2

10 1 0
                                    

Sabah iyi geçen sunumumun ardından eve gelmiştim. Dün gece biraz geç yattığım için halen uykum vardı. Bu yüzden bir duş alıp yatağa girmeyi planlıyordum fakat ben kıyafetlerimi ayarlarken zil çalmıştı. Şansıma lanet okuyarak kıyafetleri banyoya bırakıp kapıya doğru ilerlemiştim. Delikten bakmayıp kapıyı açınca karşımda önce iki adet yemek kutusu sonra da Taehyung belirmişti.

"Tada! Yemek yedin mi?"

"Huh, Taehyung?"

"O yüz ifadesi de ne ? Gelmeme sevinmedin mi?"

"Yok, ondan değil. Bayağıdır ortalarda yoktun ve şimdi birden karşımda belirince şaşırdım."

Gülümseyerek uzaklara dalıp gittiğinde ortamda tuhaf bir hava oluşmuştu. Nedense onu üzdüğümü hissetmiştim. Sebebini anlayamadığım bir şeyden ötürü gelişen bu durum karşısında aramızdaki bu garip durumu kaldırmak için onu içeri davet etmiştim. Hemen toparlanıp koşar adımlarla içeri girmişti. Kaçar gibi...

Ona biraz zaman tanımak adında kapıda bir iki dakika oyalanıp ben de onun yanına, salona, gitmiştim. İçeri girdiğimde Taehyung çoktan toparlanmış, hatta restoranlarından getirdiği yemekleri masanın üzerine servis etmeye bile başlamıştı. Mis gibi yemek kokuları beni mest etmişti doğrusu. Ne tür hayır işledim böyle güzel bir yemek bana nasip oldu acaba?

"Oo, enfes görünüyor. Bu yemeği neye borçluyuz?"

"Ne olacak, tabiki So Ra ile sevgili olmamıza!"

Bunun için neden bana yemek ısmarlayasın Taehyung, diyesim gelmişti ama susmuştum. Çünkü mutlu görünüyordu ve uzun süredir görünmeyen Taehyung'un moralini bozmak istemiyordum.

"Öyle mi? Tebrik ederim."

Birkaç saniye yüzüme şok olmuş gibi baktıktan sonra yine aynı kapıdaki gibi gülümsemişti. İçimden bir bu gülümsemede bir şey olduğunu düşündürse de mantığım boş yaptığıma beni ikna etmişti.

"Teşekkürler. Otur hadi yiyelim."

Yemekler enfesti gerçekten. Taehyungların restoranı, henüz keşfedilmemiş, muazzam lezzette yemekler yapılan; bir ara sokaktaki, küçük bir dükkandı. Bu dükkana bir gelen abonesi oluyor ve bir daha bırakamıyordu. Taehyung'un babasının elinin lezzeti ve annesin servis tabağına narin dokunuşları, çok uygun bir fiyata adeta ziyafet çektiriyordu.

"Taehyung, ailenin ellerine sağlık. Müthişti."

"Bu yemekleri ben yaptım."

Ağzımdaki son lokma boğazımda kalınca öksürmeye başlamıştım. Taehyung hemen masadaki suyu bana doğru uzatmıştı. Gözlerimden yaşlar gelirken zorlukla suyu içip boğazımdaki küçük parçayı yutunca derin derin nefes alıp ona bakmıştım.

"Gerçekten mi?"

Endişeli bakışlarla bana bakan yüzü doğal gülümsemesiyle aydınlanmıştı. Çocuk gibi oluyordu böyleyken.

"Hı hı."

"Taehyung, sizde yemek yeteneği genetik galiba. Gerçekten yemek mükemmeldi."

"Teşekkürler. Uzun zamandır ortalarda yoktum ya işte o bu yüzdendi. Babam bana yemek yapmayı öğretiyordu. Restoranı ilerde benim işletmemi istiyor."

"Bu harika bir haber. Çok iyi bir aşçı olacaksın bence."

Taehyung biraz utanıp bana teşekkür ederken dış kapının açılıp kapanma sesi gelmişti. Anlaşılan bizim kızlardan biri dönmüştü. Salona gelen ayak sesleriyle ikimiz de o yöne baktık. Gelen Chi Ra'ydı. Şaşkın şaşkın bize bakıyordu.

"Hoşgel-"

"Tae? Senin ne işin var burada? Çabuk dışarı!"

Chi Ra aniden bağırınca ben bile irkilmiştim. Normalde sinirli bir tipti ancak bu normalinin kat be kat üst leveliydi. Ancak Taehyung'tan niye çıkarıyordu ki öfkesini?

"Chi Ra, neler diyorsun sen?" Derken ayağa kalkarak onun yanına gidecektim ki o bir adım öne gelip işaret parmağını tehtit eder gibi sallayarak :
-Sen hiç konuşma Cho Ni Hanım. Seninde zamanın gelecek, demişti. Yerimde kala kalırken ifadesiz bir suratla oturmaya devam eden Taehyung'u kolundan tutmuştu.

" Kalk Tae! Git buradan ve bir daha buraya asla gelme! Duydun mu beni? ASLA!"

Taehyung Chi Ra'ya bir süre üzgün üzgün bakıp kapıya doğru gitmişti. Chi Ra kendinden hiç ödün vermeyip sırtını bize dönmüştü. Taehyung kapıda durup son bir kez bize doğru dönünce gözleri beni bulmuştu. Gülümseyerek "Hoşçakal."demiş ve gitmişti. O gider gitmez Chi Ra'nın da ağlayarak odayı terk etmesi beni iyice meraka düşürse de o an ona bir şeyler sormaya cesaret edememiştim. Belki de en büyük hatalarımdan biriydi merakımın gömmek. Zira birçok şey bu ilgisizlik yüzünden kaybedecektim.

°•°

Ben öyle aptal ve duygusuz biriyim ki Tae bunun bana hazırlanmış bir veda yemeği olduğunu , bir daha hiç adım atmayacağın bu eve son gelişinin olduğunu, bu günün sonunda beni tamamen unutacağını fark edemedim Taehyung.

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Portakallı//KTHHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin