Vampirewolf(B×B)

11

Ege(Köpek)

Berklerin tatile çıkışından sonra evde oturmuş Atlas'ı bekliyordum. Birazdan burada olurdu tahminim. Gerçi bir vampir olmasına rağmen niye daha erken gelmemişti anlamıyordum ama olsun.

Atlas'tan uzun zamandır hoşlanıyordum. Asel bunun farkına vardığında birleşelim diye türlü türlü şey yapmıştı. Atlas'ın sürekli kızmasına rağmen hep benimle konuşup görüşmüştü ve sürekli gözünün içine sokmuştu yaptıklarını.

Aslında Atlas'ın beni sevdiğini düşünmüyordum ama Asel çok kararlıydı bu konuda bu yüzden ona karşı çıkamadım iyi ki dinlemişim yoksa şuan sevgili olmazdık. Sevgili olmamıza rağmen Atlas çok soğuktu davranıyordu ama yapısı öyleydi. Ne vardı azıcık yılışsa öpse falan ama olmaz illa soğuk olacak.

Zilin çalmasıyla yerimden kalkıp kapıya ilerledim. Kapıyı açmadan bile gelenin Atlas olduğunu anlıyordum. Kurt olmak da böyle bir şey kokusunu uzak bile olsak alıyorum. Kapıyı açmamla Atlas'ın üstüme atlaması bir oldu. Tamam reflekslerim güçlüdür ama Atlas'tan böyle bir şey beklemediğim için o üstümde yere kapaklandık.

"Sevgilim tamam kurtların refleksleri güçlüdür ama bir anda böyle şeyler yapm-"

Sözüm kesilmişti çünkü Atlas dudaklarını dudaklarıma bastırmıştı. Bir süre hareketsiz durduktan sonra ayrıldı ve üzerimden kalktı.

"Çok konuşma manit kalk açım ben"

"Sen acıkınca kan emmiyor musun gerizekalı ben napayım"

"Emiyorum ama kan torbaları damardaki kanın yerini tutmuyor birinin damarından emersem de bağlandığımız için çok nadir birilerinin kanını emmişimdir. He ayrıca da kanını emdiğin kişiyle sex isteğin artıyor tabi"

Söylediklerinden sonra sinsice sırıttım ve kolundan tutup koltuğa doğru yürüttüm. Koltuğa oturup Atlas'ı kucağıma oturttuğumda yapacağım şeyi anlayarak gülümsedi.

"Seninle bağlanmak isterim ama erken bunlar için"

"Kaç yıldır yaşıyoruz erken diyecek yaşta değiliz bence"

"Bunu cidden istiyor musun?"

Kucağımda hafif sürtünerek sorduğu soruya inler gibi cevap vermiştim benim üstümdeki etkisi çok büyüktü ve Atlas'ta bunun farkındaydı. Dudaklarından memnun bir gülümseme döküldükten sonra kendini bana iyice bastırıp boynuma yöneldi.

Boynumu önce emmeye başladı. Bir yandan kendisini bana sürtüyordu ve ben bu kadardan bile inlemelerimi durduramıyordum ki daha önce hiç böyle olduğumu hatırlamıyorum. Boynumu emmeyi bırakıp ısırdığında acı hissedeceğimi düşünsemde şuan sadece arzu vardı.

Kanım onun güzel dudaklarından içine çekilirken benim inlemelerim artmış ve Atlas hareketlerini hızlandırmıştı. Ona o kadar açtım ki şuan bile tatmin olabilirdim. Biraz daha kanını emdikten sonra yavaşça dudaklarını boynumdan ayırdı ve açtığı yaranın üstünde dilini gezdirdi. Bu yaramın kapanıp tek çizgi haline gelmesini sağlayacaktı biliyordum.

Yaramın üstünden son kez öpüp kucağımdan kalktı.

"Beni böyle mi bırakacaksın yani"

Önümü göstererek sorduğum soruya önünü göstererek cevap verdi

"İkimiz de aynı haldeyiz ve hayır sadece odana gidelim"

"Gidelim"