bu nedir ya? Allah bile dört kitaptan sorumlu tutmuş bizi siz ne yapıyorsunuz?"
"Sınavdasın şu an kendine gel" diyen hocaya avına saldırmak üzere olan kaplan misali bir bakış atmıştım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TOPYEKÜN AŞK
Teen FictionBence çok iyi arkadaş olacaklar" dediğinde biz kızlar gülmüştük. O sırada Derin'den bir çığlık koptu. Yok artık! Aras Derin'in kafasını kocaman eliyle tutmuş salata tabağına gömmüştü. Derin'se çırpınıyordu ve tam o sırada Aras'tan daha kuvvetli bir...